• BIST 9645.02
  • Altın 2429.254
  • Dolar 32.552
  • Euro 34.8813
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 22 °C
  • Girne 24 °C
  • Güzelyurt 26 °C
  • İskele 22 °C
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 23 °C

Kathimerini gazetesinden büyük iddia!

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin liderler onuruna 1 Aralık akşamı verdiği yemekte, Mont Pelerin başarısızlığını geride bırakan gelişmenin, Güzelyurt meselesinin yeniden masaya gelmesi olduğu haber verildi.
Kathimerini gazetesinden büyük iddia!

Kathimerini “Kıbrıs Sorununda Soğuk Duş… Omorfo (Güzelyurt) Sahne Önünde, İki Çoklu Konferans, Cenevre’ye Kadar Al-Ver ve Uluslararası Unsur” başlıklı manşet haberinde diplomatik kaynakların, 1 Aralık’taki yemekle ilgili öğrenilenler ışığında gelişen ve tartışma kabul etmeyen olguları işaret ederek “Omorfo (Güzelyurt) yeniden kadroya giriyor. Ancak bu,  Lefkoşa’daki devam edecek müzakerelerin ve Cenevre’ye gidilmesinin akabinde gerçekleşecek al-ver’deki ilk adım olacak” dediklerine dikkat çekti. 
Haberi iç sayfasında “Yemekte Eide’nin Al-Ver’i” başlığı altında detaylandıran gazete, 2 Aralık sabahı Rum Başkanlık Sarayı’nda benzeri görülmemiş bir hareketlilik yaşandığına, en çok konuşulanın da Akıncı’nın çok taraflı konferans tarihini alması olduğuna dikkat çekti.

Habere göre Saray’dan kaynaklar, Anastasiadis’in konferans tarihini vermek için ne aldığı sorusuna “Mont Pelerin II’de ortaya çıkanların ötesinde, kadroya Omorfo’nun girmesinden başka bir şey olamaz” ifadesini kullandı. 
Mont Pelerin’de kopan görüşmelerin devam etmesi için tarafların isteklerinin tatmin edilmesi gerektiğine, Eide’nin de tam bu noktada belirleyici rol oynadığına işaret eden gazete şunları da ekledi:

“Müzakereler, ancak Akıncı’nın çok taraflı konferans tarihini alması, Anastasiadis’in de Toprak başlığındaki kriterlerle ilgili istekleri yerine getirilirse yeniden başlayabilirdi. Daha sonra Cenevre’de  müzakereler, Mont Pelerin II’de koptuğu yerden başlayarak devam edecek. Anastasiadis’in kabul ettiği önerinin, Kıbrıs Türk tarafınca dile getirilen; iki paralel masa ile hiçbir alakası yoktur.”

İKİNCİ ÇOKLU KONFERANS DA OLABİLİR

Gazete haberinin “İkinci Bir Çoklu Konferans Muhtemel” alt başlığıyla ayırdığı bölümünde,  çoklu  konferansın iki günden fazla sürebileceğine dikkat çekti. Cenevre için açıklanan programa göre görüşmelerin 9 Ocak’ta başlayacağını, 11’inde  Kıbrıs Türk ve Rum taraflarınca haritaların sunulacağını, 12’sinde de çoklu konferans yapılacağını hatırlatan gazete “ancak edinilen bilgilere göre ilkinde bir sonuca varılamazsa ikinci bir çoklu konferans muhtemel” ifadesine yer verdi.

Habere göre Rum müzakere heyeti, ikinci bir çoklu konferans olabileceği ihtimalini “savunma hattı” olarak, yani; Güvenlik ve Garantiler’in alelacele kapatılacağı bir ‘fast track’ olmayacağını” anlatmak için ortaya koyuyor.  Rum yetkili kaynakları Anastasiadis’in “Rum tarafı çoklu konferansa, ilerleme olması halinde gideceği kesin şartını koşmuş olması gerektiğine” dikkat çekiyor.

Gazete çoklu konferans sırasında Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in de Cenevre’de olacağı bilgisini hatırlatarak, bunun siyasi açıdan çok önemli bulunduğuna dikkat çekti. Habere göre Saray yetkilileri bu noktada Eide’nin ‘diğer ilgili taraflar (relevant parties) da davet edilecek’ sözüne dikkat çekerek 1960 Antlaşmaları’na imza attığı için sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin de bunlar arasında olduğunu ve Kasulidis aracılığıyla temsil edileceğini söylüyor. 
Cenevre’ye kadarki sürecin de çok önemli bulunduğuna işaret eden gazete, 9 Ocak’a kadar taraflar arasındaki mesafenin daraltılması ve Cenevre’de başarısızlık olasılığının azaltılması için Toprak ve Garantiler konularında bir dizi görüşme ve müzakere yapılacağını, bunun paralelinde açık konuların da ileri götürüleceğini, bunlar arasında çözümün ilk günden itibaren uygulanması, Avrupa müktesebatı için zemin hazırlanması ve diğer ilgili konuların yer aldığını yazdı.

Habere göre 1 Aralık tarihli yemeğin ardından ortaya konulan ana sorulardan biri de Yunan hükümetinin  Rum liderliğince çoklu konferans tarihi verme niyetinden haberdar olup olmadığıydı. Yunanistan’ın böyle bir niyeti olmadığı ortaya çıktı, ardından (Cuma sabahı) Anastasiadis-Çipras (Yunanistan Başbakanı) telefon görüşmesi gerçekleşti. Diplomatik kaynaklar Atina’nın bu yeni  olgu karşısında ‘uyuşukluk’ gösterdiğini saklamadılar. Yakın çalışma arkadaşlarından da, Atina’nın bilgisi olup olmadığı sorusuna muhatap olan Anastasiadis’in, önümüzdeki Çarşamba günü düzenleyeceği Rum Ulusal Konsey toplantısı öncesinde Atina’ya gitmesi bekleniyor.

