• BIST 9079.97
  • Altın 2324.114
  • Dolar 32.3616
  • Euro 34.9438
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 15 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 15 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 12 °C

LAÜ'de "Görünür ve Gizil Şiddet" konulu konferans

LAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” etkinlikleri çerçevesinde “Görünür ve Gizil Şiddet” konulu konferans düzenlendi.
LAÜ'de "Görünür ve Gizil Şiddet" konulu konferans

   LAÜ Rauf Raif Denktaş Eğitim Kompleksi Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saadettin Yıldız yaptı.

Okray: Flört şiddetine 13-24 yaş arasındaki bireyler maruz kalıyor

   Konferansta, LAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Zihniye Okray, “Şiddet: Flört Şiddeti” konulu sunumunda, şiddeti siyasal, kültürel, ekonomik, politik ve sosyo-bilişsel anlam kodları açısından farklı biçimlerde meşrulaştırılan ve normalleştirilen bir kavram olarak tanımladı. Flört şiddetini, ilişki içerisinde bulunan kişilerden birinin diğerine fiziksel, cinsel, sosyal ve dijital şiddet içeren davranışlarda bulunması olarak açıklayan Okray, flört şiddetine genellikle 13-24 yaş arasındaki bireyler maruz kaldıklarını dile getirdi.

Arkonaç: Şiddet birçok kavramı içinde barındırır

    Prof. Dr. Sibel Arkonaç, “Şiddetin Psikolojikleştirilmesi” konulu sunumunda, insanların ahlaki değerlerinin eskisi gibi olmadığını, yeni ahlaki değerlerin ne olacağını da yeni kuşağın belirleyeceğini ifade etti. Arkonaç, 20-30 yıl önce gündelik dilin içinde sıradan insanların şiddet uygulama gibi bir ifade kullanmadıklarını, bunun yerine dövmek, küfür etmek, hakaret etmek, alay etmekten bahsettiklerini bugün ise şiddetin bu kavramların tamamını içinde barındırdığına dikkat çekti.

Dürü: Kişinin kendi bedenine yaptığı saldırı da şiddettir

 “Psikanalitik Açıdan Şiddet” konusuna değinen Dr. Çağay Dürü, şiddeti bedenin işin içine girdiği, bir kişinin diğerinin beden sınırını ihlal ettiği ve zarar verdiği eylem olarak açıklayarak, kişinin kendi bedenine yaptığı saldırının da eklenebileceğini söyledi. Dürü, “Kişinin kendine zarar vermesi durumunu açıklamasa da kendi bedenine yönelik bir saldırı, insanın içine attığı ve nefret ettiği bir ötekine saldırı olarak da yorumlanabilir” dedi.

Eren : Bebek, çocuk ve ergenlik, gelişimin şiddete en duyarlı olduğu evredir

   “Çocuk ve Şiddet” başlıklı sunumunda, “Bebek, çocuk ve ergenlik, gelişimin şiddete en duyarlı olduğu evredir” diyen Yrd. Doç. Dr. Enil Afşaroğlu Eren, çocuğa karşı şiddet ve istismarın, çocukların anne-babaları gibi, onlara bakıp gözetmek ve eğitmekle görevli, sorumluluk, güç, güven ilişkisi içinde oldukları kişiler ya da yabancılar tarafından; bedensel veya psikolojik sağlıklarına zarar verecek, sosyal gelişimlerini engelleyecek biçimde uygulanan tüm fiziksel, duygusal ya da cinsel tutumları, ihmali, ticari amaçlı sömürüyü kapsadığını belirtti.

Okumuşoğlu: Yaşlıya yönelik ihmal ve istismar oranları % 3,2 ile %35 aralığında değişiyor

   Yrd. Doç. Dr. Sultan Şehitoğlu Okumuşoğlu, “Yaşlıya Yönelik Şiddet: Yaşlının İhmali ve İstismarı” konulu sunumunda, Dünya çapında 60 yaş ve üzerindeki nüfusun 650 milyon olarak bildirildiğini, çeşitli ülkelerde yaşlıya yönelik ihmal ve istismar oranlarının % 3,2 ile %35 aralığında değiştiğini dile getirdi. Yaşlıya  yönelik kalıpyargılardan/önyargılardan yola çıkarak  yaşlıya olumsuz ve ayırımcı davranmanın sinsi ve yaygın bir sorun olduğunu söyleyen Okumuşoğlu, yaşlı birey için bu önyargıların günlük yaşamının her anında yaşadığı bir meydan okuma ve zorluk olduğunu belirtti.

Şimşek: Tecavüz 1970’li yıllardan sonra ortaya çıktı

   Anjelika Hüseyinzade Şimşek, “Tecavüz Diye Bir Şey Yoktur: Cinsel Şiddetin Haklı Kılınması” konulu sunumunda, tecavüze uğrayan kadınların durumu bildirmeleri sonucunda 1970’li yıllarda keşfedildiğini, günümüze kadar birçok açıklama ve modelin ortaya konulduğunu ve bu modellerde kurbanı, kadını esas suçlu olarak gösterip tecavüzü anlamaya ve anlatmaya çalıştığını söyledi.   

Direktör : Birçok tecavüz rapor edilmiyor

   Cemaliye Direktör ise sunumunda “Tecavüz” konusunu ele alarak, tecavüzün polise başvurularak rapor edilen bir durum olduğunu fakat büyük çoğunluğunun rapor edilmediğini belirtti. “Kadın olmak tecavüze uğramak için yeterli bir neden” diye bir yargının bulunduğunu söyleyen Direktör, kadınların giyim tarzı, saç şekli, sokakta yalnız gezmesi, okumak, para biriktirmek adına gece çalışması gibi konuların bahane edildiğini belirterek, güncel örnekler verdi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler