• BIST 8741.63
  • Altın 2240.368
  • Dolar 32.3343
  • Euro 35.1631
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 3 °C

Başbakan Özgürgün'e mesaj var

19.09.2017 tarihli mesajlar şöyle;
Başbakan Özgürgün'e mesaj var

Sn. Hüseyin Özgürgün, yeni santral yapılacak ve çöplerden elektrik imal edilecekmiş. Elektrik üretimi için 20 Ton çöpe ihtiyaç varmış. Ülke zaten çöplük oldu. Birde çöpü ithal edince sanırım çöp denizinde yüzmek için birde çöp gemisine ihtiyaç olacak. Sn. Özgürgün, peki ithal edilecek olan çöp fazlalığı ne olacak? Bu çöpler uzman kişiler tarafından kontrol edilecek mi? Arada istenmeyen veya tehlikeli çöpler gelirse ne olacak? Bu durum çok bilinmeyenli denkleme dönüştü. Haaa birde çöp ile ilgili kokular fena yayılmaya başladı. Hem çöp kokusu hemde diğer kokular halkı rahatsız etmeye başladı. Kokuyu dağıtmak için ‘Mollalar’ okuyup üflemeye başlamış. Okurken nazar değmesin diye bir üfleme de sizin yüzünüze yapılmış diyorlar. Bir tohum verdin çiçeğini al. Bir çekirdek verdin ağacını al. Bir dal verdin ormanını al. Bir MOLLA verdin besmele ile üfürüğü sonrasında Acapulco’da özel bir odada yemekte kal.

**

Sn. Sunat Atun, yenilenebilir enerji ağı genişletilecek. Temiz bir çevre için bu ağ alabildiğince yaygınlaştırılacak açıklamanızdan sonra çöp ile santral kurulmaya çalışılması bence alakaya maydanoz bir durum teşkil etti. Çöp ile çalışacak olan santrala karşı olduğunuz söylüyorlar ama Kıb-Tek’teki alışan can durmaz takımı alıştığı için tavsiyelerinize uymamayı tercih ediyormuş. Sn. Atun, alışan can durmaz takımı, uçurtmalar rüzgâr gücü ile değil o güce karşı koydukları için yükselirler. Bizde bu güce karşı durduğumuz için yükseliyoruz diyorlarmış. Ama o yükseklerde uçan uçurtmanın ipinin bir makas darbesine baktığını hep unutuyorlar. O gücün elindeki makas o ipe şöyle bir dokunursa bu alışan can durmaz takımı Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu anlayacak.

**

Sn. Doğan Sahir, Kıb-Tek yönetimi, herşeyi mamur etmiş gibi şimdi de çöp ile çalışacak olan bir santral için kolları sıvadı diyorlar. Bu nedenle 20 ton çöpe duyulan ihtiyaç için çalışmaların yapıldığını söylüyor bizim ‘Minik Kuşlar’. Tamam da bu ülke zaten çöplüğe dönüştürüldü. İthal edilecek 20 ton çöpün muhteviyatını kontrol edecek bir uzman görüş varmı? Gelecek olan çöp içerisinde insan sağlığına zarar verecek tehlikeli atık bulunacak mı? Bunları kim denetleyecek bir bilen varmı? Tüm bu konular konuşulurken çevreci olarak sizden ve çevreyi korumak ile görevli çevrecilerden bir ses duymak istedik. Ancak bizim su akmadığı zaman ‘Tısssss’ diye ses veren çeşme ses verdi ancak sizler bir ‘Tısssss’ sesi bile veremedi? SN. Sahir, bizi biçimlendiren hayatımızdaki olaylar değil, bu olaylar karşısında geliştirdiğimiz inançlardır. Ve unutmayın 2 duble rakıdan sonra ve Alicengiz oyunları sonrasında kabaran cebellezi sonrasında herkes herkesi sever. Mesele rakının olmadığı kahvaltıda birilerini sevmektir.

**

Sn. Özdemir Berovasosyal medyadaki paylaşımınızdabir öğretmenimizden gelen mesaj;''43 yıldır tamir görmeyen bir okuldu Canbulat İlk kapılar açıldığında Rumlar geldi saat 14 30 gibi bu okul kapalı mı diye sordular? Niye dedim biz nasıl bıraktıysak öyle dediler. Karanlığa bir IŞIK yakacaklarına, hep eleştiriyorlar. "İyi bir iş yapmanın en büyük ödülü, o işi yapmış olmaktır." Hep bunu hedefleyen biri olarak teşekkürler diyorsunuz. Da, kolonsuz yığma tuğla ile yapılmaya çalışılan derslikler yarın ışık tutarken, öğrencilerin kafalarına yıkıldıktan sonra aileleri karanlığa gömmeyecek mi? Atatürk ilkeleri yerine başka şeyler ile doldurulacak olan o beyinler karanlık saçmayacak mı? Sn. Berova yaptığınız iyi işler ile gönüllerin kapsama alanına giriyorsunuz. Ancak emir demiri kestiği anda full çeken enerjiniz birden bittiği için kapsama alanından çıkıveriyorsunuz. Bakın birilerinin bizlere, bir soğan soyulurken bile, yaşarıyor gözler. Bir eğitim ters yüz edilirken, aldırmıyor öküzler mi demesini istersiniz?

