• BIST 8728.76
  • Altın 2241.165
  • Dolar 32.3322
  • Euro 35.1608
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 3 °C

Enfeksiyon kapmada artış var, salgın yok

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Selin Bardak Özcem, havaların soğumasıyla üst solunum yolu enfeksiyonu semptomlarında artış görüldüğünü, ancak bunun salgın boyutunda olmadığını söyledi.
Enfeksiyon kapmada artış var, salgın yok

Geçtiğimiz yıl tablonun daha kötü olduğunu, gribe bağlı zatürre geçiren, yoğun bakım ihtiyacı olan hastalar olduğunu ifade eden Selin Bardak Özcem, “Bu yıl influenzaya yani gribe bağlı zatürre düşündüren hastamız olmadı” dedi.

Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine, üst solunum yolu enfeksiyonları ve griple ilgili açıklamalarda bulunan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Enfeksiyon Servisi doktorlarından Selin Bardak Özcem, aşının; gripten korunmanın en iyi yolu olduğunu belirtti.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarında çok fazla gereksiz antibiyotik kullanıldığını söyleyen Dr. Selin Bardak Özcem, bu konuda bilinçli olunmasını istedi.

Selin Bardak Özcem,  vatandaşlara “üst solunum yolu ve grip şikayetleri için acil servislere değil polikliniklere başvurun” çağrısında bulundu

Selin Bardak Özcem, TAK muhabirine açıklamasında, ilk önce üst solunum yolu enfeksiyonu semptomlarının neler olduğunu aktardı, bunları “burun akıntısı, hapşırma, hafif ateş, vücut genelinde hafif ağrı, nezle ve boğaz ağrısı” olarak sıraladı.

“VİRÜSLER SOĞUK HAVADA SOLUNUM YOLLARINA DAHA KOLAY YERLEŞİR”

Burun mukozasında soğuk havaya bağlı kurumalar meydana geldiğini, burunda bariyer görevi gören silyalı epitellerin hareketlerinin bu nedenle bozulduğunu söyleyen Dr. Selin Bardak Özcem,  “Virüsler soğuk havada solunum yollarına daha kolay yerleşir, bu dönemde viral enfeksiyonlarda artış görülür” dedi.

Nezleye ve soğuk algınlığı tablosuna Rhino, Coxsackie gibi virüslerin neden olduğunu söyleyen Selin Bardak Özcem, “Soğuk algınlığı ve nezle gripten farklıdır. Gripte ani yükselen, 38-39 dereceye kadar yükselen ateş, yaygın vücut, kas ağrısı ve kuru öksürük olur. Grip bizim ‘Paçavra’ olarak da bildiğimiz hastalıktır” ifadesine yer verdi.

“NEZLE VE SOĞUK ALGINLIĞI GRİBE GÖRE DAHA HAFİF SEYREDER”

Nezlenin ve soğuk algınlığının gribe göre daha hafif seyrettiğini aktaran Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Selin Bardak Özcem, gribe influenza virüsünün neden olduğunu kaydetti.

Gribin, nezlenin ve soğuk algınlığının 1-2 günlük kuluçka döneminin olduğunu ifade eden Selin Bardak Özcem, kişinin virüsü hapşırık, öksürük, burun akıntısı gibi sekresyonlarla etrafa yaydığını anlattı.

Virüs yüklü damlacıkların havada asılı kaldığını belirten Selin Bardak Özcem, toplu yaşam yerlerinde ortamın havalandırılmaması sonucu virüslerin kişilerden kişilere bulaşabildiğini dile getirdi.

“BİR HAFTA KADAR EVDE DİNLENMEK ŞART”

Selin Bardak Özcem, kişinin ateşi düşene, burun akıntısı geçene kadar bir hafta kadar evde dinlenmesinin hem hasta hem de etrafındakiler için önemli olduğunu kaydetti.

Gribin önlenmesi için grip aşının şart olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Selin Bardak Özcem, her yıl Ekim-Kasım aylarında halka “grip aşı olun” çağrıda bulunduklarını anımsattı.