Gazete haberine şunları da ekledi:

“Halen cevap bekleyen sorular arasında, Akıncı’nın, Omorfo’nun eklenmesiyle Toprağın yüzde 28,2 ile yüzde 29,2 civarında olmasının 45 bin mevcut  sakinin evlerini terk etmesini gündeme getireceği tezine ne çözüm bulunduğu da var.  Aynı şekilde Türk askerinin çekilme takvimiyle ilgili işitilenlerin ötesinde dönüşümlü başkanlık konusunda ne olacağı da var.”

İKİ LİDER YEMEKTE, ZAMANI UZATMAYI VE BASKILARIDAN GEÇİCİ OLARAK KURTUL MAYI BAŞARDI

Aynı gazete “Cenevre Öncesinde Ümitler ve Riskler… Tarafların İki Kozu: Omorfo ve Dönüşümlü Başkanlık Görüşmelerin İlk Günlerinde Kullanılmalı”  başlıklı haberinde, 1 Aralık tarihli yemekten Anastasiadis’in, Rum tarafının uzun zamandır söylediklerinin teyidini alarak ayrıldığını yazdı, bunları şöyle sıraladı:

“1-Kıbrıs sorununa 2016 içerisinde çözüm antlaşması hedefi sadece bir ümitti, takvime değil, müzakerelerdeki ilerlemeye  bağlıydı. 2- Birçok ve ana mesele açıkken, özellikle de haritalar teati edilmeden çoklu konferansa gidemezdik.”

Gazeteye göre,” Akıncı ise yemekten; sadece harita teati karşılığında konferans tarihini elde ederek, bu haritaların Toprak ‘ta anlaşma yörüngesini göstereceğini ve taraflardan birinin veya diğerinin tezlerinin maksimalist olmayacağını taahhüt etmeden ayrıldı; iki lider aslında zamanda uzatma ve kendi iç cephelerinden aldıkları baskılardan geçici kurtulmayı başardı.”
BM’nin yemek sonrasında yaptığı “12 Ocak’ta garantör güçlerin katılımıyla Kıbrıs için konferans toplanacak, talep edildiği üzere diğer  ilgili taraflar da davet edilecek” açıklamasının müphem olduğuna dikkat çeken gazete, garantörlerin katılacağı kesinken, diğerlerinin kimler olacağının ve izlenecek prosedürün (sadece güvenlik konusu mu ele alınacak yoksa Bürgenstock’taki gibi bütün meseleler masada mı olacak) netleştirilmediğine dikkat çekti.

“GÜZELYURT VE DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK KOZLARI İLK GÖRÜŞMELERDE KULLANILMALI”

Haberde 9’undan 11’ine kadarki görüşmelerin gündeminin de müphem olduğuna vurgu yapılarak özetle şunlar kaydedildi:

“Genel izlenime göre orada Güvenlik dışındaki bütün başlıklara nihai al-ver olması lazım, anlamı olması için de harita teatisi ve uluslararası konferansın başlaması lazım. Mantıken iki tarafın, ellerinde tuttukları Omorfo’nun iadesi (Kıbrıslı Türklerin) ve Dönüşümlü Başkanlık (Rumların) kozlarının ilk günlerde kullanılması gerekiyor.

Tayyip Erdoğan’ın güttüğü tavır nedeniyle prosedürde çok risk gören diplomatik kaynakların vurguladığı üzere Türk yetkililerin savurduğu işgal bölgelerinin  entegrasyonu tehdidi, garantilerin tasfiyesini ve Türk askerinin tamamen çekilmesini kabul etme olasılığının sıfır olduğunu gösteriyor.Rum tarafından ve Yunan hükümetinden Güvenlik başlığında taviz almak için Omorfo’yu kullanmaya kalkışmaları da ihtimal dışı görülmüyor. 
İkinci risk ise prosedürün Ocak ayında, Türkiye’nin; ‘Güvenlik’teki tavizlerim buraya kadar’ diyeceği ve Helen tarafının, Türk askeri gücünün konuşlanacağı bir üs ile Ada’da ilanihaye kalmasını kabul etmesi için uluslar arası baskılara hedef olması noktasına gelebilecek olmasıdır.”

ADA’DAKİ GÖRÜŞMELERDEN BİR SONUÇ ÇIKMASI BEKLENMİYOR

Fileleftheros “Her Şey Beşli  Konferans Masasında” başlıklı manşet haberinde  Kıbrıs müzakerelerinde askıda kalan bütün konuların 12 Ocak’ta Cenevre’de düzenlenecek beşli konferansta görüşüleceğini, “bu menünün” liderlerin 1 Aralık’ta vardıkları anlaşmadan ortaya çıktığını yazdı.
Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Anastasaidis’in Perşembe geceki yemekte  Güvenlik ile Toprak başlıklarının, hatta dönüşümlü başkanlığın beşli konferans çerçevesinde bağlanmasını kabul ettiğini Ada’da yapılacak görüşmelerden bir sonuç çıkmasının beklenmediğini, her şeyin 9-12 Ocak’ta, özellikle de 12’sindeki beşli konferansta belirleneceğini kaydetti.
Anastasiadis’in yemekte, beşli konferansın katılımcılarının kimler olacağını  kabul ettiğini, BM tarafından yapılan açıklamada “iki taraf” ve “garantör güçler” ifadesinin yer aldığını, “Kıbrıs Cumhuriyeti” ifadesinin bulunmadığını vurguladı. Gazete “BM, AB ve Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi katılsa bile aslen şahit olacaklarını, prosedürün parçası olmayacaklarını yazdı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler