Japonya Ortadoğu Enstitüsü'nden Mayu Kaneko, Sputnik'e açıklamasında, "Japonya'da toplamda 5 ilâ 6 bin arasında Türkiye vatandaşı yaşıyor. Aralarında çok sayıda Kürt var. Bu vatandaşlar, sığınmacı statüsü için başvuruda bulundu. Türkiye vatandaşları Japonya'da genel olarak gıda ürünleri ve temel ihtiyaç malları ithalatı ve kullanılmış araba ihracatı ile uğraşıyor" dedi.
Japonya'nın, göç politikasın değiştirmekle güttüğü hedefin, Türkiye'nin çıkarlarıyla örtüşmeyebileceğini söyleyen uzman, bu konuda şu yorumda bulundu:
"Türkiye, vatandaşlarını iş için Japonya'ya göndermek ister ama beklentisinin, Japonya'nın gerçek niyetiyle örtüşmediği konuda şüphelerim var. Türkiye üretici bir ülkedir ve Japonya gibi çok gelişmiş imalat ve tekstil endüstrisine sahip. Türkiye, üretim sektörünü geliştirmeyi hedefliyor ve bu, onu Japonya'yla yakınlaştırıyor. Japonya, göç politikasını değiştirerek tarım, inşaat ve yüksek nitelik gerektirmeyen diğer sektörler için vasıfsız iş gücü çekmeyi planlıyor. Japonya, yüksek eğitim alan yabancı ‘beyaz yakalı' uzmanları istihdam etme niyetinde değil. Eğer Türkiye, vatandaşlarının Japonya'ya giderek Japon teknolojilerini öğrenebileceğini umuyorsa öyle olmayacak. Japonya'nın çok sayıda Türk işçi alacağına şüpheyle bakıyorum".
Japonların Türkiye'ye bakışına değinen Kaneko, "Japonlar Türkiye'ye, diğer Ortadoğu ülkelerine göre çok daha sıcak bakıyor" diye vurguladı.
Japonya'nın yeni göç politikasındaki eksikliklere dikkat çeken uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Japon hükümet, yeni göç sistemini korkunç bir acele içinde, çok yönlü bir tartışmaya başvurmadan ve ısrarla yabancı iş gücünün ülkeye çekilmesini talep eden ekonomik çevrelerin baskısı altında kabul etti. Bunun sonucunda, kabul edilen göç sistemi mükemmel olmaktan uzak. Türklerin acele etmeyerek yeni sistemin nasıl çalışacağını gözlemesinin daha iyi olacağını düşünüyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.