Son günlerde, kısık sesle de olsa ,KKTC’yi yaşatacaklarını savunan ve bütün gün Sn. Akıncı’yı , “tavizler vererek vatanı satmakla” suçlayan bir grup tarafından bir yasaklama dillendiriliyor.
Rumlar tarafından hepimizin kesileceğini savunarak, bir çözümün olmamasını isteyen bu cengaverler, bu sefer de, 2006 yılında yapılan bir düzenlemeyle Türklere verilen Rum tarafından Yeşil hat Tüzüğü dışında 135 Avroya kadar serbest alışveriş hakkının yasaklanmasını istiyorlar.
Neymiş efendimi Rumlar, Türk tarafına geçince su bile almıyorlarmış.
Türk tarafından alınan en küçük şeye bile, Rum gümrüğü el koyup, imha ediyormuş.
Hatta Türk tarafında para harcayan Rumlara hakarete uğruyorlarmış.
Biz neden paralarımızı Rum ekonomisini güçlendirmek için Rum tarafına bırakıyormuşuz.
Böyle yaptığımız için KKTC ekonomisi çöküyormuş ve kendi ayakları üzerinde duramıyormuş.
O yüzden de, Maliye Bakanı Sn. Denktaş, derhal bu durumu düzeltmeliymiş ve Kıbrıslı Türklerin Rum tarafından alışveriş yapması yasaklanmalıymış.
Elbette ki, ülkenin ekonomisinin canlanması ve kendi ayakları üzerinde durması benim de en büyük isteğim.
Sadece benim değil bu ülkede yaşayan herkesin isteği.
Ancak bunun çözümü 130 Avroluk alışverişi yasaklamakta mı?
130 Avroluk alışveriş yasaklanırsa ekonomimiz kurtulacak mı?
Hatta KKTC, 130 Avroluk alışveriş yasağıyla mı yaşayacak?
Her Allah’ın günü elektriğe , tüp gaza , akaryakıta ve dolayısıyla iğneden ipliğe zam gelen bir ülkede, 130 Avroluk alışveriş yasağı mı kurtaracak bizi?
Ey KKTC’yi yaşatıp, ekonomisinin düzelmesini 130 Avroluk alış verişin yasaklanmasında görenler!!
Madem ülke ekonomisini düşünüyorsunuz, o zaman evinizin içini temizleyin.
Halkı ülkeye hapsederek mi ülkedeki ekonominin dibe vurduğunu saklayacaksınız ?
Halkın alım gücünün nerdeyse % 60 oranında düştüğü, herkesin bırakın ikinci işi, üçüncü iş yaparak geçinmeye çalıştığı bir ülkede , kime hangi yasağı getirme hakkınız var?
130 Avroluk alışverişi görüyorsunuz da, “Göç yasasıyla” ,işsizlikle ve kaçak işçi dolayısıyla açlığa mahkum edilen halkın büyük çoğunluğunu neden görmüyorsunuz?
Peki ya bitirilen üretimi?
“Özelleştirme” adı altında halkın elinden alınan doğal kaynaklarını?
Kaldı ki, yapılan özelleştirmelerin ne ülkeye ne de ülkede yaşayan halka 3 kuruşluk yararı yokken.
Hükümet halka karnını doyuracak parayı verdi de halk keyfinden mi ucuzu arıyor?
Narenciye üreticileri Birliği’nin tabelasında bile “Yedigün” reklamı yer alıyorsa siz hangi KKTC den söz ediyorsunuz?
Telaşınız KKTC ve KKTC halkı için mi, yoksa Türkiye’den yok pahasına alıp, burada fahiş fiyata sattığınız mallar için mi?
Eğer ki gerçekten derdiniz KKTC’yi yaşatmak ve KKTC halkının refahıysa, o zaman öncelikle üretimi destekleyin.
Adam bıçaklamaların,
Cinayetlerin,
Kızına , oğluna tecavüz edenlerin,
Milli piyango biletlerini çalanların,
Tefecilerin,
Hırsızların,
Özelde Kıb-tek, genelde tüm kurum ve kuruluşlarda yolsuzluk yapanların,
Kürtaj adı altında cinayet işleyenlerin,
Çocuk yaştaki kız çocuklarının yumurtalıklarını, Tüp bebek mafyasına satanların,
Banka faizi ile halkı soyanların,
Uyuşturucu ile gençliği öldürenlerin,
Trafik cinayetlerinin,
Zirai ilaç adı altında bu ülkeyi zehirleyenlerin,
Gece kulüplerinde yapılan fuhuşların, olmadığı bir ülke için emek harcayın.
Kimlik kartıyla giriş çıkışın yasaklanmasını talep edin.
Ülke bütçesinin kontrolü için ülke nüfusunun kontrol altına alınmasını isteyin.
Yoksa, içerideki kokuşmuşluğu yasaklarla saklayamazsınız.
KKTC’yi bu hastalıklı yapıyla yaşatamazsınız.
Gerçi bu söylediğinizin mantıkla uzaktan yakından ilgisinin olmadığını siz de biliyorsunuz ama maksat, kin, nefret ve hamaset olsun.
Yoksa alış veriş yapanların en başında siz geliyorsunuz.
Bunu da biz biliyoruz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.