• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Lefkoşa 22 °C
  • Mağusa 22 °C
  • Girne 25 °C
  • Güzelyurt 24 °C
  • İskele 22 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 23 °C

Lefkoşa Sokakları Haykırdı: Yoksullaşmaya,Muhafazakarlaştırmaya ve Şiddete GEÇİT YOK!

Eylem saat 18.00’de GÜÇ-SEN üyesi Fatme Kan’ın yapmış olduğu açılış konuşmasının ardından Kadın Eğitimi Kollektifi aktivisti Zekiye Şentürklerin basın açıklamasıyla başladı.
Lefkoşa Sokakları Haykırdı: Yoksullaşmaya,Muhafazakarlaştırmaya ve Şiddete GEÇİT YOK!

25 Kasım Organizasyon Komitesi bileşenleri; Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, BES, GÜÇ-SEN, HAK-SEN, Kadın Eğitimi Kolektifi ve KTOEÖS Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü için dün akşam Kumsal Parkı önünde toplanarak Meclis önüne yürüyüş gerçekleştirdi.

Eylem saat 18.00’de GÜÇ-SEN üyesi Fatme Kan’ın yapmış olduğu açılış konuşmasının ardından Kadın Eğitimi Kollektifi aktivisti Zekiye Şentürklerin basın açıklamasıyla başladı. Basın açıklamasından sonra Baraka Tiyatro Ekibi’nin “Şiddeti Gör” adlı sokak tiyatrosu gösterimi gerçekleşti ve Meclis önüne doğru yürüyüşe başlandı.

Yoğun katılımlı geçen yürüyüş boyunca kitle “Cami Değil Sığınmaevi”, “Erkek Vuruyor Devlet Koruyor”, “Şiddet Her Yerde, Devlet Nerede”, “Mobese Değil Sığınmaevi”, “Pezevenk Devlet İstemiyoruz”, “Gece Kulüpleri Kapatılsın” gibi bir çok slogan atarak sokakları inletti.

 

Açıklamanın tam metni şöyle;

25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeş Patria, Minerva ve Maria Mirabel'in cesetleri bir uçurumun dibinde bulundu. Mirabel kardeşlerin, tecavüz edilerek vahşice öldürüldüğü ortaya çıktı ve onlar diktatörlüğe karşı mücadelenin sembolü oldu. Bütün dünyada yankı bulan bu gelişmeler karşısında Birleşmiş Milletler 17 Aralık 1999'da, 25 Kasım'ın "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü" olarak benimsenmesine karar verildi.

Dünyayı etkisi altına alan karanlık bir dönemden geçiyoruz ve her zaman olduğu gibi biz kadınlar bu karanlık dönemin mağduriyetini iki kat daha fazla yaşıyoruz. Korona virüsün de etkisiyle ekonomik kriz derinleşiyor, yoksulluk bir çığ gibi büyüyor, temel tüketim maddeleri zamlanıyor, asgari ücret artışının ise lafı bile edilmiyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, işten durdurmalarda ilk olarak kadın çalışanlar gözden çıkarılıyor. Kadınların ardından erkeklerin de işsiz kalmasıysa geçim sıkıntılarını daha fazla büyüterek ev içi gerilimlerin ve ev içi şiddetin artmasına neden oluyor. Hükümet, kim gelirse gelsin, her zaman olduğu gibi sermayeden yana yerini aldığı için halk olarak günden güne sermaye-devlet işbirliğiyle yoksullaştırılıyoruz. Çalışma Bakanlığı'nın resmi verilerine göre, geçtiğimiz pandemi döneminde ..... kişinin işsiz kalması hükümetin yoksulları, işsizleri, işçileri, engellileri, kadınları koruyacak ekonomik politikalar üretmesindeki aciliyeti gözler önüne sermektedir. Kadına yönelik şiddeti tetikleyen, önlemeyen ve hoş gören! devlet politikalarına yaşadığımız kaos ortamından kaynaklı eklenen bir çok mazeret! de kadına yönelik şiddet oranını üzücü bir şekilde artırıyor. Dünyayı etkisine alan korona virüs önemleri kapsamında evlere kapandığımız dönemlerde kadına yönelik şiddetin yüzde kırk oranlarına artmış olduğunu basına yansıyan verilerden de görebiliyoruz. Ülkemizde de polisten alınan darp raporu istatistikleri durumun pek farklı olmadığını bizlere gösteriyor. Ancak, kadına yönelik şiddet artık görmezden gelinemeyecek kadar ciddi boyutlara ulaşmış olmasına rağmen hükümet halen kadın sığınma evi, kadına yönelik şiddeti önleme merkezleri kurulması ve 183 ihbar hattına alt yapı kazandırılması için herhangi bir bütçe ayırmamakta ısrar ediyor, kadına yönelik şiddeti ayrı bir suç olarak düzenlemeyip kadına yönelik şiddet suçlarına ağır teminat koşulları getirmiyor. Çocuk istismarı vakalarının giderek daha görünür hale geldiği bugünlerde soruyoruz hükümet bütünlüklü bir çocuk politikası geliştirmek, çocuk izlem merkezlerini hayata geçirmek için daha ne bekliyor?

