• BIST 9548.09
  • Altın 2490.659
  • Dolar 32.4832
  • Euro 34.4281
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 18 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 16 °C
  • İskele 18 °C
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 17 °C

Kanüllü İnekler: İnsanlar, İneklerin Vücuduna Neden Delikler Açıyor?

Kanül (Lat: cannula), en geniş tanımıyla, herhangi bir hayvan türünün (insan, inek, kedi, köpek, vs.) vücudunda açılan veya var olan bir kanaldan içeri sokulan tüplere denir
Kanüllü İnekler: İnsanlar, İneklerin Vücuduna Neden Delikler Açıyor?

Genellikle bu tüpler aracılığıyla ya bazı sıvılar ve besin maddeleri vücuda verilir ya da çalışılması gereken, bilgi edinilmesi gereken bir bölgeden veri toplanır. İneklerde bu işlem yapıldığında kanüllü inek elde edilir ve bu kanül, ineğin 4 odalı midelerinden en büyüğü olan rumen kısmına doğrudan erişim sağlar.

Modern Farmer

Açık konuşmak gerekirse kanüllü ineklerin kullanımı günümüzde oldukça seyrektir ve büyük oranda, yalnızca akademik araştırma amacıyla kullanılmaktadır. İddia edilenin aksine, günlük süt ve süt ürünleri üreten firmalardaki tüm inekler bu şekilde kanüllü değildir; bu nedenle buralarda çekilen fotoğraflarda bu deliklere neredeyse hiç rastlanmaz. Bunun yaygın bir uygulama olmamasının nedeni şudur: İneğin sindirim sisteminin bir kısmını atlayarak, doğrudan rumene besin yerleştirmek, sindirim kalitesini veya hızını arttırmaz. Bunun uç bir örneği olarak şu sorulabilir: Sindirimi hızlandırmak için, bir ineğin (ya da bir insanın) anüsünden yemek verilebilir mi? Veya ince bağırsağından? Her ne kadar bağırsaklarda da sindirim ve emilim sürse de böyle bir şey yapmayız, çünkü amaç üretimi hızlandırmak değil, kaliteli ve verimli hale getirmektir. Bu durumda, ineğin rumenine hızlı beslenme için ulaşmanın maddi gelir açısından da bir anlamı yoktur. Konuyu daha iyi anlamak için kısaca geviş getiren hayvanların midelerinin çalışmasına bakalım:

Bu canlılarda 4 odalı mide bulunur ve bu odalar sırasıyla rumen, retikulum, omasum ve abomasum olarak isimlendirilir. Ağızdan alınan yiyecekler ilk olarak rumen ve retikulumda (bu ikisi aslen ortak bir odacığın farklı iki kısmıdır, aralarında serbest bir geçiş vardır) tükürük ile karışır ve katman katman ayrılır. Bu süreç sonunda besinler kitleler halinde bir araya gelir. Bu kitleler sonradan geviş getirilerek yeniden ağza geçer, tekrardan çiğnenir ve tükürükle iyice karıştırılır, ufalanır. Bu süreçte selüloz da, selülaz enzimi salgılayabilen bakteriler, protozoa, mantarlar tarafından sindirilir. Sonrasında yeniden yutulan besin parçaları omasuma geçer ve su ile minerallerin geri emilimi gerçekleşir. Buradan da son oda olan abomasuma geçiş gerçekleşir, besinlerin sindirimi sürer. Bu süreçten görülebileceği gibi, rumene doğrudan ulaşarak besin yerleştirmenin hiçbir anlamı bulunmamaktadır. Rumen zaten yutaktan sonra yiyeceklerin ulaştığı ilk yerdir. Sindirimin basamaklarını atlamak, daha düşük kaliteli ürünlere neden olacak, hızı da önemsenmeyecek kadar az arttıracaktır.

Forage Lab

Kanül Neden Açılır?

Başta da belirttiğimiz gibi, özellikle sağlık ve deneysel çalışmalar gibi şartlarda, ineklerin midesinden veri toplamak için bu kanal açılır. Bu, bir hastanede insanın vücuduna çeşitli nedenlerle delikler açılmasından operasyonel olarak pek farklı değildir. Dediğimiz gibi, özellikle eski zamanlardan kalma bir uygulama olarak, geviş getiren hayvanların midelerinin nasıl çalıştığının anlaşılmasında kullanılmaktaydı. Günümüzde de bazı beslenme çalışmalarında, akademik araştırmalarda, hasta ineklerin tedavisinde ve bazı hastalıkların tespiti gibi uygulamalarda kullanılmaktadır. Buradan edinilen bilgilerle yeni teknolojiler üzerinde çalışılmakta veya çeşitli biyolojik süreçler (pH'a bağlı olarak sindirimin değişimi, hangi bakterilerin ne ortamlarda yaşadığı ve çoğaldığı, sindirim sürecinin nasıl işlediği, vb.) araştırılmaktadır.