**

Sn. Kudret Özersay, geçtiğimiz günlerde yaptığınız açıklamada, bankanın  zarara uğratıldığının denetim raporunda saptandığını ve istifa eden üyelerin şimdi de iştiraklerin yönetimine getirildiklerini, bunun yeni bir tehlike oluşturduğuna dikkat çekmiştiniz. Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu’nun bazı kararlarıyla bankanın zarara uğratılması olayının savcılığa taşındığını ve olayın polis ile işbirliği halinde soruşturulmasını istediğinizi belirttiniz. Sn. Özersay girişiminiz takdire şayan da galiba anamızı öpenin Kanuni’nin kadısı Ebu Suud efendi olduğunu unuttunuz. El eli yıkarken elin de yüzü yıkayarak kiri pası, çapağı kısacası tüm kirleri temizleyerek yüzü arındırdığını hatırlamadınız. Sn. Özersay, arıza lambaları yanıyor. Bunlara sanayiye gitmelerini söyledik. Cadde lambası olup ülkeyi aydınlatacaklarına, sokak lambası olup kendi evlerini aydınlattıklarını dile getirdik. Ama arıza giderllmediği için sokak lambası olma işlevini sürdürüyorlar.

**

Sn. Ahmet Yönlüer bir süreden bu yana Din İşleri Başkanlığı etrafında şekillenen olaylarda ismim zikrediliyor. Kişi olarak herhangi bir göreve talip olmadığım gibi, bana yapılan resmi bir teklif de Yok. Bu makamda birileri olduğu sürece; olumlu ya da olumsuz yorum yapmayı etik bulmam diyorsun açıklamanda. Ama açıklamanın devamında da istemem ama sol cebim yerine lütfen sağ cebime koyun imasında bulunmayı da ihmal etmiyorsun. Haaa bu görevi layığı ile yapabileceğinden hiç kuşkum yok. Ancak istemem amaaaa demene müsaadenle bende isterim guzumhemde acele tarafından dememi hoş gör. Sn. Yönlüer, nedense bu akşam hiç uykum yok. Lütfen bana biraz masal anlatır mısın? Mesela ben Din İşleri Başkanlığını hiçseviyorum de. Beni o koltuğa oturmaya kalkışmaları halinde elimin tersi ile iterim deyiver. De hele de ayakta uyuyuvereyim.

 

**

Sn. Necdet Ozbay Arapçada kökü Avretten gelen AVRAT sözcüğü kadın anlamında kullanılır. Ve hitap edilir.Avret örtülmesi saklanması gereken yasak bölge nesne anlamına gelir. Araplara göre kadın yasaktır. Türkçede ise kadın a Hanlar hanı anlamına gelen HANIM sözcüğü ile hitap edilir. Bu Türk Töresinin kadına verdiği değerdir. Biz Türkoğlu Türküz Arap değiliz diyorsun. Bu sözlerinin altına imzamı atar mührümü de basarım. Da, Suudi Arabistan’da kadınların araba sürmesi yasak. Yanında erkek olmadan dışarı çıkması hepten yasak. Saçının teli görünürse suç. Peki yalnız Türkiye’nin değil. Dünya insanının gönlünde taht kuran Atatürk’ün ilkeleri yerine Suudi’nin felsefesini benimsemek neyin nesi oluyor dersin? Necdet başkan, kabuğu soyulsa da hıyar, hıyarlığını kaybetmeyeceğine göre cacık bile olamayacak Suudi’nin hıyarlığını benimsemek bizlere yakışmaz desem.

**

Sn. Erdal Onurhan sosyal medyadaki paylaşımınızda, Çevre Dairesi gene sapmaları oynuyor. Önemli olan atılan tavuk gübresinin zararlı olup olmadığı değil, Lefkoşa ve Gönyeli ile kısmen Alayköy ve Yılmazköy'ün yoğun kötü bir koku altında kalmasıdır. Bu kokunun devam etmesini nasıl önleyeceklerini düşünüp önlem uygulayacaklarına gene yandan dolaşmaya çalışıyorlar. Örneğin, tarlalar sürülürse bu kokuyu azaltmak veya gidermek mümkün mü? Yanıt eğer evet ise onu neden yaptırmıyorlar? Hem madem geçen yıl da olduydu neden tavuk çiftliklerini ve gübre kullanıcılarını eğitmediler? AYRICA, Çevre Yasasında ve Ceza yasasında müeyyide var. AMA uygulamak için cesaret ister diyorsunuz. Ernest Hemingway’in best seller olan kitabında ‘Batı cephesinde asayiş berkemal’ sözcüğü geçerken davudi bir ses ‘Doğu cephesinde de asayiş berkemal’ diyordu. Çevrenin ağzına yanma. Bal kokuları arasında yaşam sürmek. Aşırı ilaçlanan yiyecekler nedeniyle kanserden hayata bay bay demek işlemi devam ederken Doğu cephesinde asayişin berkemal olması doğal değil mi?

**

Sn. Sanlı Çoban sabaha kadar hesap yaptım. Hiçuyumadım. Yaptığım iyilikle aldığım hayırduayı hesapladım. Yediğim gazzıkları çıkardım.Bir aksilik olmazsa kamyon çarpmazsa 102 yaşında ecelimle Tumba diyorsun. Sevgili Sanlı, demekkigazıklarkıynıksız ve zeytin yağına bulandırılmıştı. Fazla hırpalamadı. Bizde yaptığımız iyilikle aldığımız hayır duayı hesapladık. Yediğimiz gazıkları çıkardık. Galiba bir aksilik oldu. Herhalde bizimkisi zeytin yağsız ve kıynıklıydı. Biz 80’de bay bay diyoruz. Yani sen 12 sene dünyaya gazık çakmaya devam ediyorsun. Eh hayırlısı olsun diyelim.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler