Mevcut durum hiçbir şekilde çözüm kabul edilemez

Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, “en önemli güven yaratıcı önlem, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamasıdır. Müzakere prosedürü olmaması, güven yaratma konularını da kaçınılmaz olarak etkiler” dedi.
Hristodulidis bu görüşü, Rum dış politikasının üç ana ayağını anlatarak, topyekün ileri götürülmesi talimatı verdiği yıllık rutin (Rum) diplomatik misyon şeflerini bilgilendirme toplantısında ortaya koydu. 
Haberi “Diplomatik Alarm… Dışişleri Bakanı: Daha Çok Somut Sonuç ve Eylemler İçin Çalışma Zamanıdır” başlığıyla aktaran Fileleftheros, Rum dış politikasının; Doğu Akdeniz bölgesinde Körfez ülkeleriyle, Avrupa Birliği’nde ve Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerle daha sıkı ve verimli işbirliği öngördüğüne dikkat çekti.
Gazete Hristodulidis’in, “ileri götürülmesinin, kaçınılmaz olarak Kıbrıs sorununun çözüm çabasına da önemli ölçüde güçlendireceğine” işaret ettiği Rum dış politikasının üç ana ayağıyla ilgili anlattıklarını aktardı.
DOĞU AKDENİZ VE KÖRFEZ ÜLKELERİYLE İLİŞKİLER
Habere göre, birinci ayak Doğu Akdeniz ve Körfez bölgesi ülkeleriyle gerek ikili gerek bölgesel işbirlikleri düzeyinde geliştirilebilecek ilişkilerle ilgili. Güney Kıbrıs’ın bazı bölge ülkeleriyle ilişkilerinin ileri aşamada, bazılarıyla da ilişkileri geliştirme potansiyelinin yüksek olduğu, üçlü işbirlikleri de bulunduğunu anlatan Hristodulidis, sonraki adımları, bundan sonra atılması gereken adımların neler olduğunu görmelerinin önemine dikkat çekti. 
AB ÜYESİ DEVLETLERLE DAHA İLERİ İŞBİRLİĞİ VE İTTİFAKLAR 
İkinci ayak Güney Kıbrıs’ın Avrupa düzeyinde olup bitenlere aktif katılımıyla ilgili. Hristodulidis bu ayağın yalnız AB Daimi Temsilciliği ile değil AB üyesi ülkelerdeki ve bunların ötesindeki bütün misyonlarla ilgili olduğunu söyledi. “Bazı AB üyesi ülkelerle nasıl ittifak ve işbirliği oluşturabileceğimize bakmalıyız. Ortak kaygılarımız olan veya ortak inisiyatifler alabileceğimiz bazı üye devletler var” diyen Hristodulidis, 7 Akdeniz devletiyle işbirliğine özellikle vurgu yaptı. Bu işbirliğinde daha çok ve daha somut çalışma gerektiğine işaret ederek, daha küçük oluşumlu devletlerle işbirliği olanaklarının da incelenmesi gerektiğine dikkat çekti. 
BM GÜVENLİK KONSEYİ DAİMİ ÜYELERİYLE İLİŞKİLER
Üçüncü ayak ise BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi devletle ilişkilerle ilgili. Hristodulidis “Kıbrıs sorunu ötesinde Kıbrıs’ın, bu ülkelerle görüştüğü konularının gündeminin genişletilmesi çok önemlidir.5 daimi üyeyle de çok iyi iş yapıldı, şimdi daha çok somut sonuç için çalışma, somut eylem zamanıdır. Bu ülkelerden bazılarıyla diyaloğumuz oldukça ileri düzeydedir” dedi.
Hristodulidis RİK’e yaptığı açıklamada ise, BM Genel Sekreteri’nin, Kıbrıs’la ilgili bir sonraki raporunu ekim ayı içerisinde Güvenlik Konseyi’ne sunmasının ve bu raporla Konsey üyelerine, geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un ifa ettiği görevle ilgili bilgi vermesinin beklendiğini söyledi. Hristodulidis “Güvenlik Konseyi Lute’un ifa ettiği görev hakkında Genel Sekreter’den 15 Ekim’e kadar bilgi istediğine göre Genel Sekreter’in bu talebe yanıt vereceğine eminim” ifadesini kullandı.
Rum yönetimine ulaşan bilgiler tahtında, şu anda Derinya barikatının geçişlere açılması konusunda hiçbir gelişme olmadığını ancak kendilerinin 1 Temmuz itibarıyla buna hazır olduklarını söyleyen Hristodulidis “en önemli güven yaratıcı önlem, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamasıdır. Müzakere prosedürü olmaması, güven yaratma konularını da kaçınılmaz olarak etkiler” dedi.
“MEVCUT DURUM HİÇBİR ŞEKİLDE ÇÖZÜM KABUL EDİLEMEZ”
RİK’e açıklamasında Kıbrıs sorununda bundan sonra atılacak adımlar ve müzakerelerin yeniden başlaması konusunda mesajlar veren Hristodulidis “Kıbrıs’taki mevcut durum hiçbir şekilde çözüm kabul edilemez” dedi, şunları ekledi:
“Herkes sorumlulukla konuşmalı. Bizi olumlu sonuca götürecek sonuçların ortaya çıkmasını umuyoruz. Bugün gördüğümüz bu durumun etkilerini yaşayanlar biz; Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerdir. Başarısızlık lüksü yoktur. Bu aşamada AB’nin rolü önemlidir. Fark şudur ki bu kez hangi konularda anlaşmazlıklar, farklı yaklaşımlar olduğunu çok daha net biliyoruz. Burada Avrupa Birliği’nden çok daha aktif müdahiliyet istiyoruz çünkü şu anda anlaşmazlık bulunan konulara cevaplar verebilir. AB, BM Genel Sekreteri’nin, Kıbrıs halkının tamamının çıkarına cevaplar verilmesi çabalarını takviye edebilir. Örneğin Kıbrıslı Türkler aleyhine, Kıbrıslı Rumlar lehine görüş alınması niyeti veya yaklaşımı yoktur.”
Gazete Hristodulidis’in Brüksel’deki Lute-Mogherini görüşmesini “belirleyici” diye nitelediğini de haberine ekledi. 
Politis Hristodulidis’in Rum büyükelçileri bilgilendirme toplantısında söylediklerini “Bölge, Avrupa ve Güvenlik Konseyi İle İlişkilerin Genişletilmesi… Dışişleri Bakanlığı Açısından Üç Ayak… Dışişleri Bakanı Diplomatlar Önünde, Dış Politikanın İleri Götürülmesinin Çözüm Çabasını Da Güçlendireceğini Söyledi” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Alithia haberleri “Nikos Hristodulidis Büyükelçilere… Dış Politikamızın Üç Ayağı… Komşularla İyi İlişkiler, Güvenlik Konseyi İle Mükemmel İlişki ve Diplomatik Alarm” ve “Sözlükte Başarısızlık Kelimesi Yok” başlıklarıyla verdi.
Haravgi “Üç Ayakta Dış Politika” başlığını attı.