 

 

Biraz garip ve rahatsız edici bir yöntem olduğunu kabul ediyoruz. Fakat ineklerin bu süreçte herhangi bir acı çekmediğini söyleyebiliriz. Çünkü bu delik lokal anestezi kullanılarak, özel olarak hazırlanan bir ortamda, steril koşullarda açılmaktadır. Ameliyat yaklaşık 1 saat sürmektedir ve sonrasında inek ağrı kesiciler kullanarak iyileşme sürecini atlatmaktadır. 

 

Darr Ziraat Merkezi'nden Doç. Dr. Melissa Hudson'ın anlattığına göre bu yöntem ilk olarak bir inekte değil, bir insanda uygulanmıştır! Amerikan İç Savaşı sırasında bir mermi, bir askerin midesini delmiştir ve ne kadar uğraşıldıysa da yara olması gerektiği gibi kapanmamıştır. Bunun üzerine radikal bir karar alınarak hastanın midesine kalıcı bir kanül takılmıştır. Daha sonradan bu kişi, bir doktor tarafından gözetim altında tutulmuş ve insan sindirim sisteminin nasıl çalıştığı araştırılmıştır.

Ayrıca bu delik ineğin midesinin dışarıdan mikrop kapmasına da neden olmamaktadır. Çünkü inek rumeninde yer alan bakteri ve mantarlar, halihazırda bu ortamı işgal etmiş haldedir. Dolayısıyla dışarıdan gelen hiçbir organizma, bu ortamda mücadele etmeyi başaramaz ve Doğal Seçilim yoluyla elenir.

 

 

Bu araştırmalardan bazılarının süt üretimini arttırmayla ilgili olduğu doğrudur. Ancak bu konudaki çarpıtmalara dikkat etmek gerekir: Tüm ineklerin rumenine kanül takılarak onların doğrudan beslenmesini sağlamak gibi bir amaç yoktur! Sadece birkaç inekte bu delik açılır ve çeşitli besinlerin ne gibi sindirim süreçlerinden geçtiği analiz edilir. Bu sayede, en uygun besin kombinasyonu araştırılır ve bunlar, kanülsüz olan ineklerde uygulanır. Amaç, süt kalitesini arttırmaktır. Eski yöntemlerden daha iyi bir besin kombinasyonu keşfedildiğinde, diğer inekler de bu şekilde beslenmeye başlanır. Dolayısıyla hepsinin karnını delme gibi bir yöntem bulunmamaktadır. 

YouTube

Veterinerlik Fakülteleri'nde bu deliklerin açılmasının bir diğer nedeni de, hasta inekleri iyileştirmektir ve bu konuda önemli yollar kat edilmiştir. İneklerin rumenlerindeki mikroorganizma dengesi değiştiği zaman, basit bir şekilde, sindirim işlevlerini gerçekleştiremezler ve bu onları ölüme kadar götürür. Veterinerler, sağlıklı bir ineğin karnına açtıkları kanülden rumen sıvısı alarak, hasta ineklere verirler. Bu sayede yavaş yavaş hasta ineğin rumen sıvısı normale döndürülür. Bu işlem bir miktar kan transferine benzetilebilir. 

 

Ayrıca içinizi rahatlatacaksa söyleyelim: En azından araştırma kurumlarında bu kanüllü ineklerin sayısı sıkı bir şekilde denetlenir ve etik kurul toplamda kaç ineğe bu işlemin uygulanacağına karar verir. Birçok durumda, eğer ki alternatif metotlar mümkünse, kanül açma işleminin "gereksiz" görerek bu operasyon talebini reddedebilir. 

Tabii ki art niyetli insanlar her yerdedir. Bu tür haberleri taraflı bir şekilde çarpıtan bir dolu art niyetli insanlar olduğu gibi, ineklerdeki kanülasyon sistemini kötüye kullanan firmalar da olabilir

KAYNAK

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler