• BIST 9079.97
  • Altın 2301.842
  • Dolar 32.3299
  • Euro 35.1048
  • Lefkoşa 25 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 26 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 22 °C

Hasipoğlu: “ Rum'un keyfini bekleyemeyiz”

BRT’de programa katılan Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Rum tarafının , bizleri bir gün kapsamlı bir anlaşma ile federasyon modelinde çözüme ulaşılacak hayali ile müzakere masasına hapsettiğini söyledi.
Hasipoğlu: “ Rum'un keyfini bekleyemeyiz”

Hasipoğlu, “İçimizde hala bu hayale gerçekten inanlar var. Federasyon modeli paylaşım anlayışı üzerine bir çözüm modeli değil midir? Paylaşım anlayışıyla Komite kurup nasıl paylaşacağımızı öneren biz, reddedip çözümden sonra sana hakkını vereceğim diyen bir Güney komşumuz var. Güneydeki Kıbrıs Türk mallarını üzerinde Türklere hiçbir tasarruf imkanı vermeyip çözümden sonra sana malını vereceğim diyen yine onlar” ifadelerini kullanarak, artık Rum tarafının samimi olmayan “bir gün çözüm olursa“ sendromundan kurtulup, farklı alternatifleri konuşmanın zamanın geldiğini  iddia etti.

"RUM TARAFININ KEYFİNİ BEKLEYECEK DEĞİLİZ"

Hasipoğlu dış politika ilgili iddialarına  şöyle devam etti; Peki biz bir çözüm olması, örneğin ada etrafındaki doğalgaz hakkından yararlanmak veya Maraş’ı, Mağusa ile bütünleştirmek için Rum tarafının keyfini mi bekleyeceğiz? Tabi ki hayır. Yıllardır kapalı Maraş bir gün kapsamlı bir çözüm olacak ümidiyle kapalı tutuldu. Zaten bu yüzden UBP olarak yeni bir dış politika vizyonu içerisinde alternatif çözüm metod ve modellerini uygulamaya koymak iradesindeyiz. Tespitimiz de gayet nettir. Kıbrıs Rum tarafı bu adanın yönetimini, adanın zenginliğini yani doğal gaz petrolü bizimle paylaşmak istemiyor.  Kapalı Maraş ile ilgili tüm çözüm planlarına hayır diyen yine Rum tarafı. Aslında güney yönetiminin Maraş’taki hak sahiplerine büyük bir özür ve tazminat borcu var. Madem ki siyasal eşitliğe dayalı federal bir yönetim anlayışı Rum tarafında yoktur, biz de tek yanlı adımlarla belli konularda çözüm üretmek  durumundayız. Hayat devam ediyor, biryerlerden başlamamız lazım. kapalı Maraş’ı daha fazla farelere ve yılanlara terk etme lüksümüz yoktur.”  

 

"MECLİSE DANIŞMADAN BELGEYİ KABUL ETTİ”

Hasipoğlu, Guterres belgesinde “Kıbrıs Türk tarafı daha fazla toprak vermeli ve müdahale hakkı sürdürülebilir değil” başlığının olduğunu anımsatarak, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da meclise danışmadan olası görüşmelerde zemin olarak bu belgeyi kabul ettiğini söyledi. Bu belgeye verilen desteğin ve dolayısıyla Maraş’ın da içinde olduğu haritanın da derhal geri çekilmesi gerektiğini söyledi.

“TÜRKİYE DE BİZ DE KARARLIYIZ”

Güney Kıbrıs’ın sürekli egemenliği öne sürdüğünü, sanki KKTC tanınacakmış korkusuyla cep telefonu meselesinde olduğu gibi güven yaratıcı önlem kapsamında KKTC ile ikili anlaşma yapmaktan bile imtina ettiklerini iddia eden Hasipoğlu, Rum tarafının AB’yi arkalarına aldıklarını, Avrupa Birliğinin de Rumların AB içinde bulunmalarından dolayı ciddi lobicilik yaptıklarını ve Türkiye’ye yaptırım kararlarının başladığını ifade etti. Türkiye’nin doğu Akdeniz’deki kararlı politikasının her türlü yaptırım kararına rağmen devam edeceğini ve “Türkiye de bizler de bu konuda kararlıyız” diyen Hasipoğlu, zaten AB, Türkiye’nin AB ile müzakereleri askıya almıştır, bundan sonra alacağı kararlar da Türkiye’yi yıldırmayacaktır,  diye ileri sürdü

“YA UZLAŞI, YA DA HERKES KENDİ YOLUNA”

Hasipoğlu “doğalgaz” başlığının önemine dikkat çekerek devam ettiği konuşmasında, Türkiye’nin ve KKTC”nin doğu Akdeniz’de kendi deniz  yetki alanlarından doğan haklarından vazgeçmesinin mümkün olmadığını söyledi. Doğalgazın bir şekilde çözüm için bir fırsat olmasını ve herhangi bir çatışmaya sebebiyet vermemesini temenni eden Hasipoğlu, Rumların bu durumun farkında olduğunu, ancak sorunları tırmandırmaya çalıştığını iddia ederk  “Ya masada anlaşma olacak ya da parsel paylaşımı olup herkes kendi yoluna bakacak. Bu düzen devam edemez. Burada önemli olan Türkiye ve hükümetimizin kararlı duruşudur, dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

Kendisinin de adaylık için adının geçtiğinin anımsatılması üzerine Hasipoğlu, “Adımın geçmesi gayet doğal. Sair yetkileri yanında Cumhurbaşkanın asli görevi Kıbrıs müzakereleri konusunda toplum lideri sıfatıyla halkımızı temsil eden kişidir. Sayın Eroğlu döneminde müzakere heyeti üyesi ve altı başlıktan sorumlu hukuk danışmanıydım.  Kıbrıs müzakerelerinde bir çok zirvede yer aldım. Tüm görüşme süreçlerini halen takip etmekteyim. Tabandan tarafıma aday olmam için çok talep geliyor. Bunun da nedeni Sayın Başbakan Tatar’ın aday olmayacağını açıklaması ve benim de dış politikadaki deneyimimdir ” dedi…

Hasipoğlu, “Halkın yeni yüzlere rağbet gösterdiği bir gerçek,ben henüz karar vermedim. Zaten bu gibi makamlarda kararı adaylığı isteyen kişi talep etmemeli. Partiniz isterse, taban isterse, yetkili organlar uygun görürse, genel bir konsensüs olursa bu gerçekleşir, olması gereken de bence Budur.

 

Cumhurbaşkanı olmak için de siyasete girmedim,  ille de aday olacağım diye bir iddiam da yok. Parti tabanım uygun görürse değerlendiririm,” diye ekledi…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler