Fileleftheros gazetesi, “Gizli Takvim – Yaza Kadar ‘Olumlu Hareketler’” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından yer verdiği haberinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin 10 Mart tarihinde ara bölgede Güney Kıbrıs’ta görev yapan yabancı büyükelçilerle Kıbrıs sorunu konulu bir toplantı gerçekleştirdiğini iddia etti.
Gazete, kapalı kapılar ardında, ara bölgede gerçekleştirilen toplantıda Eide’nin büyükelçilere, yaza kadar olumlu yönde adımların atılmasının gerekli olduğunu, yaza kadar bir sonuca varılamaması ve çıkmazın kalıcılaşması durumunda ise, bunun “geçmişteki gibi, bir başka başarısız girişim daha olmayacağını” söylediğini, böylece “son fırsata” atıfta bulunduğunu öne sürdü.
Eide’nin, Kıbrıs Rum tarafının “çözümün anahtarının Türkiye’nin elinde bulunduğu” tezine karşın büyükelçilere “çözümün anahtarının ada dışında değil ada içinde olduğunu” söylediğini de iddia eden gazete, müzakerelerin durması konusunda ise taraflara eşit mesafede durduğunu öne sürdü.
Habere göre, Eide, liderler arasındaki güvenin Rum Meclisi’nin kararı ve Kıbrıs Türk tarafının aşırı tepkisi sebebiyle zarar gördüğü iddiasında bulundu.
Müzakere sürecinde bugüne kadar gelinen noktaya ilişkin yaptığı değerlendirmede ise Eide, “liderlerin, Anastasiadis’in yemek anlaşması (Cenevre Konferansı’na yol açtı), Akıncı’nın ise harita sunarak bir atılım gerçekleştirdiklerini” ifade etti.
Espen Barth Eide, Cenevre’nin ardından Mont Pelerin’de teknik düzeyde gerçekleştirilen müzakerelerin “çok önemli bir gelişme olduğu, serbestçe müzakereler yapıldığı ve güvenlik konusunda fikir alış verişinde bulunulduğunu” belirtti. Eide’nin, “Güvenlik” başlığının “Anayasal işleyiş, anlaşmanın kalıcı olması”, “İç güvenlik”, “Çözümün Uygulanması” ve “Dış tehlikeler karşısında güvenlik” olmak üzere dört maddeden oluştuğunu savunduğu kaydedildi.
Eide, yukarıdaki bu maddelerin birbirleriyle ilişkili olduklarını ancak ilk ikisinin “paket” olarak varsayılabileceklerini belirtirken yeni bir konferans yapılması konusunda ise temkinli davranarak, gerekli ön hazırlık yapılmadan bunun mümkün olamayacağını vurguladı.
Gazete, Eide’nin konuşmasında, müzakerelerin yeniden başlamasının bir yolunun bulunacağını söylediğini ancak müzakerelerin sonucundan emin olmadığını da ortaya koyduğunu belirtirken, liderlerin gerçekten istemeleri halinde çözüm bulabileceklerini söylediğini ancak Türkiye’ye ilişkin tek kelime dahi etmediğini öne sürdü.
Habere göre, Eide konuşmasında ayrıca, “Müzakerelerde izlenen yöntemin değişmesi ve ayrıntılara girilmeden önemli konulara odaklanılması gerektiğini, gerisini çözmenin kolay olacağını” söyledi.
Gazete, Birleşmiş Milletler’in (BM), artık müzakerelerde köprü oluşturacak öneriler sunmasının vaktinin geldiğine inandığını; Rum hükümeti bunu reddetse dahi, Kıbrıs Rum tarafında bu düşünceyi destekleyenlerin de olduğunu öne sürdü.
Gazete ayrıca, Eide’nin konuşmasında çözüm ekonomisine ilişkin ABD’de düzenlenen bir forma katıldığı sırada gerçekleştirdiği temaslara da değindiğini, seminerde çözüm sonrası Kıbrıs’ın ekonomisindeki kalkınmanın ortaya konduğunu söylediğini aktardı.
ANASTASİADİS: “DÖRT ÖZGÜRLÜK GARANTİLERDEN KÖTÜ”
Gazete bir diğer haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Çarşamba günü Eide’yle gerçekleştirdiği görüşmede, Türkiye’nin çözüm sonrasında Türk vatandaşlarına dört özgürlüğün tanınması talebinin garantilerden bile daha kötü olduğu görüşünü ilettiğini yazdı.
Habere göre, Anastasiadis, bu mesajı Eide’nin bu hafta Brüksel’de gerçekleştireceği temaslar çerçevesinde kendisine iletti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.