Buradan hükümete sesleniyoruz: Kadın cinayetleri politiktir. Çocuk istismarı politiktir. Kadına yönelik şiddet/taciz/tecavüz olaylarının faili en az suçu işleyenler kadar buna seyirci kalan gelmiş geçmiş hükümetler ve milletvekilleridir de. Devletin en birinci görevi kamusal sağlık hizmeti, kamusal eğitim hizmeti, sosyal hizmetler başta olmak üzere kamu hizmetlerini nitelikli bir şekilde halka sunmak için ekonomik düzenlemeler yapıp her bir bireyinin insanca yaşamasını sağlamaktır. Tüm bu sayılan hakların vasatın altında olduğu ülkemizde ne yazık ki bunun da mağduriyetini kadınlar daha fazla yaşamaktadır. Örneğin yaşlı, çocuk ve hasta bakımı gibi yüklerin biz kadınların omzunda olması bizi sosyal hayattan koparıp evlere hapsediyor. Ücretsiz yaşlı bakım evlerinin, kamusal kreşlerin olmayışı, sağlık sisteminin noksanlığı, kadınlara atfedilen bakım yükünü kaldıramayacak denli ağırlaştırıyor.

İşte bu yüzden biz kadınlar artık bu düzene bir son demek için yeniden sokaklara çıkıyoruz. Artık bir kız kardeşimizin daha şiddet mağduru olmasına, tecavüz/tacize uğramasına ve katledilmesine tahammülümüz yok. Muhafazakarlaştırma politikalarınıza, yoksullaştırma çabalarınıza, bütçe ayırmayarak açmadığınız şiddet önleme merkezlerine ve her ilçeye bir kadın sığınma evi talebimizi yok saymanıza, dayatmalarınıza ve müdahalelerinize “artık yeter” diyoruz! Çocukları istismardan koruyamayan, çocuk politikası geliştirmekten dahi uzak olan sosyal politikalarınız yere batsın! Bugün burada katledilen kız kardeşlerimizi anarken tek bir kadının bile şiddete, baskıya uğramayacağı ana kadar hükümet edenlerin, vekillerin peşini bırakmayacağımızı paylaşmak isteriz. Bilinsin ki, bu ülkede kadınlar yoksullaşmaya, muhafazakarlaştırmaya ve şiddete asla geçit vermeyecek, kesintisiz mücadeleye devam edecektir.

 

25 Kasım Organizasyon Komitesi; Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, BES, GÜÇ-SEN, HAK-SEN, Kadın Eğitimi Kolektifi, KTOEÖS

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler