Amiral Gemisi diye nitelendirilebilecek Lefkoşa Türk Belediyesi’nin (LTB) başında olmanın ne kadar zor bir görev olduğunu tahmin etmek güç değildir. Hele bir başkent belediyesini yönetiyorsanız, yüzlerce personeliniz varsa, binlerce vatandaşı temsil ediyorsanız bu riskli ve sorunlu bir işe sahipsiniz demektir.
İşte böyle bir ortamda, batak durumdaki bir belediyede umut veren haberlerin olduğunu görmek, gelecek nesillere inanç ve güven verebilmek gibi bir misyonun olduğuna tanık olmak, yaşadığımız keşmekeşlerde bize dünyanın renklerini değiştirtebiliyor.
Sevgili Mehmet ve ondan ötesi minik Ayşegül böylesi bir ortamda bizlere umut verdi.
LTB Başkanı Mehmet Harmancı ile tanışıklığım 15 yılı aşkın sürenin de öncesine denk geliyor. Üniversite yıllarında tanışmıştık.
Harmancı ile yollarımız birçok kez farklı noktalarda kesişti, hatta gerek siyasi arenada, gerekse başkanlık görevlerinde ters düştüğümüz tartıştığımız anlarımız da oldu.
Zaman zaman beceremediğini düşündüğüm çalışmalarını sert şekilde eleştirdim. Bundan sonra da doğru olduğunu düşünmediğim icraatlarını eleştireceğim ama bir kez daha Lefkoşa’da ikamet eden bir birey olarak, grileşen yaşamlarımızda, Mehmet bizlere umut vermeyi başardı.
Çıkar çatışmaları, siyasi tartışmalar, popülist yaklaşımlar içerisinde, adeta farklı odaklar tarafından hedefe konulan, kimi zamanlarda asli görevi olmasına karşın beledi hizmetleri dahi veremeyen LTB’de son zamanlarda umutları filizlendirmemizi sağlayan, güzel, sorumlu çalışmaları da görünce mutlu oluyorum.
***
Yaşı henüz 8 olan minik Ayşegül’ün Belediye Başkanı’na yazdığı mektup beni de oldukça duygulandırdı. Dünkü Detay Gazetesi’nde de paylaştığımız bu mektupta bir Lefkoşalı çocuğun, başkandan cesurca taleplerde bulunması ve bu mektuba ruhunu yansıtması, çocukça dünyasının en saf arzularını dile getirmesi önemliydi.
Aslında daha da önemlisi LTB başkanının bu mektuba kayıtsız kalmaması, vatandaşın şikayetine anında müdahale ettirmesi ve çocuk bile olsa, her bireyin ne kadar önemli olduğunun hissettirilmesindeki başarı, altının çizilmesi gereken bir konu oldu.
8 yaşındaki vatandaş mahallesindeki ışıkların çalışmamasından şikayetçiydi. Ancak bu şikayet yalnızca sözde kalmayarak yazılı olarak da başkandan talep edildi. Üstelik oyun oynayacak yer konusunda da vatandaşın şikayeti vardı.
İşi daha da anlamlı kılan başkana “gelin birlikte oynayalım” demesi oldu.
Mehmet gidip Ayşegül ile oynadı mı bilmiyorum.
Ancak Ayşegül’ün taleplerinin LTB ile GAÜ’nün işbirliğinde kısa zamanda gerçekleştiği bilgisi elimize ulaştı. Bu mektup başta yerel yönetimlerden daha talepkar olmamız gerektiğini ve istersek olabileceğini gözler önüne serdi.
Bizlere umut verdiğin için teşekkürler Ayşegül.
Gençlere inandığın ve destek olduğun için tebrikler Harmancı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.