Çek fişi bitir işi...

Atsak atılmaz, satsak satılmaz dediğimiz Kıb-Tek’teki hatalı yönetim, inanın insana illallah dedirtiyor. Kıb-Tek’in kazan, siyasi erkin kepçe olduğu bir kurum, yanlış atamalar nedeniyle cadı kazanı gibi fokurduyor.

Bir süre önce işe alınan 42 kişi, münhal açılmadığı gerekçesi ile işten durdurulmuştu. İlk bakışta işe alınmada torpil olduğu kuşkusu nedeniyle yapılanın doğru olduğu düşünüldü.  Ancak işten atma sonrasında, münhal açılıp tekrar işe alınacak denilen işten atılan 42 kişinin yerine münhal açılmadan, sırf bizdendirler gerekçesi ile 22 kişinin işe alınması yalnız bize değil, çalışanlara da  ‘Yok artık’ dedirtti.

İşe alınan kişiler için ‘Minarenin kılıfı’ da hazırlandı. Arızalara yetişemiyoruz. Halkın şikâyeti, bu konuda büyük açıklamaları büyük puntolar ile bizlere sunuldu. Bizlerde bu açıklamaya gabi gabi inanarak doğru, arızalar diz boyu diyerek sempati ile baktık. Bakmasına baktık da, açıklamalar ile yapılanların ters yüz olduğunu görünce şaşı olmaktan kıl payı kurtulduk.

Ne diyelim?  Birileri için, herkes Pinokyo gibi insana dönüşme şansı bulamadı. Kimileri hala odun kaIdı sözünü sarf etmek sanırım fazla abartılı olur. Ancak o birileri, halk olarak bizlere yaptıkları icraatlar ile sanırım hala odun muamelesi yapmaktan geri durmuyor.

Dün, bir yakınımızın iş yerinde birden elektrikler buhar oldu. Arıza bölümü arandı. Arızaya bakan arkadaşlar,  Dikmen’de, arıza var. Sonra Meriç köyüne gidip arızayı gidermeye çalışacaklar. Sonrasında Haspolat’a uğrayacaklar açıklamasından, arızaların çok büyük boyutlarda olduğu izlenimi bıraktı.

Arıza bölümünde, çalışan sayıları kısıtlı arkadaşlar, canları avuçlarında, bir arızadan diğer arızaya koşup duruyor. İşe alınanlardan buralara takviye yapılacağı söylenmesine karşın kimse buralarda görevlendirilmedi. Bu arkadaşlar işlerine saygıdan oturup bir çay veya kahve içmeden arızadan arızaya koşarken birileri  torpilli olduğu için kaba yerlerini büyütüyor.

Merkezde, masa başında görevlendirilen bazı hatırlıların torpilleri büyük ve karnına vurduğunuz zaman ah arkam diyorlar.  bu arkadaşlara benim sözüm olmaz. Benim sözüm bir süre önce 26 kişi işe alınacak ve arıza bölümünde görevlendirilecek. 24 saat arıza bölümü halka hizmet verecek diyen yönetim kurulunadır. Ve yine benim sözüm 42 kişiyi münhal açılmadı diyerek işten durduran ancak, filanın kayınçosudur. Filanın baldızının oğludur. Filanca iktidardaki partinin ilçe başkanının yeğenidir denilerek münhalsiz işe aldıktan sonra masa başına oturtan zihniyetedir.

Beyler, arızadaki insanlar günün büyük bölümünü, ceryan ile iç içe geçiriyor. Onlara verdiğiniz tehlike riziko parası analarının ak sütü gibi helaldir. Ancak masa başında oturanlara da ayni miktarı vermeniz bu insanlara yönelik bir saygısızlıktır diye düşünüyorum. 

Kıb-Tek’in alacağını indirmekten ve birilerine bu konuda kıyak geçmekten başka düşüncesi olmayan yönetimin, bence bu konulara artık el atması gerekmektedir.

Özerklik mi? Özelleştirme mi? Tartışmalarının yaşandığı bu günlerde,  siyasilerin kurumdaki işlevine   çek fişi ‘ÖZERKLEŞTİREREK ‘  bitir işi  diyesim geliyor.