• BIST 9561.41
  • Altın 2479.624
  • Dolar 32.4943
  • Euro 34.7359
  • Lefkoşa 24 °C
  • Mağusa 25 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 24 °C
  • İskele 25 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 26 °C

"AB Mahkemesi’nin KKTC’ye dair kararları etkisini yitirebilir"

HP lideri Özersay Birleşik Krallığın Avrupa Birliği’nden çıkışıyla birlikte Kuzey Kıbrıs’ın ticari ilişkileri açısından bir fırsat penceresinin ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, bu konularda acilen girişim yapılması gerektiğini söyledi.
"AB Mahkemesi’nin KKTC’ye dair kararları etkisini yitirebilir"

İngiliz seçmenlerin referandumda AB’den çıkma yönünde karar vermesinden sonra KKTC ile Birleşik Krallık arasındaki doğrudan ticaret imkanına aylar önce Halkın Partisi olarak dikkat çektiklerini de hatırlatan Özersay, “öngörümüz doğru çıkmıştır, İngilizlerin AB’den çıkış konusunda izlemeye başladıkları yol ve hedefledikleri sonuç, KKTC açısından kısmen de olsa yeni bir doğrudan ticaret, ihracat imkanı yaratabilecek niteliktedir” dedi.

1994 yılında KKTC ürünlerine bir nevi ambargo uygulamasına dönüşen AB mahkeme kararının etkisini ortadan kaldırmak ve Birleşik Krallıkla doğrudan ticaret için bir imkan doğduğuna işaret eden Özersay “AB mahkemesinin kararı sonucunda KKTC’den başta Birleşik Krallığa olmak üzere AB’ye yapılan ihracat sekteye uğramıştı. Ancak şimdi İngilizlerin AB’den çıkmalarıyla birlikte bu pazar yeniden açılabilecek gibi görünüyor. Bunu ülke ekonomimiz adına bir avantaja  dönüştürmek için bir eylem planı geliştirilmesi gerekir, öneri ortaya konulması ve diplomatik girişimlerle bunların desteklenmesi gerekir. Tüm bunların yapılabilmesi için ise ekonomik vizyonu olan bir hükümet gerekmektedir” dedi.

İki gün önce İngiliz Başbakanı TheresaMay’in açıklamalarının KKTC ticaretinin önünün açılması açısından yeni bir fırsat penceresine imkan vereceğinin işaretlerini içerdiğini de belirten Kudret Özersay, Halkın Partisi’nin bu konuda bir çalışma yapmakta olduğunu, göreve geldiklerinde bu girişimi hayata geçireceklerini vurguladı.

AB MAHKEMESİ’NİN KKTC’YE DAİR KARARLARI ETKİSİNİ YİTİREBİLİR

Halkın Partisi tarafından yapılan açıklamada, Genel Başkan Özersay’ın katıldığı bir televizyon programında bu konuda dile getirdiği hususlar şu şekilde aktarıldı: “Birleşik Krallık Başbakanı TheresaMay’in AB’den çıkış konusunda geçtiğimiz gün açıkladığı yol haritası ve temel hedefler, bir süre önce KKTC açısından ortaya koyduğumuz düşünceyi doğrulamaktadır. Birleşik Krallık Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD) kararlarının kendileri AB’den çıktıktan sonra artık ülkeleri üzerinde bağlayıcı olmasını istemediklerini, bunun son bulmasını istediklerini vurgulamıştır. 1994 yılına kadar KKTC’de üretilen özellikle narenciye, patates ve bazı tekstil ürünleri uygun gümrük koşullarından yararlanarak Avrupa tek pazarı içerisine girebilmekte ve rekabet edebilmekteydi. KKTC ihracatı esasen buna dayanıyordu ve bu ülkemizdeki üretim ölçeğini geliştirmeye ve dolayısıyla istihdamı artırmaya imkan tanıyordu. 1994 yılında ATAD kararı, KKTC’de verilen sağlık ve menşe sertifikalarının geçerli kabul edilemeyeceğine hükmetti.

Bu karar, bahse konu ürünlerimizin başta Birleşik Krallık olmak üzere AB tek pazarına girişini ya imkansız kıldı ya da bazı ürünleri rekabet edilebilir olmaktan çıkardı. Karar ayrıca bazı ürünlerimizi doğrudan değil de dolaylı, yani sıkıntılı ve ek masraflı, bir şekilde ihraç etmemize neden oldu. Sonuç olarak, ülkemize özgü (niş) ürün, patates ve narenciye ihracatımıza ve dolayısıyla ekonomimize önemli bir darbe vurulmuş oldu. Kuşkusuz bu durum ürün kalitesiyle de ilgisiz değildi ancak pazar açısından bize yaratılan bu güçlük bir nevi ambargoya dönüştü.

HÜKÜMETTEN HİÇBİR BEKLENTİMİZ YOKTUR

Şimdi Birleşik Krallık, AB’den çıkışıyla birlikte tek pazarın da dışına çıkmak istediğini, AB ile bir ticaret antlaşması yapmayı düşündüğünü, aynı zamanda ATAD’ın yargı yetkisi dışında kalmak istediğini net şekilde ortaya koymuştur. Bu son nokta bize yakın gelecekte olumlu anlamda fırsatlar yaratmaktadır. Biz bu konuda somut, uygulanabilir düşüncelerin şimdiden yapılacak girişimlerle pişirilmesi durumunda kısa süre sonra sonuç alınabileceğine inanıyoruz. Tabi bu hükümetten bu açıdan hiçbir beklentimiz yoktur.

Ülke yönetimine dair gailesi olmayan, vurdumduymaz şekilde partizanca istihdam yapıp, rant dağıtıp zamlarla ayakta durmaya çalışan ve dar gelirli vatandaşlarımızın belini büken bu hükümetin bu türden bir vizyonu yoktur, olmasını de beklemiyoruz. Bizler bu konuda çalışmamızı yapıyoruz ve göreve geldiğimizde de hızla uygulamaya geçireceğiz. Bu konular oturup beklemekle ve uzaktan izlemekle olmaz. Bizim gibi küçük ölçekli bir ülkede üretimi artırmak istiyorsak, ürettiklerimizi satabileceğimiz ve rekabet edebileceğimiz pazarları da düşünmek ve fırsatları zorlamak durumundayız”.

ORAMS VE BENZERİ KARARLAR DA ETKİLENEBİLİR

Birleşik Krallık Başbakanı May’in tek pazar dışına çıkarak ATAD içtihadını kendisi açısından sonlandırma mesajı vermesinin bir süre önce ORAMS davası kararı açısından yaşanan sıkıntıların giderilmesi bakımından da çok ilginç bir durum ortaya çıkarabileceğine işaret eden HP Genel Başkanı Kudret Özersay şu hususlara dikkat çekti: “AB üyesi devletlerden birisinde alınan bir mahkeme kararının özellikle özel hukuk davaları açısından bir diğer ülkede tanınması ve uygulanması (yani tenfizi) konusunda bir AB Tüzüğü bulunmaktadır.

Bazı temel istisnalar ortaya çıkmadığı sürece bir üye devlet, bir başka üye devletin mahkemesinin aldığı bir kararı kendi ülkesinde tanımayıp uygulamama yoluna gidemez. Bundan yararlanılarak KKTC’de bulunan bir taşınmaz mal ile ilgili olarak Rum tarafında açılan bir davada alınan karar, ATAD’ın yaptığı bağlayıcı yorum sonucunda kısmen dahi olsa Birleşik Krallıkta uygulanır noktaya getirilmiştir. İngilizlerin AB’den çıkışı sonucunda bu ülkenin AB ile kuracağı ilişkinin statüsünü belirleyecek antlaşmanın tam olarak ne içereceğini bugünden kestirmek mümkün olamasa da, Başbakan Theresa May tarafından geçtiğimiz gün netleştirilen amaçlar ve izleneceği açıklanan yol, bu konularda da çok farklı bir durumla karşı karşıya kalabileceğimizi, bu açıdan da olumlu gelişmelerin olmasını mümkün kılabileceğimizi gösteriyor. Kuşkusuz tüm bu olasılıklar hem yakından takip edilmeli hem de somut önerilerle şekillendirilmeye çalışılmalıdır.”

VİZYONU OLAN BİR HÜKÜMET ŞART

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamada özellikle ülke ekonomisinde üretime dayalı alternatiflerin geliştirilmesi ve yeni pazar imkanlarına dair yaratıcı düşünce ortaya konulabilmesi için vizyon sahibi bir hükümetin artık şart olduğu vurgulandı. Mevcut hükümetten vatandaşın bu yönde bir beklentisinin olmadığına işaret edilen açıklamada, Halkın Partisi’nin bu konularda vizyon, bilgi ve beceriye sahip olduğu ve göreve geldiğinde bunu hayata geçireceğine vurgu yapıldı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler