• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 15 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 15 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

Erdoğan: 'AB ülkelerini mültecilere saygılı davranmaya davet ediyoruz'

Erdoğan: 'AB ülkelerini mültecilere saygılı davranmaya davet ediyoruz'
Erdoğan: 'AB ülkelerini mültecilere saygılı davranmaya davet ediyoruz'

Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye politikası üzerinden hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, hem Avrupa ülkelerini eleştirdi. Erdoğan, “Yunanistan başta olmak üzere tüm AB ülkelerini, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine uygun şekilde, topraklarına gelen mültecilere saygılı davranmaya davet ediyoruz." dedi.

AKP grup toplantısına son günlerde çok tartışılan ‘Şehitler tepesi boş kalmayacak’ sözlerini tekrarlayarak başlayan Erdoğan, “Bay Kemal'in yeri bellidir. Bay Kemal'in yeri ne vatan ne de millettir. Onun yeri Esed'in yanıdır. Bir de onu tavsiye ediyor ya, buyur sen git. Zaten yanında da bay monşerler var, onlarla beraber güzel bir yolculuğu gerçekleştirirsin. CHP Genel Başkanı’nın hezeyanlarına cevap vermek gerçekten ağırıma gidiyor. Eskiden beri süren bu tutuma bir yere kadar 'siyasetin cilvesi' diyerek tahammül etmek mümkündü ama artık mesele doğrudan istiklalimize ve istikbalimize saldırı noktasına gelmiştir. Kendisi bizi tahrik ettiğini sanırken aslında ülkemize ve milletimize olan kinini kusuyor. Meydanı yalanlara ve iftiralara bırakmamak için sizleri ve tüm milletimi bu kişinin hezeyanlarının eziyetine tekrar maruz bırakmaktan dolayı da üzüntülüyüm. Zaman zaman Kılıçdaroğlu'nun ülkemizin Suriye meselesinden Akdeniz'deki politikalarına kadar hayati çıkarlarının söz konusu olduğu hususlarda söylediği sözleri acaba kimler keyifle dinliyordur diye merak ediyorum. Önümüzdeki fotoğrafa şöyle bir baktığımızda cevap hemen karşımıza çıkıyor. Mesela Esed, Kılıçdaroğlu'nu tarifsiz bir sevinçle takip ediyordur. Mesela darbeci Hafter, Kılıçdaroğlu'nu alkışlayarak dinliyordur. Mesela PKK'sından FETÖ'süne kadar tüm terör örgütleri, Kılıçdaroğlu'nu şükranla izliyordur. Mesela Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için her gün envai çeşit oyunlar sergileyen ABD, Avrupa, Rusya, İran'daki bazı çevreler, Kılıçdaroğlu'nu taktirle takip ediyordur. Bu zatın ağzından ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini savunma adına tek kelime çıkmazken, her sözü ve tutumuyla karşımızdakilere destek veriyor." dedi.

Kılıçdaroğlu’na sert sözler

Türkiye’nin Suriye’de emperyalistlerle mücadele ettiğini söyleyen Erdoğan, Atatürk’ün Kurtuluş savaşı yıllarında söylediği bazı sözlere atıfta bulunarak, Kılıçdaroğlu’nu sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal'e göre görünüşte cephede ne olursa olsun, iç cephe çözülmediği sürece hiçbir güç, ülkeyle ve milletle başedemez. Yine Gazi'nin ifadesi ile düşmanlarımız bizi içten yıkmaya çalışıyor. Bu amacı gerçekleştirmek için içimize kadar sokulabilen bozguncu mikropların, ajanların varlığını ifade etmek yerindedir. Bugün de Kılıçdaroğlu ve ekibi ülkemizin doğrudan doğruya iç cephesidir. Yani birliğine ve bütünlüğüne kardeşine saldırıyor. Bunu da gafletinden değil, tamamen kasıtlı bir şekilde yapıyorlar. Dün olduğu gibi bugün de verdiğimiz mücadeleyle hem sahada zafere yürüyeceğiz hem de bu destekçileri milli iradenin ayakları altında ezeceğiz ve ülkemizi hedeflerine ulaştıracağız. Bu zatın gözünün ve gönlünün başka yerlerde olduğunu biliyoruz. Kılıçdaroğlu'nun mevcut tutumuyla Suriye'de, İsrail'in Filistin'de hayata geçirmeye çalıştığı insansızlaştırma politikasına destek veren bir yerde durmaktadır. Türkiye'nin bu tarihi mücadelesini sürekli fitneyle, yalanla, iftirayla lekelemeye çalışan her kim olursa olsun; açık ve net söylüyor haysiyetsizdir, onursuzdur, şerefsizdir, alçaktır, haindir” diye konuştu.

“Sahada ve diplomasi masasında da mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz”

Suriye’de yapılan operasyonlara değinen Erdoğan, “Suriye'deki durum yeni acılar yeni trajedilerle giderek daha kötüleşiyor. Verdiğimiz şehitlerin kanlarını elbette yerde bırakmıyoruz. Bugüne kadar rejim, 3 bin 200’ün üzerinde unsurunu, 160'a yakın tankını, 100'ün üzerinde topunu ve çok namlulu roketatarını, 3 uçağını, 8 helikopterini, 8 hava savunma sistemini ve 10'dan fazla mühimmat deposunu yüzlerce silahlı ve silahsız aracını kaybetmiştir. Rejimle mukayese edilemeyecek kadar az olsa da bizim de kayıplarımız var” dedi.

Türkiye’nin sahada ve masada mücadele etmeyi sürdüreceğini vurgulayan Erdoğan, “Bizim savaşmayı bilmeyen değil savaşmak istemeyen bir ülke olduğumuzu son operasyonlarımızla herkese bir kez daha ispatladığımıza inanıyorum. Rejim ve onu destekleyenler sürekli olarak kendilerini savunma imkânı olmayan çocukları, kadınları, masumları vahşice katlederek gerçek yüzlerini sergilemeyi sürdürüyor. Bir süre sonra rejim sadece İdlip’te değil, Suriye'nin diğer bölgelerinde de kendi halkını karşısında bulmaya başlayacaktır. İşte o zaman rejimi kurtarmaya, bugün arkasında sığındığı hava ve kara güçlerinin imkanları da yetmeyecektir. Biliyoruz ki; rejim Dera'da, Hama’da, Humus'ta ve Halep'te yaptıklarını, şimdi idlip'te tekrarlamaya çalışıyor ama bu defa başaramayacaktır. Bu defa Türkiye, hem kendi güvenliği ve huzuru, hem de Suriyeli masumların hayatlarını kurtarmak için bilfiil sahaya çıkmıştır. İdlib'deki çatışmalar sürerken bölücü terör örgütünün Suriye'nin diğer alanlarındaki güvenlik bölgelerimize saldırmaya başlaması, arka plandaki büyük oyunun işaretidir. Bu durum idlip'te ve Suriye'deki diğer güvenli hale getirdiğimiz bölgelerden çekilsek teröristlerin doğrudan ülkemiz topraklarımızı hedef alacağını en somut ifadesidir. Suriye'de vermediğiniz mücadeleyi kendi topraklarımızda çok daha ağır ve büyük bedeller ödeyerek vereceğimizi görmek için daha neyi yaşamamız gerekiyor. İstanbul'un Ankara'nın İzmir'in Antalya'nın Trabzon'un Erzurum'un Şanlıurfa'nın savunmasını Afrin'de, İdlip'te, Münbiç'te, Cerablus'ta Ayn El Arap’ta, Rasulayn’da, Kamışlı'da, Kuzey Irak'ta hatta Libya'da başladığını hamdolsun milletimiz biliyor ve mücadele'ye sahip çıkıyor. Ne ülkemizi eli kanlı terör örgütlerinin insafına terk edeceğiz, ne de mazlum Suriye halkını kendi başına bırakacağız. Sahada ve diplomasi masasında da mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Türkiye içine sokulmaya çalışılan bu cendereden muhakkak kurtaracağız” dedi.

Avrupa’ya mülteci tepkisi

Erdoğan’ın dikkat çektiği konulardan bir de mültecilerdi. Türkiye’nin Avrupa’ya gitmek isteyen mültecilere sınırları açmasının uluslararası hukuka uygun olduğunu savunan Erdoğan, mültecilere şiddet uygulayarak engel olmaya çalışan Yunanistan ve Avrupa ülkelerine tepki gösterdi. Erdoğan, “Bugün mültecilere sınırlarını kapatan, onları döverek bindikleri botları batırarak, hatta vurarak geri göndermeye çalışan, Avrupa ülkesi, İnsan Hakları Evrensel beyannamesini ihlal etmektedir. Onların yaptığı bu konudaki en insanlık dışı görüntüleri Yunanistan sergiliyor. Botları şişleyerek batırıyor, botların içindeki yavruları anneleriyle beraber ölüme terk ediyor” diye konuştu.

Avrupa’dan destek talebi

Avrupa ülkelerine mültecilere saygılı davranma çağrısı yapan Erdoğan, ”Yunanistan başta olmak üzere tüm Avrupa Birliği ülkelerini, İnsan Hakları Evrensel beyannamesine uygun şekilde, topraklarına gelen mültecilere saygılı davranmaya davet ediyorum. Mülteci akınında Avrupa Birliği kalkıyor, 350 Milyon Avro olmak üzere para yardımı yapıyor. Bunu yanında bot, silah, asker göndermeye hazırız diyor. Peki 10 yıldır 4 milyon mülteci topraklarında barındıran Türkiye'ye böyle bir destek verdiniz mi? Bunun kararını anında alabiliyorsunuz. Çünkü ikircikli davranıyorlar bunların, tek yüzü yok maalesef birkaç yüz var? Vereceksiniz verirsiniz, vermeyeceksen vermezsiniz ama bizi aldatmaya kalkmayın. 40 milyar doları bu işte harcayan Türkiye, bir 40 daha harcar. Suriye'nin siyasi birliği, toprak bütünlüğü temelinde yeni anayasa hazırlanan özgür seçimleri yapılana ve bu şekilde göreve gelecek yeni yönetimi oluşana kadar bu mülteci geçişi devam edecektir. Avrupa ülkeleri sorunu çözmek istiyorsa Türkiye'nin Suriye'de gerçekleştirmeye çalıştığı siyasi ve insanı çözüme destek vermelidir. Bunun dışındaki yaklaşımların tamamı zaten yabancı düşmanlığı ırkçılık bataklığında debelenen Avrupa Birliği kendi değerlerinden biraz da uzaklaştırılacaktır” diye konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler