• BIST 9458.27
  • Altın 2497.709
  • Dolar 32.5927
  • Euro 34.8193
  • Lefkoşa 25 °C
  • Mağusa 25 °C
  • Girne 24 °C
  • Güzelyurt 25 °C
  • İskele 25 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Bel ağrısı mı yoksa bel fıtığı mı?

Bel ağrısı mı yoksa bel fıtığı mı?
Bel ağrısı mı yoksa bel fıtığı mı?

Hepimiz hayatımızın bir döneminde bel ağrılarından şikayet ederiz. Bu ağrılar bazen birkaç gün içerisinde tamamen ortadan kalkarken bazen de dayanılmaz derecede şiddetli olur ve sadece belde değil bacaklarda da ağrı ve uyuşmalara yol açar. Peki hangi ağrının basit bir bel ağrısı hangisinin bel fıtığı olduğunu nasıl anlarız?

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Siyavuş Muhammedrezai, bel ağrıları ve tedavi yöntemleriyle ilgili bilgi verirken bel fıtığı ile basit bel ağrısını ayırt etmeyi sağlayacak detayları da aktardı.

BİRKAÇ GÜN İÇERİSİNDE GEÇMİYORSA

Son derece yaygın bir sorun olan bel ağrısı, hastaların doktora başvurmadaki ikinci en sık neden olarak da kabul ediliyor. Tüm yaşam süresi içinde yüzde 60 ila 90 oranında en az bir kez görülen ve çalışanlar arasında hastalık izinlerinin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturan bu ağrılar farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Yaşla birlikte görülme sıklığı artan bel ağrısı sorunu 65 yaşından sonra ise azalıyor. Sevindirici olan şu ki çoğu bel ağrısı hiçbir müdahale olmadan ya da çok hafif bir tıbbi müdahale ile geçiyor. Bel fıtığı ise tüm bel ağrılarının yalnızca yüzde 3’ünü oluşturuyor. Basit bel ağrılarının en tipik özelliğinin birkaç gün içerisinde geçmeleri ve ayrıca bacaklarda ağrı ya da uyuşmaya neden olmamaları olduğunu belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Siyavuş Muhammedrezai, ayrıca bu ağrıların hareketle ve kaslar ısındıkça azaldığına dikkat çekiyor.

BELDE BAŞLAYIP KALÇAYA VE BACAĞA YAYILAN AĞRILAR VARSA

Böyle bir durumda büyük ihtimalle bel fıtığı söz konusu oluyor. Bel fıtığı durumunda, gün geçtikçe şiddetlenen bel ağrısına kalça ve bacağa yayılan ağrılar, ayrıca bacakta uyuşmalar eşlik ediyor. Ağrılar eforla artıyor ve hastanın hareket kabiliyeti giderek azalıyor. Yaşam kalitesini ciddi oranda olumsuz etkileyen bel fıtığında omurga kemiklerinin arasındaki kıkırdak dokusu çevresindeki koruyucu kılıfı yırtıp dışarı çıkmış oluyor. “Her bel fıtığı bulgu vermeyebilir ancak eğer sinirleri sıkıştırıp şiddetli ağrı, güçsüzlük veya idrar kaçırma gibi birtakım sinirlerin işleyişini bozarsa bu belirtilerin ciddiye alınması gerekir” diyen Dr. Siyavuş Muhammedrezai, belin zorlanması, aşırı hareketsizlik, obezite, sigara ve meslek gibi faktörlerin bel fıtığını tetikleyebilen durumlar olduğuna dikkat çekiyor.

BU RİSK FAKTÖRLERİNE DİKKAT

Bel ağrılarında ya da bel fıtığında birtakım risk faktörleri mevcut. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Siyavuş Muhammedrezai, risk faktörlerini ve bel fıtığı açısından risk altında bulunan kişileri şöyle sıralıyor:

Çalışanın fiziksel kapasitesini aşan ve tekrarlayan ağır kaldırmalar
Zor ve tehlikeli pozisyonları gerektiren işler
Ağır işlerde çalışan 45 yaşını aşmış kişiler. Bu kişiler 25 yaşından genç işçilere kıyasla 2,5 kat daha fazla bel ağrısı sorunu yaşıyorlar.
Stres ve depresyon
İşten zevk almama ve iş stresi
Uzun süre oturma ya da ayakta durma veya sürekli titreşimli bir ortamda bulunma gibi iş postürleri
Obezite
Sigara
Uzun boylu olmak

HER BEL FITIĞI AMELİYAT GEREKTİRMİYOR

Bel fıtığı hastalarının belki de en çok korktuğu konuların başında ameliyat olmak geliyor. Ancak her bel fıtığı ameliyat gerektirmiyor. “Bel fıtığı hastalarının yüzde 85’inden fazlası cerrahi işleme gerek olmadan iyileşir” diyen Dr. Siyavuş Muhammedrezai sözlerine şöyle devam ediyor: “Acil cerrahi müdahale gerektiren hastalar dışında sırf bel ağrısı ile gelen hastalara önce yaklaşık 8 haftalık bir tedavi programı uyguluyoruz. Ancak 8 hafta sonunda eğer hasta ilaç, fizik tedavi, manüel terapi, ağrı tedavisi gibi hiçbir yönteme cevap vermiyor ve hala hiçbir şekilde kontrol altına alınamayan bel ağrısı, ağrıyla beraber ya da ağrısız idrar veya gaita kaçırması, kalçada uyuşma, ayak parmaklarında, ayak bileklerinde uyuşma ve güçsüzlük, cinsel fonksiyonlarda bozulma sorunları yaşıyorsa o zaman cerrahi müdahale uygulama yoluna gidiyoruz.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler