• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 11 °C

Mizahı yitirince

Oshan SABIRLI

İşin içine espri katmak lazım bazen. Bir konser, bir tiyatro, bir film hatta birkaç kadeh içki çözüm olur. Aslında gerginlik o kadar çok tavan yapar ki biz ne yapacağımızı kestiremeyiz.

Geldiği zaman üst üste gelir sorunlar.

Sıkılırsınız, usanırsınız.

Artık televizyon seyretmek istemiyorum. Film olmayan ölüm sahneleri televizyon ekranlarından tüm çıplaklığı ile karşıma çıkıyor.

İnsanların üzerinden geçiyor tanklar. Güvenlik kameralarına yansımış öldürülen insanlar.

Aksiyon sahnesi veya korku filmi değil ortaya çıkan görüntü. Tamamen acının, tamamen ölümün kilometrelerce uzaktan suratımıza vurması şeklinde yaşıyoruz gelişmeleri.

Düşünüyorum da ben ne kadar kaçsam, yan ofiste, oturduğum restoranda, markette, sokakta çıkıyor karşıma bu insanlık dramı.

Bir karıncayı ezsem vicdan azabı çekiyorum artık. Ne demiş Kuran-ı kerim?

“Allahın verdiği canı bir tek Allah alır” oysa Allah yoluna bile canların alındığı onlarca hurinin verileceği söylenen öteki taraf için kıyılan hayatlar var.

Darbe önlendi dendi ama bir iç savaş yaşanıyor Türkiye’de. PKK terörü şu sıralar gözükmese de, İŞİD ardından bir de resmi FETÖ’müz oldu.

Suratlarımızdaki çatlaklar büyür. Daha hızlı yaşlanıyoruz.

Dakikalarca güldüğüm anlarım geride kalıyor.

“Olağanüstü hal” kavramı o kadar uzak ki düşüncelerime.

Savaştan çıkan ve savaşın acılarını en sert şekilde yaşamış olan bu ülkenin çocukları sanırım çok daha kolay anlar atışmanın, bombanın, tankın, tüfeğin acısını.

Ne mutlu ki ben darbe görmedim diyordum.

Türkiye’de gerçekleşen son darbenin ciddiyetini anlayamayacak yaşlardaydım 1980’lerde. Uyuşturucu ile ilgili geçen muhabbetlerde babamın öğünerek “ben hayatımda uyuşturucu görmedi. Esrar’ın ve benzer diğer şeylerin nasıl olduğunu dahi bilmem” şeklinde tam olarak övünemeyeceğim artık. Çünkü ekrana kilitlendiğimiz, cadı avının yaşandığı, dostlarımın durumunu sorduğum zamanlardayım bu darbemsi adına “kalkışma” denilen ucubede.

İşe Kıbrıs’ta karıştırılıyor.

Üstelik resmi ağızlarda dolanıyor Fetullah Gülen ve Kuzey Kıbrıs bağlantıları. Daha çok değil 2012 yılında TC Başbakanı olan Erdoğan isim vermeden ABD’deki Gülen’e çağrıda bulunarak “Gurbet hasrettir. Biz, gurbette olup, şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz” demişti.

Şimdi Kıbrıs’ında farklı noktalarında suçlamalar, iddialar ve korku seli başlamış durumda. İşin içine resmen terör girince herkeste bir hedef gösterme durumu başladı.

 

Bizim mizaha ve yaratıcılığa ihtiyacımız var.

Ancak sorun yaratanlara değil mutlu edenlere ihtiyaç duyuyoruz.

Üst üste gelen sorunlardan kurtulmaya ve gülmeye ihtiyaç duyuyoruz.

Yok mu güzel haber?

Buradayız bekliyoruz.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları