Hafta sonundan bu yana ülkede bir gerginlik hali sürüp gitti.
Bir demeç öbür demeci, bir açıklama bir diğer açıklamayı kovaladı gitti.
Oysa Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı "yanlış anlaşıldım" diye açıklama yaptı geçtiğimiz gün.
**
Meclis’te tüm partiler “Barış Pınar’ı Harekatı” nı destekleyici konuşmalar yaptılar.
Partiler ayni şeyleri söylemelerine rağmen ortak bir bildirinin altına imza atamadılar.
3 ayrı bildiri açıklandı.
3’ünün de özü aynı, harekâta destek.
Peki, bu olan biten neydi bu son 4-5 günde?
Onca küfür.
Onca açıklama.
Onca gerginlik.
O kadar gerildik ki ülkede, Narenciye Üreticiler’i Birliği bile kendisini açıklama yapıp taraf olmak zorunda hissetti.
**
T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan hatta yardımcısı Fuat Oktay KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’yı eleştiren açıklamalar yaptı.
Bu açıklamaların ardından Cumhurbaşkanı Akıncı Haber Türk Yazarı Nagehan Alçı’ya yanlış anlaşıldığını söyledi.
**
Bu duygu seli neden yaşandı o vakit?
Cumhurbaşkanı Akıncı bir anda hedef haline geldi /getirildi.
Cepheler oluşturulmaya çalışıldı.
Tüm çabalara rağmen Kıbrıs Türk toplumu içerisinde cepheleşme yaratmak kolay olmayacak.
Akıl galip gelecek.
**
Ahmet Çakar ve onun gibiler çıkıp abuk sabuk açıklamalar yaptılar. Ağıza alınmayacak kelimeleri televizyon ekranlarında konuştular..
Vatandaş mütekabiliyet gereği Çakar’a kendi medyasından yani sosyal medyadan cevabını verdi.
Peki yanlış anlaşılan siyasetçiler ne yapacak?
Mesela bu gerginliğin sona ermesi için Akıncı Erdoğan’ı arayacak mı?
Olası 5’li görüşme öncesi iki kardeş arasındaki buzlar eriyebilecek mi?
Ya da UBP Genel Başkanı Ersin Tatar Fuat Oktay’a bir alo diyecek mi?
2020-2023 yıllarını kapsayacak olan Mali Protokol öncesi buzlar eritilecek mi?
Yoksa herkes kendi mahallesinde çokça alkış alma derdinde olmaya devam mı edecek?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.