• BIST 8988.92
  • Altın 2296.158
  • Dolar 32.3236
  • Euro 35.0675
  • Lefkoşa 23 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 24 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 18 °C

“Lahey’e atıf daha çok bir siyasi taktik hareket”

“Lahey’e atıf daha çok bir siyasi taktik hareket”
“Lahey’e atıf daha çok bir siyasi taktik hareket”

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği “MEB’deki egemenlik haklarını savunmak” için Lahey Adalet Divanı’na gideceğini açıklamasının “bu  niyetinin, hukuki karşılık hareketinden çok  Rum yönetiminin argümanlarını güçlendirmesine yardımcı olacak bir siyasi taktik hareket olarak algılanabileceği” haber verildi.  


Politis haberi “Lahey Atfı Taktik Uğruna… Hükümette, Bir Başvurunun Zorlukları Biliniyor… Hükümet Başvuru Meselesini Düşük Tutmak İstiyor… Partiler Derhal Sert Önlemler ve Yunanistan’la MEB Sınırlandırması İstiyor” başlık ve spotlarıyla manşete çekti. 
Gazete, Rum Başkanlık Sarayı ve Dışişleri Bakanlığı’nın, tek yanlı  başvurular rafta kalacağından, prosedürün özlü inceleme prosedürüne ilerlemesinin zor olduğunu bilmesine karşın uluslararası topluma, Türkiye ile arasındaki meselelerin çözümünde uluslararası hukuka güvendiğini göstermek istediğini yazdı. “Bir taktik hareket ile Türkiye’nin, Lahey Adalet Divanı’nı tanımıyor diye ifşa edilmeye çalışılacağını” ekledi. 
Haberi iç sayfasında detaylandıran gazete Rum yönetiminin Lahey’e gitme niyetine dair bildirimi Türkiye Cumhuriyeti’nin Atina büyükelçiliğine faks yoluyla gönderdiğini  hatırlattı. 
Rum yönetiminin bu hareketiyle “Türkiye ile anlaşmazlıklarının çözümünde uluslararası hukuka güvendiğini, uluslararası hukuktan söz etmekle birlikte uluslararası hukuku savunan bir organın yetkisini kabul etmeyenin Türkiye olduğunu” göstermek amacı taşıdığını ancak  bu aşamada Türkiye ile MEB ihtilafının çözümüne zemin sağlamadığını yazdı. 
Rum yönetiminin Mauritius’un İngiltere ile Chagos adası meselesi örneği üzerinden,  yani BM Güvenlik Konseyi’nden, oyçokluğu ile bir görüş çıkartılmasını isteyebileceğini, hem bu görüşün Ankara açısından bağlayıcılığı olmayacağını hem de  BM içerisindeki dengelerden ve Türkiye’nin sahip olduğu nüfuzdan dolayı böyle bir hareketin başarısının kesin olmayacağını yazdı.


“AMAÇ MEB SINIRLANDIRMASI İÇİN TÜRKİYE’YE BASKI YAPMAK”


Fileleftheros “Hedef Sınırlandırma… Kıbrıs’ın Lahey’e Başvurusu Türkiye’ye Baskı Maksadını Taşıyor” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Lahey’e başvurmadaki başlıca hedefin Güney Kıbrıs ile Türkiye arasında MEB sınırlandırması için Ankara’ya baskı yapılması olduğunu açıkladı.
Habere göre Rum tarafında başlayan 7’nci Enerji Forumu’ndaki konuşmasında, sözde “egemenlik haklarını savunmak için” Lahey’e gitmek niyetinde olduklarını da söyleyen Anastasiadis “zorluklar çıkması ihtimali de var” ifadesini de kullandı.
Anastasiadis “egemenlik haklarını korumak için her meşru veya hukuki yolu, her uluslararası mercii, her uluslararası örgütü kullanacaklarını söylediklerini, Lahey Adalet Divanı’na başvurunun hedefinin de bu olduğunu” öne sürdü.
Alithia manşet haberini “Kıbrıs’ın Kıbrıs MEB’indeki Kanunsuzlukları Konusunda Türkiye’ye Karşı Hareketi… Lahey’de Konuşacağız… Anastasiadis: Lahey Adalet Divanı’na Başvuru Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Egemenlik Haklarının Korunmasını Hedefliyor… Partilerden Olumlu Tepkiler” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Habere göre Anastasiadis Lahey’e başvurma niyetinin Türkiye’ye bildirilmesine dair prosedürü işlettiklerini, ilgili bildirimi Atina’daki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne verdiklerini, kabul edilmeyince de faks yoluyla gönderdiklerini anlattı. Ellerinde, faks iletisinin alındığına dair işaret bulunduğunu söyleyen Anastasiadis, bunun da kendilerine Lahey’e başvuru hakkı verdiğini savundu. 


SİYASİ PARTİLERİN İLK TEPKİLERİ…


Politis, Anastasiadis tarafından açıklanan Lahey Adalet Divanı’na başvuru niyetinin bazı siyasi partiler tarafından kutlanırken bazılarının kaygı belirttiğini, bazılarının da Türkiye’nin ifşa edilmesi için daha çok önlem alınması talebinde bulunduğunu yazdı.
Haberde, DİSİ’nin Rum yönetiminin Lahey Adalet Divanı’nı kullanmaya çalıştığından, başvuruyu tamamlamasının şart olmadığından  söz ederek “farkında olmadan meseleyi doğru boyuta oturttuğuna” işaret edildi.


Habere göre en sert tepki, Rum yönetiminin Lahey’e tek yanlı başvuru yapamayacağına vurgu yapan AKEL’den geldi. AKEL “egemenlik haklarının Türkiye’ye karşı savunulması için her yasal silahın kıymetli ve yararlı olduğu” görüşünü ortaya koyarak şunlara dikkat çekti:
“Herkes açıkça bilmelidir ki Türkiye’nin Lahey Adalet Divanı’na başvurmayı kabul etmesi için şu iki yol vardır: Ya  genel zorunlu yargı yetkisini kabul ettiğini beyan edecek, ya da  Kıbrıs Cumhuriyeti ile birlikte, Divan’a havale edilecek  anlaşmazlık konusunu belirleyecek bir tahkime imza atacak- ki bu Türkiye’nin kabul etmesini umamayacağımız bir şeydir. Kesin olan tek şey, tek yanlı başvuru yapılamayacağıdır. Diğer seçenek Lahey’den görüş istememizdir, bunun için de  BM Güvenlik Konseyi’ne böyle bir talep sunmamız ve onay almamız şarttır. Çıkacak görüş Türkiye açısından hukuken bağlayıcı olmayacak.”


Açıklamada,  Rum Yönetimi Başkanı’ndan, konulan hedef ve başvurunun konusu hakkında tam ve detaylı bilgi istendi ve uygun ön hazırlık yapılmazsa bu tür hareketlerin tehlike barındırdığı uyarısında da bulunuldu.
DİKO, Rum yönetiminin Türkiye’yi bütün uluslararası mercilere “şikayet etmesi gerektiği” iddiasında bulundu. Lahey’e başvurunun kendi önerisi olduğunu kaydettiği açıklamasında, Türkiye’nin reddedeceği kesin olmasına karşın Rum yönetiminin, Türkiye’yi ifşa etmek için prosedürü devam ettirmesi gerektiğini öne sürdü.


EDEK, Lahey’e başvurunun Rum yönetiminin kullanması gereken güçlü bir siyasi ve diplomatik  silah olacağı görüşünü ortaya koydu, parti olarak bir buçuk yıldan beridir böyle bir başvuru yapılmasını istediklerini kaydetti.
Vatandaşlar İttifakı, Lahey’e başvuru niyetini kutlamakla birlikte bunun tek başına yeterli olmayacağını, Güney Kıbrıs-Yunanistan ve Yunanistan-Mısır arasında MEB sınırlandırması yapmalarının şart olduğunu öne sürdü.
Dayanışma Hareketi, Türkiye’nin rıza göstermesini imkansız görmesine karşın Rum yönetiminin Lahey’e gitme niyetini kutladı.
Ekologlar Hareketi  Lahey’e başvurunun hiçbir caydırıcılığı olmadığını, Rum yönetiminin böyle bir harekette bulunmak için çok geç kaldığını belirterek “böyle düzenlemelerle MEB’i kaybedeceğiz ve kaybettiğimizi anlamayacağız” vurgusunu yaptı. 
Haravgi, haberini “Hükümet Resmî Olarak ‘Lahey’den Söz Ediyor” ve “AKEL: Lahey’e Tek Yanlı Başvuru Yapılamaz… Başkan’dan Daha Çok Bilgi Bekliyor”  başlıkları altında aktardı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler