• BIST 9099.05
  • Altın 2324.746
  • Dolar 32.3593
  • Euro 34.9694
  • Lefkoşa 25 °C
  • Mağusa 26 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 25 °C
  • İskele 26 °C
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 20 °C

Başında federal olan her kurumda elemanımız olacaksa..

Derviş DOĞAN

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı New York’a gitmeden önce yeni adli yıl açılışına katılmıştı.

Sayın Akıncı bu vesile ile  burada yaptığı konuşmada olası bir çözümden sonra oluşacak federal mahkemelerin kurgusundan bahsetmiş ve federal mahkeme başkanlığının dönüşümlü olması konusunda taraflar arasında bir mutabakat sağlandığına dair vurgu yapmıştır.

Bunu okur okumaz yüzümde bir tebessüm belirdi.

Elbette Sayın Cumhurbaşkanının verdiği bu haber karşısında mutlu oldum.

Fakat tebessüm etme sebebim o değildi.

Önceden bu konuda yaşanmış ve bizzat birinci ağızdan dinlediğim benzeri bir hadise aklıma geldi.

Dönemin müzakerecisi Kudret Özersay’dan dinlemiştim.

Hadise ise şuydu; müzakere masasında 3.5 saat kıran kırana bir pazarlık yaptık diyordu Sayın Özersay.

“Bu sürenin sonunda olası bir çözümden sonra federal yapı içerisinde kurgulanacak polis teşkilatında son derece adil bir eşitlik sağladık kendi adımza.

Bu sevinçle Kuzey’e döndük.

Ve derhal ilgili paydaşlarla bir toplantı organize ettik.

Toplantı sonrası gördük ki  İngilizce lisanına tam anlamı ile  hakim olan polis memuru yok.”

Umarım o günden bu yana polis teşkilatında  bu durum bir nebze giderilmiş olsun ve İngilizce  lisanına hakim polis sayımızda artışlar olsun.

İşte az önce yukarıda bahsettiğim o tebessümün sebebi buydu.

Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı federal mahkemede  dönüşümlü başkanlıktan söz ederken aklıma bu geldi.

Ve doğal olarak tebessüm ettim.

Zira şu çok açık ki, bugün olası bir çözüm sonrası federal yapılanma içerisinde görev alacak bir çok memur, üst düzey alt düzey hiç farketmez ortak dil olarak kullanılması kuvvetle muhtemel olan İngiliz lisanına yeteri kadar vakıf değildirler.

Kısacası demem o ki, bugüne kadar sürdürülen müzakerelerde istediğimiz ya da arzu ettiğimiz çözüme ve  sonrasına toplumu hazırlayan olmadı.

Ki bu intibak süresinin müzakerelerle paralel yürütülmesi gerekirdi.

Şimdi diyoruz ki federal yapı.

2 kurucu devlet, ve bu 2 devleti şemsiyesi altında tutacak federal bir devlet.

İşte bu federal devletin kurumlarında görev yapacak elemanların bile bu aşamada saptlanması ve eğitilmesi gerekiyordu.

Bunları yapabildik mi?

Gördüğüm kadarıyla hayır.

Yapamadık!

Ama çözüme hazırız.

Oysa yarın çözüm olsa, bu anlamda duvara toslayacağız.

Federal mahkemede başkanlık makamı dönüşümlü olarak doldurulacak.

Allahtan yargıçlarımızın büyük çoğunluğu İngilizce lisasına hakim.

Federal polis içerisinde görev yapan polislerimiz olacak.

Federal mahkemlerede görev yapan hakim ve savcılarımız yanında memurlarımız olacak.

Federal hazinede görev yapan uzmanlarımız olacak.

Kısacası başında  federal olan tüm kurumlarda görev yapacak elemanlarımız olacak.

Hazır mıyız?

Peki hazırız diyorsanız hazırız..

Buyurun federal Kıbrıs’a..

Bugün New Yorkta 3’lü zirveden bir yol haritası çıkar mı?

Açıkçası öyle umut ediyoruz.

Umarım çıkar.

Ve yeniden ucu açık belirsiz bir süreç başlamaz.

Sürecin başında konan 2016 hedefi olgunluk kazanır.

Zira bu fırsat da bir şekilde muğalak bir sürece terk edilirse, adada çözüm çok daha zor bir yola girecek.

Çözüm dinamikleri değişkenlik gösterecek.

Yeni koşullar ortaya çıkacak.

BM’de görev değişiklikleri olacak.

Kıbrıs’ta şu an için çözüme destek verdiği anlaşılan ABD’de yönetim değişikliği söz konusu.

İngiltere,Türkiye ve Yunanistan’da da kendi iç sorunlarına yönlenme ihtimali yüksek.

Rusya Kıbrıs’ta daha aktif bir pozisyona gelerek ağırlığını hissettirecek.

Rum tarafında seçimler olacak, süreç sekteye uğrayacak, seçim sonrası yeni bir yönetim ortaya çıkma ihtimali de var.

İşte bütün bunları alt alta koyup sıraladığımız zaman 2016 hedefinin aslında koşulların getirdiği bir zaruriyet olduğu ortaya çıkar.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları