KTÖS Örgütlenme Sekreteri Besim Baysal yaptığı yazılı açıklamada, “Kıbrıslı Türklere besleme edebiyatı yaparak hakaretler yağdıran bir danışman profili ile karşı karşıya kalındığını” ileri sürdü.
Baysal, “Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünü savunan, Kıbrıs’ı Türkiye’nin bir ili olarak gören, Kıbrıs’ta yaşayan insanları birer nesne olarak algılayan, Kıbrıslı Türklerin seçilmiş yöneticilerine hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren bir zihniyeti tasvip etmemiz beklenemez” ifadelerini kullandı.
Baysal, Kıbrıslı Türkler adanın İngiltere’ye devrinden itibaren örgütlü ve direngen bir varlık mücadelesi ortaya koymasalardı bugün böyle bir konudan bahsetmenin mümkün bile olmayacağını vurgulayarak, “Kıbrıslı Türklerin verdiği mücadelenin tüm Türkiye’de yaşayan yaklaşık 80 milyon nüfusun tamamının bilmesini ve politika geliştirmesini beklememiz mümkün değildir. Ancak bugün Türkiye’deki iktidar odakları ve bunların danışmanları durumundaki şahsiyetler tarafından gerçeklerin idrak edilmesini beklemek de tüm Kıbrıslı Türklerin hakkıdır” dedi.
Baysal, “yaşanan süreçte ise AKP iktidarının Kur’an kursları, Sünni İslam dayatmaları, cami yapımına verilen hız ve ilahiyat koleji gibi bir imam hatip yapılanması ile kimlik ve kültür yapısına uymayan, toplumsal varlığı tehlikeye atan girişimlerde bulunduklarını” iddia etti.
Baysal, Kıbrıs’ta esas söz sahibinin Kıbrıs’ta yaşam mücadelesi veren insanlar olduğunu, kendini Kıbrıs’ın sahibi gören her kim olursa olsun karşısında olacaklarını kaydetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.