“GRİP AŞISI ÖNEMLİ”

Özellikle risk grubundaki kişilerin aşı olması gerektiğini vurgulayan Selin Bardak Özcem, Dünya Sağlık Örgütü’nün daha önce 65 olan aşı yaşı sınırını 50’ye çekildiğini söyledi ve ekledi:

 “50 yaş üzerindeki kişilere, şeker, kalp, kronik akciğer hastalığı, böbrek hastalarına, bağışıkla ilgili hastalığı olanlara ve bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananlara, 6 aydan büyük çocuklara sağlık çalışanlarına grip aşısı yapılması öneriliyor.”

Bu yıl Sağlık Bakanlığı’nın hastane çalışanları ve yaşlılar için ücretsiz aşılama kampanyası başlattığını da hatırlatan Dr. Selin Bardak Özcem, aşılanma oranının çok fazla olmadığını söyledi.

Grip aşısıyla ilgili bilgi veren Selin Bardak Özcem, bu aşının çok fazla yan etkisi olmadığını kaydetti, “Yumurta alerjisi olmayan kişiler grip aşısı olabilir. Bazı kişilerde aşı sonrası grip benzeri semptomlar görülebilir” dedi.

Gribe yakalanmayan kişilerin aşı için geç kalmadığını, şimdi de aşı yaptırabileceğini söyleyen Dr. Selin Bardak Özcem, aşının koruyuculuğunun 10 gün sonra başladığını aktardı.

Aşının kişileri 3 farklı virüs tipine karşı koruduğunu da söyleyen Dr. Selin Bardak Özcem, Dünya Sağlık Örgütü’nün grip aşının içeriğini bir yıl önceden belirlediğini bunu dolaşımı en fazla olan, en sık rastlanan 3 virüs tipine göre belirlediğini anlattı.

Aşıların 2 influenza A, 1 de influenza B alt tipinin karışımından oluştuğunu belirten Dr. Selin Bardak Özcem, “Bazı kişiler ‘ben aşı oldum ama yine gribe yakalandım’ diyor. Aşının içinde olmayan virüslere enfekte olursanız aşı sizi korumaz” dedi.

“AŞININ KORUYUCU ETKİSİ 6 AYDAN SONRA AZALIYOR... ALTTA YATAN CİDDİ HASTALIĞI OLAN KİŞİLER EK DOZ AŞI YAPTIRABİLİR”

Grip aşılarının yüzde 70-80 arasında koruyuculuğu olduğunu söyleyen Dr. Selin Bardak Özcem, gribin görülme zamanının değiştiğini, Ekim, Kasım aylarında başlayan gribin geç soğuyan havalarla Ocak’tan itibaren yaygınlaştığını dile getirdi ve ekledi:

 “Aşının koruyuculuğu 6 aydan sonra azalır. Eğer kişi Eylül’de aşı olmuşsa, altta yatan ciddi hastalığı varsa Şubat’ta ek doz aşı yaptırabilir.”

“İNFLUENZA VİRÜSÜ ALINDIKTAN SONRA AKCİĞERE DE YERLEŞEBİLİR”

Dr. Selin Bardak Özcem şu açıklamalarda da bulundu:

“Gripte korkulan virüsün akciğerlere ilerlemesi, solunum sıkıntısına neden olması yani Pnömoniye (zatürre) dönüşmesidir. Nezle veya soğuk algınlıkları sadece üst solunum yolunda kalır. Virüsler sadece buraya yerleşir. Bazı virüsler, ishal ve kusmaya neden olabilir. İnfluenza virüsü alındıktan sonra akciğere de yerleşebilir. Kişinin altta yatan bir hastalığı varsa, bağışıklığı düşükse, yaşlıysa, diyabeti varsa bu insanlarda akciğer enfeksiyonu gelişme riski yüksektir. O yüzden bu gruba aşı öneriyoruz.”

İnfluenzaya bağlı akciğer enfeksiyonu gelişmesi halinde hastanın hastane şartlarında tedavi edilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Selin Bardak Özcem şunları da ekledi:

“Böyle tablolarda viral enfeksiyonların üzerinde bakteriyel enfeksiyonlar da eklenebilir. Bu hayatı tehdit eden bir hale dönüşebilir. Akciğerlere yerleşen viral enfeksiyonlar kişinin bağışıklık durumuyla ilgili olarak çok hızlı ilerleyebilir.”

“HAVALAR GEÇ SOĞUDU… ACİLE VE POLİKLİNİKLERE BAŞVURANLARIN SAYISINDA ARTIŞ VAR AMA BU BEKLENİN ÜZERİNDE DEĞİL”

Bu yıl havaların geç soğumasıyla son birkaç haftadır polikliniklere ve acil servislere soğuk algınlığı ve ateş şikayetiyle başvuruların sayısında artış olduğunu belirten Dr. Selin Bardak Özcem şöyle devam etti:

“Bu artışlar beklenin üzerinde değil. Geçen yıl bu dönemde hastaneye daha çok yatış vardı. Yoğun bakım ihtiyacı olan hastaları fazlaydı. Bugün grip tablosuyla hastaneye yatan, solunum desteğine ihtiyaç duyup yoğun bakıma alınan hastalar çok değil. Gripli hastalar var ama seyirleri beklenilen düzeyde. Ciddi bir durum yok.”

“ACİL SERVİSLERİ İŞGAL ETMEYİN...”

Dr. Selin Bardak Özcem şunları ekledi:

“Kişilerin hastanelerin acil servislerini işgal etmemesi gerek. Solunum sıkıntısı yaşayan, göğüs ağrısı olan, ateşi yüksekliğine bağlı bilincinde bozulma olan kişiler acile başvurmalı. Üst solunum yolu enfeksiyonu olup genel durumu iyi olan hastalar polikliniklere başvurmalı. Bu hastalık zaten tedavisiz şekilde 5 ile 7 gün arasında istirahat ile toparlar.”

“GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANMAKTAN KAÇININ”

Selin Bardak Özcem, şunları da kaydetti:

“Vurgulamak istediğim bir başka konu da gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınılmasıdır. En fazla gereksiz antibiyotik kullanılan hastalık üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Bunların hepsine virüsler neden olur ve antibiyotikler virüslere karşı etkisizdir.

Tabi ki hasta, viral enfeksiyon üzerine bakteriyel enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu ya da sinüzit eklenirse o zaman antibiyotik gerekebilir. Buna hekimler karar verir. Viral enfeksiyonlarda yapılması gereken istirahat ve burun tıkanıklığına, boğaz ağrısına ve ateşe semptomatik tedavi uygulamaktır. Kişinin izole ortamda olması virüslerin diğer kişilere bulaşmaması açısından da önemlidir...”

Bu yıl grip tanısı alıp hayatını kaybeden hasta olmadığını belirten Dr. Selin Bardak Özcem, “Hastanede, göğüs hastalıkları ve enfeksiyon servislerinde zatürre ve bronşit tanısıyla yatan çok hastamız var ama geçen yıl da vardı. İnfluenzaya bağlı zatürre düşündüren hastamız olmadı. Bu iyi bir durum. Geçen yıl Aralık döneminde influenzaya bağlı gelişen akciğer enfeksiyonu nedeniyle takip ettiğimiz ve yoğun bakım ihtiyacı olan hastalar vardı” şeklinde konuştu.

“İSHAL VE KUSMA VAKALARI DA GÖRÜLÜYOR”

Öte yandan bu sıralar ishal ve kusma vakaları görüldüğünü de ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Selin Bardak Özcem, bağırsak sistemini etkileyen virüslerden söz ederek, belirtilerin bazen nezle şeklinde de başlayabileceğini, ardından mide bulantısı, ishal ve kusma gelebileceğini aktardı.

Dr. Selin Bardak Özcem, ishal ve kusmayla ilgili de herhangi bir salgın olmadığını sözlerine ekledi.

ENFEKSİYON SERVİSİNİN ÇALIŞMA ALANLARI

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ndeki çalışma alanları hakkında da bilgi veren Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Selin Bardak Özcem, üst solunum yolu enfeksiyonlarının, gribin, zatürrenin, bronşitin, idrar yolları enfeksiyonlarının kendi alanlarına girdiğini kaydetti.

Ayrıca ishallerin, kusmaların, hepatit türlerinin, cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve menenjitin de enfeksiyon servisinin alanına girdiğini aktaran Dr. Selin Bardak Özcem, hastalardan alınan kültürlerin değerlendirmesini de kendilerinin yaptığını, poliklinik hizmeti verdiklerini belirtti, enfeksiyon servisinde 4 uzmanın görev yaptığını söyledi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler