Cemal Süreya'sız bir şiir ne kadar da ıssız

Şair –Ressam dostum Engin Turgut’ un son kitabı “Rengarengin”çok güzel bir ithaf deseni ve yazısıyla ekinde de a4 ebadında çok hoş bir tablo ile perşembe günü postadan çıktı.Engin ,bizim mahallenin çocuğu yani İstanbul ,Kadıköy’ünün –hani İstanbul’dan önce kurulduğu için Kalhedon ,Körler Ülkesi diye geçer ya tarihte- onun kadim semti Yeldeğirmen’li bir sanatçı..Bizim devreden epey küçük ,yani kısa pantolonlu halini bildiğimiz gençlerimizden…Şiir –yazı resimle iç içe yaşıyor16 kişisel resim sergisi açtı, karma sergilere katıldı .”Küs” adlı şiir kitabıyla 1993 yılında Orhan Murat Arıburnu Şiir Ödülü” nü kazandı.Halen çeşitli edebiyat dergilerinde,Cumhuriyet Kitap Eki’nde  ve Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’nin yayını olan Üvercinka’da şiir kitapları portre yazılar ve denemeler yazıyor..Biri deneme türünde olmak üzere 11 şiir kitabı daha var..

Engin Turgut,bu hafta bloğunda tanınmış şair Cemal Süreya ile ilgili bir yazı yayınladı…Tam da kitabın 12 ci sayfasındaki Kelimeler başlığı altında Adres:İlhan Berk Caddesi,Turgut Uyar Çıkmazı,Edip Cansever Yokuşu,Behçet Necatigil Sokağı,Cemal Süreya Apartmanı şeklindeki  yazdıklarını okumuş ve 1967 ve 1968 yılarında nöbetçi okur gibi boş olan 1700-1900 saatleri arasında Harp Okulu kütüphanesinde kitaplar arasında geçen o mutlu saatlerimde Cemal Süreya’ nın  beni ilk çarpan ve ona bağlayan “ adam yıldızlara basa basa yürüdü,biraz önce yağmur yağmıştı “dizelerini hatırlayıvermişken…

Cemal Süreya , bir ara bizim semtte de oturduğu içim “hemşerimiz “de sayılır.Kadıköy Belediyesi çok anlamlı bir uygulama ile Misak –ı Milli Sokağındaki kirada oturduğu evinin kaldırımına dizelerini bezemiş..Gelen geçen okuyor ,o güzel insanı anıyor…Henüz göremedim ama ilk İstanbul’a gidişimde gidip göreceğim mutlak…Şimdi gelelim Engin Turgut’ un Cemal Süreya ‘yı anlattığı yazısına…

* Cemal Süreya Türk şiirinin ve Türkçenin öz evladıdır. Trajediyi Allahına kadar yaşamış başka bir şair daha var mıdır?

* Cemal Süreya mavi bir kışkırtmadır. Onun şiirlerini okudukça ve onu tanıdıkça merak böceği içinizi kemirir. Gurbetle sevişerek şiir yazan tek şairdir o!

* Anne ve babası olmayan şiirler yazmış, doğum günü bile belli değil, sürgün ve hüzün okyanusudur o! Lirizm ve humor trenine el sallayan turnaların gülümsemesidir.

* Cihangir Camii’nin minaresinden ezan okuyan başka bir şair daha tanımıyorum.

* Alevi geleneğinden gelmiştir. Şiirlerinin yakıcılığı ve kırılganlığı bundan!

* Yunus çeşmesinden içmiş, Mevlana pınarıyla yüzünü yıkamış. Dostları onu çok sevmiştir. O da dostlarını. Hoşgörüsü muazzam, onurlu bir şairdi Cemal Süreya!

* Çocukluğu Erzincan, Üvercinka’nın gözlerinde kan, çiçeklerle geziyor ama huzur hangi evde, hangi şehirde bilmiyor? Papirüs vicdanıdır onun. İçi durmadan sıkılan bir şairdi.

* Geçiciydi küsmeleri, kin tutmazdı hiç. Mağrur bir kuş beslerdi kalbinde. Hiç bozguncu olmadı ama ezberleri bozandı o!

* Onunla tanıştım ve onu çok sevdim. Hiç böbürlenen ve ahkâm kesen bir şair değildi. Rakı içişi bile şiirdi. İnsanın ruhuna dokunarak konuşurdu. Konuşması şiirdi. Kimseyi kıskanmaz, kimseye kara çalmazdı. Kişilik sahibiydi. Kendinin sahibiydi.

* İstasyonda tren bekler gibi hep yeni bir şiirini beklerdik heyecanla. Çünkü canıyla ve kanıyla yazardı!

* Kibir, Cemal Süreya’yı görse, başını önüne düşürür, kaçacak delik arardı.

* Ölümü de hayatı da şiir gibiydi. O benim ustam, abim, en güzel şiir okulumdu.

* Sigara içer bırakır, içki içer bırakır yeniden başlardı. Ama şiir ve aşk hiç bırakmadığı, tutkuyla bağlandığı sonsuz bir nehirdi ve “sevmek ne uzun bir kelime”ydi.

* Sadece ikinci yeni mi? Hayır, o her zaman yeni kalacak şiirimizin uykusuzluğuydu.

* Öylesine derin portre yazıları yazmıştır ki, o portreleri ressam olup çizesiniz gelirdi.

* Annesini çok küçük yaşlarda kaybettiğinden midir nedir bütün kadınlara aşkla bağlanıp “beni öp, sonra doğur beni” demesi?

* İmge büyücüsü, lirizmin şövalyesi, ironi zirvesi, insanın macerasını şiirle, düz yazıyla, günlükleriyle, çevirileriyle, çizgileriyle anlatmasına doyamadığımız fazla mükemmel, çok renkli bir şairdir. Şairliğinin efsanesini çağlar geçse koruyacaktır Cemal Süreya.

* Dünyanın bütün kelimeleri yan yana gelse yine de anlatılamaz Cemal Süreya!

* Hangi şair onun kadar ev değiştirmiştir. Hangi şair onun kadar dergi çıkartıp batırmıştır? Göçebeliği ve şiire sürgün oluşu bu yüzden midir?

* Chagall, Van Gogh ve Modigliani’yi kim sevmiştir onun kadar?

* Kimseyi küçük düşürmemiş, büyüklüğü ondan!

* İmzası ve ölümü bile şiirdir. Van Gogh ve Kulaksız Mezarlığı. Bakın mezarı bile şiir.

* Adı gibi yüzü de güzel, yakışıklı bir şairdir Cemal Süreya. Ondaki erotizm sevgisi ve bunu dile getirişi aşkın kalbini hoplatacak cinstendir. Tanık olmuştum, bir gün yanımda karşısındaki hanıma bir iltifat edişi vardı ki, görmeliydiniz ve duymalıydınız. Hem cesur hem de mahcuptu.

* Şiirleriyle aşkı ve umudu güzeltici ama düzyazılarıyla da hayatı ve dünyayı düzelticiydi.

* "Ölüm mü? Bir gölün dibinde durgun uykudasın." Hangi şair ölmeden önce ölümünün şiirini yazmıştır?

* Sevmek ve ölmek yeteneği hangi şairde gelişmiştir bu kadar?

* Cemal Süreya ıhlamur seviyor diye, şiirin ıhlamur çayı içesi gelir de siz anason kokan bir bahçede akşam rakısına dönersiniz.

* Bana kalsa demeyeceğim, iddia ediyorum dünya şiirinin ona borcu çoktur!

* Hep şair kalmayı kim göze almıştır? Mülkiyeli olup ta, şiirden başka ‘mülkü’ olmayan kaç şair vardır Cemal Süreya’dan başka?

* Eşi Zühal Tekkanat’a yazdığı mektuplarının içinde şiir olmadığını kim söyleyebilir ki şiirin tarihinden başka?

* Parasız yatılıydı, yoksul yaşadı, yoksul öldü de bizi şiirden yoksun bırakmadı.

* Turgut Uyar'ın ardından "öldüğü gün hepimizi işten attılar" dizesini yazmıştır. Cemal Süreya öleli sonsuzluk yıl oluyor. Şimdi yazılan şiirlerdeki ıssızlık ve koyu bir yalnızlık bundandır.