13 yaşındaki çocuğun 13 Aralık'ta ailesi tarafından bulunamayarak, aranmaya başlandığı, bunun üzerine aranan çocuğun ertesi günü 14 Aralık tarihinde saat 09.00 sıralarında Mevlevi Atış Alanı içerisinde ölü olarak bulunduğu belirtiliyor.
Rana SARRO/ EVRENSEL GAZETE
"Güzelyurt Kaymakamlığı, 29 Kasım 2018 tarihinde, 3-14 Aralık (her iki tarih dahil) tarihleri arasında Mevlevi atış alanında havan atışları yapılacağını" basın bildirisi şeklinde kamuoyuna duyurmuştu. Buna göre, çocuğun havan atışı sırasında atış alanına nasıl girebildiği ve atışlar esnasında mı hayatını kaybettiği sorusu akla geliyor.
Bunun üzerine Evrenselgazete'nin konuyla ilgili açıklamalarına başvurduğu Güzelyurt Kaymakamı Savaş Orakçıoğlu, "çocuğun bir önceki gün öğlenden sonra kayıp olduğu farkedildi ve çocuğu arıyorlardı. Ertesi günü sabahtan 9.00 gibi çocuk bulundu. Atışta kullanılan patlamamış mühimmata temas etmesi sonucu hayatını kaybettiği düşünülüyor" dedi.
"3-14 Aralık (her iki tarih dahil) tarihleri arasında Mevlevi atış alanında havan atışları yapılacağı yönündeki basın açıklamasının sorulması üzerine ise Kaymakam Orakçıoğlu, "Atış olacağı için biz bölge sakinlerini, muhtarlar ayrıca basın yoluyla da uyardık ki herhangi bir tehlikeyle karşılaşılmasın" diye konuştu.
KAYMAKAM: "ATIŞ SIRASINDA DA ALANA GİRİLEBİLMESİ MÜMKÜN!"
Askerin atış alanı sırasında o bölgede önlem alıp almadığı ile ilgili sorumuz üzerine ise, belli noktalarda askerin beklediğini belirten Kaymakam Orakçıoğlu, "Kaymakamlık olarak, muhtarlıklar vasıtasıyla köy sakinlerine ve basın yoluyla da tüm bölge sakinlerinin dışındaki insanlara duyurulur. Çünkü sadece o bölgeyi kullananlar değil, ot toplamak için giden, koçanlı arazisi olup, arazisini sürmeye gidenler de var. Dolayısıyla belli noktalarda kavşaklarda asker durur ve girilmesine izin vermez, anayolları bile kapatırlar" diye konuştu.
Halkın oraya ulaşımını sağlayan yol kavşaklarının atış günlerinde daima kapatıldığını, ama tüm alanın kapatılmasının mümkün olmadığını, çünkü çok geniş bir alan olduğunu ve farklı noktalardan bölgeye girişlerin mümkün olabileceğini kaydeden Kaymakam Orakçıoğlu, "aralardan, farklı noktalardan geçilebilir mi, geçildi işte, çocuk geçti... Hayvancılar da geçebilir ve o bölgeye girebilir. O bölgeye girildiğinde de tabi canlarından olurlar. Bu yüzden önemli olan bu bölgenin başka bir bölgeye aktarılmasıdır" dedi.
Çocuğun ölü olarak bulunduğu yerin askerin gözlem yaptığı noktaya yakın bir yer olduğunu da belirten Orakçıoğlu, atışın yapıldığı noktaya yakın bir mesafede olmadığını ama o noktanın da atış alanının içerisinde olduğunu kaydetti.
Bilindiği gibi, olayın duyulduğu ilk gün çocuğun havan atışı sırasında değil, atışların bitmesinin ardından mühimmata temas ettiği bilgilerine ulaşıldı. Halbuki, Kaymakamlığın basın açıklamalarına bakıldığında, 14 Aralık'ın atış günleri olduğu görülüyor.
Olayın üzerinden 4 gün geçmesine rağmen, olayın ayrıntılarıyla ilgili yetkililerin sessizliğini koruduğu ve olayın ayrıntılarının basın ve kamuoyuyla paylaşılmadığı dikkat çekiyor.
KAYMAKAM 'ATIŞ VARDI' DİYOR, POLİS 'YOKTU' DİYOR!
Evrenselgazete'nin bu ayrıntıya ulaşmasının ardından, açıklamalarına başvurulan Kaymakam Orakçıoğlu, tüm atış alanının çepeçevre sivil halkın girişine kapatılmasının mümkün olmadığını, çünkü çok geniş bir alan olduğunu, sadece belli noktalarda askerlerin beklendiğini belirtti.
Öte yandan, Polise yakın kaynaklar ise, Evrenselgazete'nin sorusu üzerine, atış günü olduğunu inkar ederek, "hayır atışın olmadığı bir gündü, atış yoktu o gün" dedi.
Bunun üzerine, Kaymakamlığın o tarihte atış olacağının basın bildirisi şeklinde duyurulduğunun Polis Basın Subaylığı'na hatırlatılması üzerine ise, "bazen açıklanır ama yağışlar dolayısıyla eğer araziye girilemezse ara verirler. Tekrardan herhalde açıklama yapmadı ama asker yapmamış olabilir" diye konuştu.
İsmailov'un, ülkeye çalışmaya gelen bir ailenin çocuğu olduğu ve Şehit Turgut Ortaokulu'nda okuduğu öğrenildi.
Güzelyurt Kaymakamlığı'nın 29 Kasım 2018 tarihinde yaptığı basın açıklaması ise şöyleydi:
"3-14 Aralık (her iki tarih dahil) tarihleri arasında Mevlevi atış alanında havan atışları yapılacağını belirterek, can ve mal kaybı olmaması için bu tarihler arasında girilmemesi gereken bölgeleri açıkladığı öğrenildi.
Adı geçen bölgelerin, belirtilen gün ve saatlerde tehlikeli yasak bölge ilan edildiği ifade edilen açıklamada, atışı müteakip bölgede muhtemelen kör giden mermilerin arama ve imha işlemi devam edeceğinden bölge muhtarlarına, yöre halkına, komutanlıkça serbest giriş duyurusu yapılıncaya kadar girilmemesi gerektiği kaydedildi."
KİMSE BİR TEK AÇIKLAMA YAPMADI!
Bu olayla ilgili şuana kadar, askeri yetkililerin, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Başbakan Yardımcısı'nın, İçişleri Bakanı'nın, hükümetteki siyasi partiler olan CTP-HP-TDP ve DP'nin; bunun yanı sıra muhalefetteki tüm siyasi partilerin de 4 günden beridir herhangi bir açıklamada bulunmadıkları dikkati çekti.
POLİS BASIN SUBAYLIĞI OLAYI ŞÖYLE DUYURMUŞTU:
ANİ VE GAYRİ TABİİ ÖLÜM (GELİŞME)
"14.12.2018 tarihinde, Makhir ISMAILOV'un, Mevlevi' de ölü olarak bulunması ile ilgili yürütülen ileri soruşturmada, söz konusu şahsın, bölgede bulunan bir mühimmata muhtemelen temas etmesi neticesinde, mühimmatın patlaması sonucu öldüğü, yapılan otopsisinde de söz konusu şahsın ölüm sebebinin "patlayıcı madde etkisiyle gelişen iç organ ve büyük damar yaralanması" sonucu olduğu tespit edilmiştir. Soruşturma devam etmektedir."
YENAL SENİN: "BİZE DÜŞEN GÖREV OLAYIN TAKİPÇİSİ OLMAK"
Yalnızca Halkın Partisi Genel Sekreteri Yenal Senin'in sosyal medya hesabı üzerinden, "Makhir. 13 Yaşında. Bir ihmalin sonunda hayata gözlerini yumdu. Susup zamanın geçmesini mi beklemeli? Hayır. Herkesin evladı var. Bugün bu olaylara tepki verip olayın takipçisi olmazsak yarın daha da çok üzülebiliriz. Yetkililer, sorumlular konu ile alakalı herkimse gereğini yapmalı. Bize düşen görev olayın takipcisi olmak... huzur içinde uyu evlat" şeklinde bir paylaşımda bulunduğu görüldü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.