• BIST 9715
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Lefkoşa 34 °C
  • Mağusa 34 °C
  • Girne 29 °C
  • Güzelyurt 34 °C
  • İskele 34 °C
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 29 °C

KTTB: Sıfır Plastik Atık Hedefine Ulaşmak Zorundayız

KTTB: Sıfır Plastik Atık Hedefine Ulaşmak Zorundayız
KTTB: Sıfır Plastik Atık Hedefine Ulaşmak Zorundayız

Akdeniz’deki çevre kirliliğinin %95 nedeni plastik atıklar olarak bildirilmekte. Denizlerde bulunan büyük plastik parçaları, nesli tükenme tehlikesi altında olan başta deniz kaplumbağaları olmak üzere tüm habitatı riske atmaktadır. Ayrıca denizlerimizde yer alan mikroplastikler, hem deniz canlılarının hem de insanların sağlığını ciddi boyutta tehdit etmektedir. 
Daha çok petrol ve fosil kaynaklı malzemelerden üretilen plastikler, biyoçözünür olmadıkları için doğada yüzyıllarca kalarak zararlar vermektedir. Sigara izmariti 5 yıl, plastik torbalar 20 yıl, plastik bardaklar 50 yıl, misina 600 yıl denizlerde kalmaktadır. Plastik atıkların gözle görünen esas kısmını  torba, sigara izmariti, balon, şişe, şişe kapağı veya pipet gibi günlük sık kullanılan büyük parçalar oluşturmaktadır. Makroplastikler, hayvanlarda yaralanma, büyüme döneminde şekil bozukluklarına, kaçma, yüzme ve beslenme sorunlarına neden olabilmektedir. Bu sorunlar, hayvanların, açlık, boğulma veya kolay av haline gelmelerine ve ölmelerine neden olabilmektedir. 

Mikroplastikler, makroplastiklerin güneşe, rüzgara vb. maruz kalması ile oluşmaktadır. Ayrıca cilt ve kişisel bakım ürünlerinden ve üretim aşamasında oluşarak doğaya salınmaktadır. 
Yeryüzündeki mikroplastiklerin %7’sinin bulunduğu Akdeniz’de en çok mağdur olan hayvanlar kuşlar, balıklar, omurgasızlar, deniz memelileri ve koruma altındaki deniz kaplumbağalarıdır. Mikroplastikler sadece deniz değil, hava, içme suyu, şişelenmiş su, tuz, bal ve içeceklerimizi de kirletmektedir.  

Plastiğin, doğa gibi insan vücuduna da ciddi zararları vardır. Vücudumuzdaki birçok doku ve sıvıda yüksek oranda saptanmıştır ve bu durum ciddi sorunlar yaratmaktadır. Obezite, cinsel gelişim anomalileri, kısırlık ve tiroid hormonları üzerine olumsuz etkileri, savunma sisteminde bozukluk, başta meme ve rahim kanseri olmak üzere malignite riskini de ciddi boyutta artırmaktadır. Plastik ve plastik metabolitlerinin sadece erişkinler değil, anne karnındaki fetüsler ve çocuklar üzerine de olumsuz etkileri bilim insanları tarafından gösterilmiştir.

Temiz bir çevre ve sağlıklı bir gelecek için çalışmalıyız!

Akdeniz’in en güzel adası Kıbrıs’ta, plastik kirliliği  oldukça yüksek boyuttadır. Denetimsiz tüketim ve etkin olmayan geri dönüşüm nedeni ile ciddi derecede plastik kirliliği mevcuttur. Ülkemizde ivedi alınması gereken tedbirler, yasal önlemeler ve sıfır plastik hedefi ile toplumu bilgilendirici ve eğitici programlar düzenlenmeli, toplum olarak yaşam tarzımızı değiştirmeliyiz. 

Ülke olarak yapmamız gerekenler: 
Plastik atık geri dönüşüm ve yeniden kullanım oranını artırmalı, gelişmiş ülkelerin bu konudaki hedefi olan 2030’da %100’e ulaşmalıyız.
2025’e kadar geri dönüştürülmüş malzeme kullanımına ilişkin ulusal hedefler belirlenmelidir. Bu hedefler doğrultusunda geri dönüştürülebilir ambalaj veya geri dönüştürülmüş malzeme kullanan şirketler için daha düşük ücretler ve/veya vergi indirimleri düşünülmelidir.
Tek kullanımlık plastik poşet, pipet, tabak, çatal, bardak gibi çevreye çok fazla zarar veren ürünler yasaklanmalı, doğa dostu doğada çözünür ürünler kullanılmalıdır. Doğa dostu ürünlerde KDV sıfırlanmalıdır.
Etkili geri dönüşüm ve entegre atık yönetimi planları ile atık toplama ve dönüşümde %100 başarı hedefleyen atık sistemleri kurulmalıdır.  
Geri dönüştürülemeyen plastik malzemeler yerine üretim  ve tedarik zincirlerinde geri dönüştürülebilir, çevreye zararsız veya daha az zararlı ürünlere geçiş yapılmalıdır.
Tek kullanımlık plastik ürünlerin kullanımını durdurmak ve plastiksiz bir yaşam hedefi ile ülke olarak sıfır plastik atık politikası benimsenmelidir. 

Sorumlu vatandaşlar olarak bizler, hepimizin yapması gerekenler: 

Geri dönüştürülmüş veya plastik yerine biyoçözünürlüğü yüksek ürünler tercih etmeliyiz. 
Ahşap tarak veya mandallar; selülozdan yapılmış süngerler; plastik yerine seramik tabaklar, kaplar ve fincanlar; cam bardaklar tercih etmeliyiz.
Tek kullanımlık ürünlerden kaçınıp plastikten yapılmış pipet, alışveriş poşeti, su şişesi, tabak, çatal, kaşık, bardak, kalem ve çakmak kullanmamalıyız. 
Gıda ürünlerinin muhafazası için plastik ürünler kullanmamalıyız: Plastik streç film, poşet veya saklama kapları yerine, cam ürünleri tercih etmeliyiz.
Mikroplastik içeren sabun ve kozmetik ürünler kullanmayıp ve ürün alırken mutlaka içindeki maddeleri kontrol etmeli, polietilen, polipropilen, polivinil klorür içeren ürünleri almamalıyız.
Bulunduğumuz bölgedeki atık ve geri dönüşüm noktalarını saptayıp, geri dönüştürülebilir atıklarımızı o noktalarda dönüşüme atmalıyız. Eğer yoksa, yerel yönetimlerimizden mutlaka talep etmeliyiz.
Gereksiz plastik kullanımını azaltmak ve geri dönüşüm ürünlerinin kullanımını artırmak için  mağaza ve marketlerden bu tarz ürünleri talep etmeli ve kendi torbalarınızla alışveriş yapmalıyız.

Temiz ve sağlıklı bir gelecek için ülke ve toplum olarak, plastik kullanımını azaltıp geri dönüşümü artırıcı tedbirler almalıyız. Çevre dostu bir ada ve Akdeniz için çalışmalı, yöneticilerimizi bu yönde uyarmalı ve taleplere bulunmalıyız. Bu hepimizin görevi ve sorumluluğudur.
 

Etiketler: , , ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler