Adaylarla 5 Soru - CTP Milletvekili Adayı Seran Aysal

Detay Gazetesi

Adaylarla 5 soru 5 cevap

1. Bize kendinizden biraz bahseder misiniz? Neden aday oldunuz? Ne yapmayı planlıyorsunuz?
2. Seçilirseniz ülke ve aday olduğunu bölge için yapmayı planladıklarınız nelerdir?
3. Ekonomi, sosyal, kültürel ve çevresel yaşam ile ilgili öngörüleriniz nelerdir?
4. Kıbrıs sorununun nasıl çözülebileceğini düşünüyorsunuz? Sizce neler yapılmalı?
5. Türkiye ile ilişkilerde nasıl bir yol yöntem izlenmeli?

1. 1977 yılında Mağusa’da doğdum. 1994 yılında Gazimağusa Türk Maarif Koleji’nden, 1999 yılında DAÜ İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2002 yılında DAÜ İnşaat Mühendisliği bölümünde İnşaat Teknolojisi ve Yönetimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamladım. Yüksek lisans tez çalışması ile ilgili uluslararası tez danışmanı ile birlikte hazırladığım yayınlanmış makalem bulunmaktadır. İnşaat Yüksek Mühendisiyim.

1999 yılından beri içerisinde Türkiye’de Sabiha Gökçen Havaalanı terminal inşaatının da içerisinde bulunduğu birçok büyük ölçekli Projelerde Saha, Proje ve Kontrol Mühendisliği görevlerini yürüttüm. Halen ortağı olduğum Mimarlık–Mühendislik Bürosunda proje–kontrol ve danışmanlık hizmet vermekteyim.

İnşaat Mühendisleri Odası’da  dört dönem (2005-2014) Yönetim Kurulu üyesi ve Oda Genel Sekreteri, iki dönem (2014-2018) İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlık görevini ve KTMMOB Yönetim Kurulu Üyesi görevlerinde bulundum.

53. ve 54  dönem’de (2018-2022) KTMMOB Genel Başkanlığı görevini yürüttüm. Şuanda KTMMOB Yönetim Kurulu Danışman Başkanıyım. Evliyim ve 1 çocuk babasıyım.

23 Ocak 2022 Erken Genel Seçimlerinde Cumhuriyetçi Türk Partisi Mağusa 2. sıra milletvekili adayıyım.

17 yılı aşkın bir süre ülkemizin en büyük meslek örgütü olan KTMMOB’nin hemen hemen her kademesinde emek verdim. Edindiğim tecrübe ve bilgi birikimimi memlekette insanımıza daha çok dokunabileceğim ve daha yararlı olabileceğine inandığım bir platforma taşımak istedim. Memleket gerçeklerine vakıf, sorunlara çözüm üretebilecek ve uygulamaya koyabilecek daha fazla insanın meclis çatısı altında olması gerektiğine inanıyorum ve oradaki çıtayı daha yükseklere taşımak toplumsal fayda noktasında memleketi daha ileriye taşımak, daha fazla demokrasi, daha yüksek bir refah seviyesi, sürdürülebilir bir kalkınma, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet ve hukukun üstünlüğü için adayım. Ülkenin ve insanımızın gailesini çeken, kamu yararını ön planda tutarak çalışmak için adayım.

Ülkede çözüm bekleyen birçok sorun var, mühendislik bakışı ile bunlara çözüm üretmemiz gerekmektedir. Sonuçlanması gereken yasal mevzuat vardır ve bunların gerçekleşmesi için mücadele etmeyi planlıyorum.

2. Başta Ekonomi ve sağlık öncelikli konsantre olunması gereken konulardır. Bu konuda CTP manifestosunda projelerini ve nasıl yapılacağını açıklamıştır. Eğitim, sağlık, çevre, trafik güvenliği, planlı kentler, altyapı ve enerjide projeler üretmemiz ve devlet politikası oluşturmamız gerekmektedir. İklim değişikliğini ve etkilerini gündemimize almamız gerekmektedir. Deprem kuşağında olan ülkemizde yapı denetimi mevzuatını oluşturmamız, kentlerin sürdürülebilir yönetimi ve çarpık yapılaşmanın önüne geçilmesi için imar planlarını sonuçlandırmamız gerekmektedir. Doğal kaynaklarımızın doğru kullanılması için çok sayıda projenin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Verimli tarım arazilerimizi ziraatte tutmak için yasal mevzuat oluşturmalıyız. Mal üretimine odaklanmalıyız ve gıda güvenliğini de etkin şekilde tüm üretim proseslerinde sağlamamız gerekmektedir.

KIB-TEK UBP hükümetleri eliyle batırılmıştır ve artık isimlerin değişimi ile kurtarılamaz duruma gelmiştir. Radikal kararlar ve özerk yapı yanında oluşturulacak bağımsız bir kurulla süratle bataktan çıkartacak iradenin ortaya konulması gerekmektedir.

Teknik ve mühendislik anlamında yapılabilecek birçok konu vardır. Bunların takipçisi ve denetleyicisi olma hedefindeyim. Plansızlık ve vizyonsuzlukla geldiğimiz durum ortadadır. Planlı kentlere, planlı tarıma, planlı hizmet ve mal üretimine odaklanarak, bilişimin sunduğu imkanları da hayatın her alanında olduğu gibi devlet işlerinde de aktif olarak kullanmamız önceliklidir. Çevremizi ve kültürel mirasımızı korumamız, alt yapımızı geliştirmeli, kurumlarımızı özerkleştirerek, siyasetten arındırarak  halkımıza sosyal devlet ilkelerinde hizmet etmelerine devam etmelerini sağlamalıyız. Bu konuda birçok çalışması ve çözüm önerileri bulunan meslek örgütlerimizin devlet kararlarında daha etkin olmasını sağlamak hedefindeyim. Kıbrıslı Türkleri ve devletimizi her alanda çözüme hazırlamamız gerekmektedir.

Bunların hepsini başarabilecek bilgi birikimine ve insan kaynağına sahiptir Kıbrıslı Türkler. Bu hedeflere halkımızı yönlendirecek vizyona sahip yöneticilere ihtiyacımız vardır. Genel seçim bu anlamda da önem arzetmektedir.    

3. Son yıllarda Türkiye halkının modern toplumdan uzaklaştırılmasına yönelik çalışmalar Kıbrıs Türk toplumunu da etkilemeye başlamıştır. Özellikle UBP hükümetlerinin son dönemdeki çizgisi tamamıyle bu çalışmaları destekleyen bir çizgidir ve UBP hükümetlerinin yeniden hükümete gelmesi halinde seçim sonrasında Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan herkes için daha da zor bir dönem başlayacaktır. Görünen odur ki UBP hükümetlerinin devamı halinde demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgürlükler, insan hakları, adalet ve eşitlik gibi kavramlar ciddi yara alacaktır. Bu yönde çalışmalar yapıldığını her açıklamalarında tekrardan duymaktayız. Kıbrıs’ın kuzeyini alt yönetim yapma niyeti sözkonudur. Ekonomik ve sosyal iflasa paralel, kültürel değişim dayatmaları, çevremizin ranta peşkeş çekilmesi yönündeki adımların atılmaya devam edeceği de aşikardır. Kıbrıs Türk toplumu için çok kritik bir seçimdir 23 Ocak seçimi ve bu topraklarla ilgili gailesi olan herkesin sandığa gidip yurduna sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum.

Son dönemlerdeki en önemli sorunlardan biri de, Kıbrıslı Türklerin UBP hükümetlerin yaklaşım ve eylemlerinde  son yıllarda giderek artan şekilde kendi yurdunda artık önceliği olmamasıdır. Halkımız, kurumlarımız, üniversitelerimiz, örgütlerimiz hükümet eliyle her kararda ve konuda yok sayılmakta, hiçleştirilmekte, toplumsal özgüveni kaybetmemiz için kastılı adımlar atılmaktadır. Bu kabul edilebilir değildir. Mücadelenin öznesi halkımızdır ve değerlerimizdir. Toplumsal özgüven ve toplumu var eden değerlerimizi tekrar kazanmalıyız.

4. Kıbrıslı Türklerin bir an önce dünya ile bütünleşmesi için bir çözüme ihtiyaç vardır. Çıkmazın ana sebebi budur. İki toplumun asgari müşterekte üzerinde uzlaşacağı ve Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği yaşayabilir birleşik bir Kıbrıs için federal zeminde çözüm en erken zamanda sağlanmalıdır. Kıbrıs’ta çözüm, hükümetin ekonomi ve diğer önemli konulardan bağımsız olarak öncelikli başlığı olmalı ve gerek AB gerekse BM ve garantör ülkeler üzerinden çözümü zorlayıcı girişimler yapılması gerekmektedir. UBP hükümetleri ile çözümden çok uzaklaştırıldık, topraklarımızda tutunmamızı zorlaştıran bu gidişe dur demesi gerekmektedir.  Çözümsüzlükten tek zarar gören ve neticesinde yok olmaya kadar gidecek olan Kıbrıslı Türklerdir. O nedenle çözüm mücadelesi yükseltilmelidir.