• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Lefkoşa 23 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 23 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 22 °C

IRKÇI ve HADSİZSİNİZ!!!!

Ayşegül Garabli

Mağusa’da 2 okulda 20 çocuğun uyuz hastalığı taşıdığı belirlenmiş.

KTÖS de bu konuda  bir açıklama yaparak hem bu durumu halka duyurdu hem de yetkilileri göreve çağırdı.

Ancak KTÖS’ün bu açıklamasının altındaki bazı yorumlar gerçekten iğrençti.

“Anamızda ne varsa bizde de olacak”

“Defolup ülkelerine gitsin bu GACOLAR”

“ Keşke bizi kurtarmasaydınız, bizi kim kurtaracak sizin gibi pisliklerden”

“ Bunları ülkeye aldığında dezenfekte edip de alacan” gibi maksadını aşan ve hastalıktan çok direkt ırkçılık ön plana çıkarılmış bir hayli yorum vardı.

Oysa ki hastalığın hangi kökenden çocuklarda olduğu bile belli değilken direkt bu durumun Türkiye’den göç eden ailelerin çocuklarına bağlanması gerçekten hem üzdü beni hem de canımı sıktı.

Kökeni, ırkı, dili, dini ne olursa olsun çocuktu onlar ve bir hastalık söz konusuydu.

Diyelim ki göçmen çocuklarda görüldü bu hastalık, göçmen oldukları için reva mı görülmeli.

Rencide edilip, okullarında ötekileştirilmeleri mi gerek?

Bu yorumları yapanlar ,Sözüm ona “siz pissiniz” diyerek Türkiyelileri rencide etmeye çalışıyorlar ama aslında cehaletlerini ortaya koyuyorlar. Çünkü uzmanlara göre uyuz hastalığı pislikten oluşmuyor.

Uyuz böceğinin derinin altına yerleşerek burada çoğalmasıyla oluşuyor ve hijyen ortamda da üreyebiliyor.

 Ama zaten bu yorumları yapanların amacı bu durumu dile getirmek değildi.

Ne yazık ki bir gurup her bulduğu fırsatta Türkiye ve Türkiyelileri aşağılamayı kendisine misyon edinmiş adeta.

Böyle yaparak Kıbrıs’ı ve Kıbrıslıları koruduğunu, Kıbrıs’ta yaşanan sorunlarla mücadele ettiklerini sanıyorlar.

Meydana gelen her olumsuzluğu, her suçu  direk Türkiye’den gelen göçmenlere mal ederek Kıbrıs’ta yaşanan siyasi soruna çözüm bulacaklarını sanıyorlar.

Oysa tam aksine yaptıkları bu ırkçılıkla KKTC’de YDP gibi bir partiyi kurdurdular.

Onlar her olayda göçmenleri aşağıladıkça bunu kullanan , milliyetçilik ve asker üzerinden siyaset yapan birkaç kişi de göçmenlerin bu duygularını sömürerek parti kurdular.

Yetmedi, bu söylemlerle kadınları aşağılayan, insanların manevi duygularını sömüren, saygısız ve küfürbaz Zaroğlu’nu milletvekili olarak Meclise gönderdiler.

Elbette ki ben de KKTC’ye gelip tecavüz eden, hırsızlık yapan ya da düzeni bozan hiç kimseyi onaylamıyorum ve lanetliyorum.

Bu durumu defalarca buradan yazdım.

Bu suçları işleyenler değil Türkiyeli, babam olsa hoş görmem ve affetmem.

Bu tür suçluları Türkiye’de yaşıyor olsaydım da istemezdim.

Beni rahatsız eden bu duruma duyulan tepki değil çünkü aynı tepkiyi ben de duyuyorum.

Ancak her suçta, her olumsuzlukta daha suçlu belli değilken suçun bütün Türkiyelilere mal edilmesi ya da bu şekildeki ifadelerle anılması hem sinir bozucu hoş bir durum değil hem de sorun çözmeye yönelik değil.

Bu kişilerin bunu yapmak yerine ,kendilerini yönetenlerden ülkeye giriş politikasını değiştirmeyi istemeleri hem doğru adres olur hem de bir amaca hizmet eder.

Kaldı ki, siyasi olarak yıllardır bu ülke üretimden koparılıp, ekonomik olarak çökertilerek bu hale getirildi.

Nüfus bilinçli taşınarak ayrı ayrı bölgelere toplu olarak yerleştirilerek ötekileştirildi.

Ülkeye girişler bilinçli olarak kimlikle yapıldı.

Bütün bunlar yapılırken ben bir Türkiyeli olarak bunları anlatmaya çalışırken neden örgütlenip engel olmadınız da şimdi sadece suçsuz insanları aşağılıyorsunuz.

Hem O insanlar da sizin gibi TC Hükümetleri tarafından mağdur edilmiş kişiler. Yani mücadele edeceğiniz nokta ortak.

Neden bu insanlarla bu ülkeyi insanca yaşanır hale, getirmenin mücadelesini vermek yerine onların nefretini kazanıyorsunuz.

Bu size ne gibi fayda sağlıyor?

Bu göçmenler mi barışı engelliyor?

Bu göçmenler mi Merkez bankasına el koydu?

Bu göçmenler mi siyasi iradeye el koydu?

Vesayeti yaratan bu göçmenler mi?

Bu ülkede ne tür sıkıntı yaşıyorsanız hepsinin kat kat fazlasını onlar da yaşıyor.

Büyük bir çoğunluğu mitinglerde omuz omuza sizinle mücadele ediyor.

Haa eğer ki kültür olarak uyuşmuyorsanız, kendi kültürünüzü yaşatarak siz onları bu topluma adapte etmelisiniz.

Yaşadığımız ülkenin siyasi iradesi bunu planlayıp önlem almalı.

Ve siz de tüm isteklerinizle ilgili siyasi iradeye tepki koymalısınız.

Göçmen çocukları görmezden gelerek, ihtiyaçlarını ve sorunlarını yok sayarak siz sokağa itip aralarından suçlu çıkarıyorsunuz.

Belki  çok az sayıdasınız ancak gerçekten haddinizi aşıyorsunuz.

Ne kökeni ne olursa olsun birilerinin işlediği suçu “Türkiyeliler” diyerek genelleme hakkınız var ne de hepimizi aşağılama hakkınız  var.

Nasıl ki ben sizin bu hastalıklı kafa yapınızı tüm Kıbrıslılara mal etmiyorsam ve Kıbrıslılara ekmeklerini benimle paylaştıkları için sevgi ve saygı duyuyorsam, nasıl ki ben onların yurt sevgisini anlayıp bu konuda onlarla omuz omuza yürüyorsam, siz bir avuç ırkçı da benim değerlerime saygı duymak zorundasınız.

Nasıl ki Meclis basıp damına başka boyların bayrağını diken ve benim seçilmiş Cumhurbaşkanımı yuhlayan, basını susturmaya kalkan faşist ırkçıları lanetliyorsam, aynı şekilde  kendisini “solcu” diye tanımlayan siz bir avuç ırkçıyı da lanetliyorum.

Yaptığınız tam bir faşizm örneğidir ve bunu çocuklara yapacak kadar da insanlık dışı bir davranıştır.

Bunu yapmak da ne insanlık adına hakkınız ne de haddiniz olamaz..

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları