• BIST 9645.02
  • Altın 2417.905
  • Dolar 32.5562
  • Euro 34.8064
  • Lefkoşa 20 °C
  • Mağusa 22 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 22 °C
  • İskele 22 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 14 °C

İngiltere ile “şaibeli bölge” anlaşmazlığı…

İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın dün yaptığı yeni açıklamada, Rum Yönetimi’nin tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge”yi “egemenliği şaibeli bölge” olarak tanımlamaya devam ettiği bildirildi.
İngiltere ile “şaibeli bölge” anlaşmazlığı…

Fileleftheros gazetesi “Sorunu Yeniden Üretiyorlar… May’e Mektup Bugün Gidiyor, İngilizler İtirazlarını Sürdürüyor” başlık ve spotuyla aktardığı haberinde, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yaptığı yeni açıklamada, Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri endişeyle izlediklerini ve durumun yatıştığını görmeyi arzuladıklarını kaydettiğini yazdı.

 

İngiltere’nin tutumunun, Avrupa Bakanı Sir Alan Duncan’ın 14 Mayıs’ta açıkladığı gibi, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca, egemenliği şaibeli herhangi bir bölgede sondaj yapılmaması gerektiği şeklinde olduğuna işaret edilen haberde, Türkiye’ye de, bu bölgede sondaj çalışması yapmaması için çağrıda bulunulduğu kaydedildi.

 

Açıklamada ayrıca, İngiltere’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararası anlamda kabul görmüş Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki petrol ve doğalgazı değerlendirme hakkını tanımaya devam ettiği” ve petrol ile doğalgazın tüm Kıbrıslıların lehinde değerlendirilmesi gerektiğine inandığı ifade edildi.

 

Gazete, Rum hükümetinin, İngiltere’nin yeni açıklamasıyla, “şaibeli bölge” sorununu yeniden ürettiği görüşünde olduğunu ve hükümet kaynaklarının, İngiltere’nin bu tezinin içsel bir çelişkisi bulunduğunu açıkladığını yazdı.

 

Habere göre, hükümet kaynakları, bir yandan BM Deniz Hukuku, “Münhasır Ekonomik Bölge” ve “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarından” bahsedilirken, diğer yandan Kıbrıs’ın 37 deniz mili açığındaki “şaibeli bölgeden” bahsedilemeyeceğini vurguladı.

 

Aynı kaynak ayrıca, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ndeki temel ilkenin “orta hat” olduğunu belirterek, “Türkiye nasıl oluyor da 37 deniz mili açığımızda bulunuyor” sorusunu yöneltti.

 

Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in mektubunun bugün İngiltere Başbakanı Theresa May’e gönderileceğini de kaydederek, mektupta, Rum Yönetimi’nin Duncan’ın açıklamalarından duyduğu rahatsızlığın dile getirildiğini yazdı.

 

Habere göre, Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu da, konuyla ilgili açıklama yaparak, Anastasiadis’in İngiltere’den, sözde “Münhasır Ekonomik Bölge” ile ilgili BM Deniz Hukuku ve Uluslararası Hukuk çerçevesinde tutum belirlemesini beklediğini söyledi.

 

Haberde, İngiltere’de yaşayan Rumların, Duncan’ın açıklamalarını protesto etmek amacıyla mektuplar göndermeye devam ettiği ve son mektubun, İngiltere’de yaşayan 10 Rum tarafından yazıldığı da kaydedildi.

 

Alithia gazetesi ise “Duncan’ın Açıklaması Türkiye’ye Yönelik” başlığıyla aktardığı haberinde, hükümet kaynaklarının açıklamalarına dayanarak, İngiltere tarafından yapılan yeni açıklamanın sorunu çözmediğini ve Fatih sondaj gemisinin Kıbrıs’ın 37 deniz mili açıkta sondaj yapmayı planladığı bölgenin “şaibeli bölge” olduğu yaklaşımının devam ettiğini yazdı.

 

Gazete, Rum Yönetimi’nin İngiltere’deki Yüksek Komiseri (büyükelçisi) Evripidis Evriviadis’in, Rum Yönetimi’nin Çarşamba akşamı İngiltere Dışişleri Bakanlığı nezdinde resmi girişimde bulunduğunu yazdı. Evriviadis’in Duncan ile de görüştüğünü kaydeden gazete, Duncan’ın, açıklamalarını düzeltmek gibi bir çaba göstermediği gibi, Rum tarafının şahsına yönelttiği sert eleştirilerden de rahatsız olduğunu bildirdi.

 

Londra’da enerji sektöründe faaliyet gösteren uluslararası faktörlerin, İngiltere’nin bu yaklaşımla Türkiye’nin sözde “MEB” içerisindeki “yasadışı faaliyetlerine” göz yumduğu değerlendirmesini yaptığını kaydeden gazete, Türk faaliyetlerinin doğrudan kınanmadığını ve “Münhasır Ekonomik Bölge”nin belirlenmesi için Güney Kıbrıs’ın davetini kabul etmeyen tarafın Türkiye olduğuna vurgu yaptığını belirtti.

 

Aynı çevreler, Türkiye’nin, akit taraf olmadığı BM Deniz Hukuku’na istediği zaman atıfta bulunamayacağını ve her sene, BM Deniz Hukuku aleyhinde oy kullanan tek ülkenin Türkiye olduğunu da vurguladı.

 

Habere göre, aynı çevreler, ilk defa “uluslararası anlamda kabul görmüş MEB” ifadesinin kullanılmasıyla, İngiltere’nin esasında, BM Deniz Hukuku’nun öngördüğü “orta hat” ilkesi zemininde, Güney Kıbrıs ile Mısır arasında münhasır ekonomik bölge belirlenmesinin doğruluğunu tanıdığı değerlendirmesini yaptı.

 

Haber, Politis gazetesinde “Oyun Başka Alanlarda da Devam Edecek”, Simerini gazetesinde “Lefkoşa, Birleşik Krallık’tan BM Deniz Hukuku’na Uygun Tutum Bekliyor”, Haravgi gazetesinde ise “İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan da İtiraz” başlığıyla aktarıldı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler