• BIST 9055.87
  • Altın 2292.207
  • Dolar 32.314
  • Euro 35.1085
  • Lefkoşa 25 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 26 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 22 °C

Merhaba

Barış BAŞEL

Bir grip virüsünün yaydığı korku, panik kültürünü ve hapşuran en yakınımızdakine bile “acaba” gözüyle baktırtan psikolojiyi, elinde dezenfektan jel ile dolaşanlarımızı hepiniz hatırlayacaksınızdır. Kullanılan her cümle ilaç sektörünün karını katlamasına hizmet etse de haberlerin üzerimize yapıştırdığı duygu hoş bir durum değildi. Sadece ortak metinde anlaşma haberlerinin bile bir toplumun barışa olan susamışlığını ve dereyi görmeden soyunmaya hazır olduğunu göstermesi gibi sonuçları hemen dönüt olarak alabileceğiniz ilginç bir aygıttır medya. Bazen de toplumu duyarsızlaştırma yöntemlerinin bütünüdür basın. Ne şekilde bakarsak bakalım haberlerin veriliş şekli ile toplumlar üzerinde bıraktığı psikolojik etki küçümsenemeyecek boyuttadır.

Kalemin fikir ve düşün yaymaktan çok silah gibi algılandığını, satırlara dökülen zehir ile rekabet, hırs ve ego hırçınlığının varabileceği sınırları bilmem kaçıncısı yaşanan köşe yazarı savaşlarını dönem dönem okuyor olmanın rahatsızlığını duyanlardan birisi olmamayı dilerdim.  Siyasi örgütlerin yayın organlarının kendileri pek farkında olmasa da partizanlığın yarattığı “bizden olmayan” “öteki” düşmanlığını pompalayan yayıncılık anlayışının kurumsallaşabileceğine, toplumda katmanlaşmanın ve ayrımcılık kültürünün gelişmesine hizmet etmenin normalize edilişine şahit olabileceğiniz ilginç ve küçük bir medya yapılanması içerisinde yeni hayat bulan bir gazetede yazmaya başlamak heyecanla karışık garip bir duygu. Belirtmek gerekir ki ben bir “köşe yazarı” veya “gazeteci” değilim.  Sadece kendi bilgi ve düşüncelerini paylaşarak kelimelerin gücüne inanan birisiyim. Sosyal adalet adına eşit ve kimsenin ölmediği bir ülke yaratılabileceğine olan sonsuz inancımla her hafta burada yazacağım. Yaşanılabilir bir ülke yaratma umuduna inanan herkese penceremden merhaba.     Türk Dili ve Twitter edebiyatı:   iiiii   #bknz.kktc

  • Festival düzenleyip kadın sığınma evi açmayan belediyelerin beş yılda bir  8 Mart mesajı yayınlaması olayı. Mart 2014  (#bknz.kktc)
  • Yerel seçimlerde kadın adaylara yer vermeyerek eril sistemi yeniden doğuran cinsiyetçi zihniyetin egemen olduğu yönetim anlayışının hüküm sürdüğü ülke. (#bknz.kktc)
  • Maaşların ödenip ödenmediği veya “kaynak yaratılamadığı için ödenemeyeceği” ulusal haber ajansı tarafından duyurulan ülke. (#bknz.kktc)
  • Kadın sığınma evine güvenlik hizmeti sağlamaktan bile aciz devlet yöneticilerinin 8 Mart için kurduğu süslü cümleler olayı. . Mart 2014  (#bknz.kktc)
  • Tüylü dostların haklarını savunacağım diye emek sömürüsü ve modern köle ticareti mağduru insanların haklarını yok sayma eylemi olayı.. Mart 2014  (#bknz.kktc), (#bknz.beyazkıbrıslıtürkler)

Hatırlatma! Elma ve şeker büyüsünde bir zehir ile kim bilir belki de elma şekeri düşleyerek koşmuştu çocuklar ölüm kokan sokaklara.. (Saddam Hüseyin'in emriyle Irak ordusuna ait uçakların, 16 Mart 1988'dekimyasal gaz bombaları attığı Halepçe'de çoğu kadın ve çocuk 5 bin kişi hayatını kaybetmiş,7 bini aşkın kişi yaralanmıştı. Bu vahşi katliamın üzerinden tam 26 yıl geçti. wikipedia)   İçinizdeki kurdu besleyin: Sert Çocuklara Sert Oyuncaklar (Seçme Öyküler) Will Self Sel Yayıncılık 485 s. -- 2. Hamur -- 14 x 20 cm İstanbul, 2012 Kullanılmış biletler: BILET   Duvar Edebiyatı:    DUVAR                 Haftanın Fotoğrafı:  cop  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları