• BIST 9079.97
  • Altın 2301.842
  • Dolar 32.3299
  • Euro 35.1048
  • Lefkoşa 25 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 26 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 22 °C

İki Türk’ün İsmi AB’nin Yaptırım Listesine Alındı

İki Türk’ün İsmi AB’nin Yaptırım Listesine Alındı
İki Türk’ün İsmi AB’nin Yaptırım Listesine Alındı

 Rum yönetiminin, tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)” içerisindeki faaliyetlerine karşı AB’nin yaptırım uygulaması maksadıyla verdiği isimlerden ikisinin, AB’nin ilgili çalışma organı olan “Relex” tarafından dün listeye alındığı haber verildi.

Fileleftheros, “İsimleri Listeye Aldılar… AB Yasadışı Sondajlarda Önemli Rolü Olan İki Türk Hakkında İlk Yaptırımları Onayladı” başlığıyla manşete çektiği Brüksel çıkışlı haberinde, isimleri “Relex” tarafından AB’nin “yaptırım listesine” alınan iki Türk’ün Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinde önemli rol oynayan iki üst düzey yönetici olduğunu yazdı.

HRİSTODULİDİS’İN KULLANABİLECEĞİ ÖZLÜ BİR EMSAL

Haberde bu gelişmenin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine aynı şekilde devam etmesi halinde AB’ye yeni yaptırım başvurusunda bulunabilmesi için Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in kullanabileceği özlü bir emsal olduğuna dikkat çekildi.

Gazete Brüksel’den kaynaklara dayanarak, iki önemli ismin yaptırım listesine alınma kararının, Rum yönetiminin -Hristodulidis’in tonların düşük tutulması direktifi verdiği- çabalarının referans noktasını teşkil edeceği düşünüldüğünden, “özel ya da tüzel kişileri; Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinde Türkiye’ye yardımcı olmayı bir daha düşünmeye yöneltecek bir set olabileceğine inanıldığını” yazdı.

Haberde, Relex tarafından alınan bu kararın Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerine “yeterli cevap olarak görülemeyeceği ancak Türkiye’nin faaliyetlerine katkı koyan özel veya tüzel kişilere yönelik yaptırımlar meselesine öz katan bir ilk adım olduğu” görüşü ortaya konuldu.

UYGULANACAK YAPTIRIMLAR

Gazete isimlerini vermediği iki Türk vatandaşına uygulanacak yaptırımların “AB içerisinde bu kişilere ait, tasarrufunda veya kontrolünde bulunması olası bütün sermaye ve mali kaynakların dondurulması” ve “bütün AB üyesi devletlerin bu kişilerin topraklarına girmesini veya geçmesini engelleyecek önlemler alması” şeklinde gerçekleşeceğini yazdı. Ancak bu yaptırımların hayata geçirilmesinin, hukuki ve siyasi düzeyde bir prosedür uygulanmasını gerektirdiğini, bunun da birkaç hafta alacağını ekledi.

HRİSTODULİDİS’TEN “TONLARI DÜŞÜK TUTUN” TALİMATI

Haberde, Rum Dışişleri Bakanı’nın çabalarının şaibe altına girmemesi ve herhangi bir hukuki komplikasyon çıkmaması için, AB tarafından resmen onaylanıp ilan edilene kadar, yaptırım listesine alınmalarına karar verilen özel veya tüzel kişilerin isimlerinin açıklanmasının söz konusu olmadığını söylediğine de işaret edildi.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak Nikos Hristodulidis’in Relex’in dünkü kararı konusunda ses tonlarının düşük tutulması talimatı verdiğine vurgu yaptı.

Haberde Türkiye’ye yardım eden özel ve tüzel kişilere yaptırım uygulanmasını sağlamak için geçen yaz döneminden beridir çaba harcayan Hristodulidis’in, Türkiye’nin faaliyetlerine aynı şekilde devam etmesi halinde, aynı yönde alternatif fikirler de ürettiğine dikkat çekildi. AB’nin önünde, Rum yönetimi tarafından yaptırım uygulanması için önerilen iki tüzel ve beş de özel kişinin ismi bulundu da kaydedildi.

BLOOMBERG

Öte yandan Alihtia, “Relex” tarafından dün alınan, iki Türk’ün adının AB’nin yaptırım listesine alınması kararına değindi ve “Bloomberg” ajansının AB’deki diplomatik kaynaklara dayanarak özetle şunları yazdığını kaydetti:

“Bu cezalandırma önlemi hidrokarbon alanında faaliyet gösteren Türk şirketlerini etkilemeyecek. Bu, bir aday ülkeye karşı benzeri görülmemiş bir tırmandırmadır. Lefkoşa uzun süredir AB’nin Türkiye’ye sert yaptırım uygulamasında ısrar ediyor olsa da böyle bir perspektif tereddütle karşılanıyor. AB’nin açıkça Kıbrıs’ın yanında durmasına rağmen Brüksel bu hareketlerin, mülteciler konusundaki Türk-Avrupa anlaşmasını tehlikeye sokabileceğinden endişeleniyor.”

“ENI-TOTAL MART SONU NİSAN BAŞI SONDAJA BAŞLIYOR”

Alithia “Kıbrıs MEB’inde Sondajlar Yeniden Başlıyor” başlıklı haberinde, İtalyan ENİ ve Fransız Total şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyumun Mart sonu-Nisan başında yeni sondaj yapacağını haber verdi.

Habere göre Rum Sözcü Kiriakos Kusios, konsorsiyumun yeni sondaja başlayacak olmasının Rum enerji programının normal şekilde devam ettiğinin de teyidi olduğu görüşünü ortaya koydu. Kusios, ENI-Total hesabına sondaj yapacak geminin, Mısır’daki sondaj çalışmasını tamamladığını ancak bölgeye gelişi konusunda kesin tarih verilemeyeceğini söyledi,  “Mart sonu-Nisan başında” ifadesini kullandı.

SAVAŞ GEMİLERİ BÖLGEDE TOPLANDI

Aynı gazete “Doğu Akdeniz Savaş Gemisi Doldu” başlıklı haberinde ise şu anda Doğu Akdeniz’de Yunanistan, ABD, Fransa, Türkiye, Mısır ve Rusya’nın savaş gemileri bulunduğunu, savaş gemilerinin bölgede toplanmasının gerek sözde “Rum MEB’i”ndeki enerji yataklarına gerek Suriye ve Libya’ya verilen önemin göstergesi olduğunu yazdı.

Haberde bölgede toplanan savaş gemileri arasında Fransa’nın, Rafale savaş uçaklarını taşıyan Charles De Gaulle uçak gemisinin ve Türk araştırma gemisi Oruç Reis’in dikkat çektiği kaydedildi. İki Türk fırkateyninin uzaktan refakat ettiği Oruç Reis’in sismik araştırma kablolarını yaymış vaziyette 4’üncü parsele ulaştığı, Yavuz sondaj gemisinin de, destek gemileri eşliğinde 8’inci parselde bulunduğu bilgisini verildi.

AVRUPA HALK PARTİSİ’NDEN DESTEK

Alithia, Avrupa Halk Partisi yeni başkanı Donald Tusk’un, Avrupa Halk Partisi ailesi toplantısı çerçevesinde DİSİ Başkanı Averof Neofitu ile Brüksel’de gerçekleşen görüşmesi sırasında Güney Kıbrıs’ın “toprak bütünlüğünü ve egemenlik haklarını her alanda koruma” çabasına destek vaadinde bulunduğunu yazdı.

Habere göre Neofitu görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri hakkında bilgi verdiği Tusk’a “Türkiye’nin Kıbrıs’a karşı ihlalleri Avrupa ilke ve değerlerinin de ihlalidir” dediğini anlattı.

Neofitu Tusk’un, Avrupa Konseyi başkanı iken Rum yönetimine verdiği desteği hatırlattıktan sonra, bu yeni sıfatıyla tutarlı şekilde desteğini sürdüreceğini belirttiğini ve “egemenliğinizin ve toprak bütünlüğünüzün ihlali Avrupa’nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün de ihlali demektir” dediğini anlattı. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler