• BIST 9465.1
  • Altın 2488.872
  • Dolar 32.5974
  • Euro 34.7926
  • Lefkoşa 25 °C
  • Mağusa 25 °C
  • Girne 24 °C
  • Güzelyurt 25 °C
  • İskele 25 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Kumar bağımlılığında yaş düşüyor

Kumar bağımlılığında başlangıç yaşının 15’e kadar düştüğüne dikkat çeken uzmanlar, bir dönem daha çok erkeklerde görülen bağımlılığın artık kadınlarda da görüldüğünü söylüyor.
Kumar bağımlılığında yaş düşüyor

Kumar bağımlılığı başlangıcının 20’li yaşların altına kadar düştüğüne dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gül Eryılmaz, kumar bağımlılığına mutlaka psikiyatrik bir hastalığın eşlik ettiğini belirterek şunları söyledi: 

“Özellikle ergenlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğun kumar bağımlılığıyla çok yakın bir ilişkisi vardır. Yani kumar bağımlılığında başka psikiyatrik hastalıklar da çok sık görülmektedir. Alkol ve madde bağımlılığı çok sık gözükmektedir. Özetle ikincil bir hastalık da çok sık gözükmektedir o yüzden kumar bağımlılığı tedavisi, bütüncül olarak ele alınması gereken bir hastalık grubudur. Obsesif Kompulsif dediğimiz takıntı bozukluğu çok sık gözükmektedir. O nedenle bu bozuklukların tedavi edilmesi, bağımlılığın tedavisine katkıda bulunmaktadır. Bu hastalıklar tedavi edilmediği sürece de tedavi eksik kalacaktır.”  

KUMAR BAĞIMLILIĞI GİDEREK ARTIYOR

Ülkemizde kumar bağımlılığının giderek artan bir hastalık olduğunu vurgulayan Doç. Eryılmaz, “Bu rahatsızlıkta en önemli faktörlerden bir tanesi; başlangıç yaşı genellikle 20’li yaşların altındadır. Ergenlik dönemi, kumar bağımlılığın başlangıç ve gelişimi açısından önemli bir dönemdir. Ergenlerin bu anlamda daha dikkatli olması, hem ailelerin hem de kendilerinin bilgilerinin olması gerekmektedir. Başlangıç yaşı 15 ile 19 yaşına kadar düşmektedir. Çoğu kumar bağımlılığının başlangıç yaşı bu civardadır. Genellikle erkeklerde fazladır ama son yıllarda kadınlarda da giderek artmaktadır. Değişen dünya düzeni ile ilgili olabilir ya da ulaşılabilirliğin kolaylığın ile ilgili birçok neden söylenebilir” dedi. 

BAĞIMLILIK İRADE SORUNU DEĞİL, BİR HASTALIK 

Bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu belirten Uzman şöyle devam etti: 

“Bağımlılık beyni ilgilendiren bir hastalıktır. Her ne kadar bize gelen hastalarımız ve ailelerimiz bir irade sorunu olarak tanımlasalar da ‘Bu hastanın iradesi yok, kendine sahip olamıyor’ ya da kendilerini ‘Artık ben iyileştim, farkındayım, kendi iradem güçlüdür’ şeklinde tanımlasalar da bu bir irade sorunu değil, bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Hem psikolojik hem de biyolojik nedenleri vardır. Beyindeki bazı kimyasallardan kaynaklanan nedenlerle ya da bazı psikolojik sorunlar nedeniyle de bu hastalık oluşabilir. Hatta bazı ilaçların yan etkisi olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Yani bir hastalığın tedavi sürecinde de hiç olmayan bir şekilde böyle bir hastalığa yakalanabilir. Dolayısıyla bağımlılığın nedenleri birçok nedenle ilişkilendirilebilir. Niye özellikle altı böyle çizilmektedir? Çünkü bu faktörler ortaya çıkarılıp tedavi edilirlerse ancak o zaman bu hastalığın tedavisi mümkündür diyebiliriz. Tedavisi olan bir hastalık grubudur ama nedenlerinin iyi araştırılması belki de birçok faktör bir aradaysa bütün faktörlere yönelik de ayrı ayrı tedavileri hem kişisel terapi hem aile terapileri hem de beyindeki o rahatsızlık anlamında yapılabilir.”

EN ÖNEMLİ PSİKOLOJİK NEDEN: DEPRESYON 

Kumar bağımlılığının pek çok nedenleri olduğunu belirten Doç. Eryılmaz, “Bir tanesi psikolojik nedenler ki en önemli psikolojik nedenlerin başında da depresyon sayılabilir. Yani mutsuzluk, keyifsizlik, boşta kalma, kendini ifade etme ile ilgili sıkıntılar kumar bağımlılığına itebilir. Özellikle genetik faktörler serotonin seviyesini düzenleyememe, bazı dopamin reseptörleri gibi kimyasal reseptörlerin bozukluğu da bu rahatsızlık için önemli bir biyolojik sebep olarak gösterilebilir.Bir diğer sebep olarak Parkinson gibi önemli nörolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların da kumar bağımlılığına neden olabiliyor. Bunun gibi birçok faktörün neden olduğu söylenebilir” diye konuştu. 

KUMAR BAĞIMLILIĞI 4 EVREDEN OLUŞUYOR

Kumar bağımlılığının genellikle dört evre ile seyrettiğini belirten Doç. Dr. Gül Eryılmaz, kumar bağımlılığının evrelerinden bahsederek tedavide izlenen yöntemleri şu şekilde özetledi: 

“İlk evre; kazanç evresidir. Bu kazanç evresinde genellikle de bir kazanç hikayesi vardır. Hastalar tarafından ‘Evet hocam bir kere çok iyi kazanmıştım ve hala onu kazanabileceğimi düşünerek oynuyorum’ şeklinde söylenir. Kazanç evresinin sonrasındaki evre ise; kaybetme evresi. Ardından da gelişen tükenme evresi. Çünkü maddi ve manevi ciddi kayıplar olurken, ailelerin de aynı anda maddi ve manevi tükenmeleri olmaktadır. Yalan söylemeler, depresyon, kendine zarar verme bu evrede çok sık gözükmektedir. Tükenme evresinden sonra da vazgeçme evresi görülür. ‘Vazgeçme’ kelime itibarıyla artık bitirme ve tedavi olma, hastanın ‘Ben oynamayacağım’ dediği evredir; ama düzensiz aralıklarla tekrar oyunların ve bununla beraber tekrar kayıpların olduğu dönemdir. En çok da tedavi aşamasına bu aşamada gelinir ne yazık ki.

TEDAVİDE AİLENİN GÖREVİ ÖNEMLİ 

Kumar bağımlılığı tedavisinde psikolojik ve biyolojik faktörler kadar aile de önemlidir. Ailelerin tutumları değişmediği sürece kumar bağımlılığının tedavisi hep bir eksik kalır. Anne-baba ya da aileden herhangi biri gerekenleri yaptığı sürece o zaman tedavi üçüncü ayağını tamamlamış olmaktadır. Psikolojik faktörler tek tek ele alınmakta, ele alınmadığı zaman da hep eksik kalmaktadır. Sadece ilaç tedavisi ile olacak bir davranışsal bağımlılık türü değildir.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler