Kıbrıslılara has bir terimdir Kabak kesme. Birileri boş keseden konuşur, yapamayacaklarını yapmış gibi gösterip övünenlere veya çokbilmişlik yapıp abuk sabuk konuşanlara Kabak kesiyor deriz.
Son zamanlarda bu terim ciddi şekilde politikamız da girmiştir.
Bence 1976’dan sonra zaten bu terimi kullanmaya başlamalıydık. O tarihten itibaren memleketi hep kabak kesenler yönetmişlerdir.
Seçim sonuçlarına bakıyoruz hep en çok vadedenler, en milliyetçiler, en solcular hep seçilmişler ama bir türlü halkını esenliğe kavuşturamamışlardır.
Bu kabak kesicilerinin yanına biz bu işi sizden daha iyi biliriz diyen ve ‘’Ekonomik ve kalkınma paketi’’adında bizi cendereye alanlar da kabak kesmekten başka bir şey yapmamışlardır.33 yıldır bırakın sosyal ve ekonomik kalkınmayı yer altında da yer üstünde da neyimiz varsa tüketilmiştir.
Böylesi yaşam koşulları içerisinde galiba en olumlu gelişme son zamanlardaki seçim gündemidir.
Yıllarca çözümsüzlükten nemalanıp toplumu sömürenler bir ordu halinde ağızlarında köpük salarcasına kabak kesmeye başlamışlardır.
Bir kez daha yazıp tekrarlamakta fayda var.
Cumhurbaşkanı her hafta Başbakan ve yardımcısına bilgi vermektedir
Görüşmeci her hafta mecliste milletvekili olan pati temsilcilerine bilgi vermektedir
Görüşme tutanakları 10 gün içinde tüm milletvekillerinin okuması için Meclise gönderilmektedir.
Cumhurbaşkanı Eylül ayı sonu itibarı ile varılacak noktaya bağlı olarak 2016 yılının çözüm yılı olabileceği söyleminden sonra önce bülbüller çetesi koro halinde ötmeye başlamışlardır. Bu alışık olduğumuz bir durumdur.
Ancak Hükümetin başı sanki yukarıdaki bilgilendirmelerden haberi yokmuş gibi ansının’’ Kıbrıs müzakerelerinde, Rumların isteğiyle giden bir süreç gördüğünü ve görüşmeleri endişe içinde izlediğini belirterek, “Ezilmiş, büzülmüş, bitmiş, anlaşma dilenen bir ortam görüyorum.’’ Diye bir açıklama yamıştır.
Bu beyandan sonra Cumhurbaşkanının Türkiye ziyareti sonrası Parti başkanlarını ağırladığı bir toplantı sonrası ayni başbakan ‘’ "Yararlı bir görüşme oldu. HÜKÜMET ADINA memnunum" açıklaması yapmıştır.
Başbakan yardımcısı da ‘’Metin ortaya çıkıncaya kadar desteğimiz devam edecek.Sonra da değerlendirme yapacağız’’demiştir.
Daha bu açıklamaların mürekkebi kurumadan.Naşbakan Özgürgün ağız değiştirerek ‘Basit gibi gözüken ama kendilerini endişeye sevk eden çok önemli bazı konuları çok geç öğrendiklerini belirtmiştir.
Dış işleri bakanı Tahsin Ertuğruloğlu.Zaten ta baştan itibaren bilenen tutumunu bir anda seviyesiz bir noktaya çekerek ‘’ Ben halkın seçtiği milletvekillerinden biriyim, halen de Dışişleri Bakanı olarak görev yapmaktayım. Benim görevim halkımın ve ülkemin çıkarları doğrultusunda hareket etme ve bu coğrafyadaki Türk varlığına hizmet etmektir. Birilerinin kaprisi, kompleksi, saplantısı ve/veya egosu beni hiç ilgilendirmez. Gidişatta bir aksilik gördüğüm takdirde, bu konularda halkımızı bilgilendirmek, sorumluları da uyarmak benim asli görevimdir.’’ Mantığı içinde Cumhurbaşkanına seviyesizce saldırıya geçmiştir.
Kıbrıs Türk toplumu kimin ne olduğunu bilmektedir.Başbakan, başbakan yardımcısı,Dışişleri bakanı KABAK KESECEKLERİNE ve Cumhurbaşkanına böylesi seviyesiz şekilde sallayacaklarına.Anayasaya göre yetkileri vardır ve daha önce da uygulama bulmuştur.Toplarlar bakanlar kurulunu alırlar Cumhurbaşkanından görüşme yetkisini..
Yapmaya ne güçleri ne de basiretleri yoksa bıraksınlar KABAK KESMEYİ
Bence korkuları şu Halkının 2/3 oyunu alan Lider Akıncı hala daha bu desteği fazlası ile arkasında hissetmektedir..ve bu çoğunluk onları ürkütüyor.İşte bunun için çareyi KABAK KESMEK’te buluyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.