Mete (Adanır), genç yaşında talihsiz bir trafik kazasında yitirdiğimiz ancak kısa yaşamında Kıbrıs Türklerini futbol adına olumlu anlamda tanıtmış iki isimden birisi.
Diğeri, salt yabancı uyruklu (Kıbrıs vatandaşı) olduğu için Galatasaray'da Turgay Şener gibi efsane bir kalecinin arkasında yedek kalmış ama daha sonra transfer olduğu Bursaspor'da harikalar yaratmış Osman Kurra (Uçaner). Ki, onun da talihsizliği, en formda olduğu sezonda, 1974 Temmuz ayında oğlunu sünnet ettirmek için geldiği Limasol'da esir düşmesi. Futbol oynayamadığı için, yerine geçen yedeği Rasim Kara'nın hem Bursaspor'un, hem de Türk Milli Takımının kalesini yıllarca koruması, Osman Uçaner'in muhteşem kaleciliği hakkında onu tanıma fırsatı bulamayan yeni jenerasyona sahip gençlere fikir verebilir.
Mete'nin ismi önce Karaoğlanoğlu Stadına verildi ama Karaoğlanoğlu Takımının BTM'de mücadele etmesi, futbol sezonun çok kısa olması, gözlerden uzak bu stadın bakımı konusunda birçok sıkıntıyı da beraberinde getirmiş, sonunda otlarla kaplı, adeta tarla görünümlü yerin Mete'nin adına yakışmadığı konusunda herkes fikir birliğine varmıştı.
Bu nedenle, komple sporcu olması yanında, futbol da oynayan,yıllarca hem Çetinkaya'da hem de Milli Takımda kaptanlık, daha sonra Çetinkaya'da Başkanlık yapan Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün yerinde bir kararı ile Girne'deki Rum'lardan kalan (20 Temmuz) stadı ışıklandırarak Mete Adanır'ın adının verilmesi, hele hele heykelinin dikilmesi, hem Mete'nin gelecek kuşaklara taşınması, hem de ona olan vefa borcumuzun ödenmesi açısından çok önemli bir girişim.
Mete'yi sadece Kıbrıs'ta biz anmıyoruz. Her yıl ölüm yıldönümünde Samsun'da kendisi ile birlikte kazada yaşamını yitirenlerle beraber Mete de saygıyla anılıyor.
Bizlerin bu konuda yapamadığımız tek şey, çeşitli konularda hizmeti geçmiş değerlerimize ölmeden önce gereken önemi gösterememek.
Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle geçtiğimiz günlerde önemli bir ameliyattan çıkan ve bugünlerde Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde yatan Osman Uçaner için de benzer jesti Sayın Başbakan ve Hükümetten beklemek spor kamuoyu adına sanırım yanlış olmaz.
Bu ille de Girne'de olacak diye bir şey akla gelmemeli. Güzelyurt'ta olabilir, Lefkoşa'da olabilir veya KKTC'nin herhangi bir yerleşim yerinde olabilir.
Ama sadece adet yerini bulsun diye, Mete'ye Karaoğlanoğlu Sahasında yapıldığı gibi, çorak bir arazide tarla görünümlü bir sahaya adını vermeyi düşünürlerse, vazgeçsinler.
Kaş yaparken göz çıkarırlar ki, bu da Osman Ağabeyimizi ve ailesini üzmekten başka işe yaramaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.