Rum Lider Nikos Anastasiadis, Fransız Le Figaro gazetesine verdiği mülakatta AB’nin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki eylemlerinin göğüslemesi konusunda birlik ve kararlılıkla hareket etmediğini söyleyerek "Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un tutumu daha kararlıydı ve Türkiye’nin yasa dışı metotlarına karşı daha net ve güçlü bir kararlılık gösterdi" dedi.
Kıbrıs’ın Belarus’a karşı yaptırımlar konusunda veto uygulayıp uygulamayacağı sorusuna Anastasiadis, "tam aksine, Kıbrıs bu yaptırımların lehinedir hatta Belarus’a karşı daha sıkı yaptırımlar önerdik. Dolayısıyla uluslararası hukuk ve insan haklarının çiğnenmesi konusunda seçmeli duyarlılık olmaması konusunda ısrar ediyoruz. Avrupa ailesinde çifte standart istemiyoruz” yanıtını verdi.
1 Ekim tarihine ertelenen Avrupa Konseyinden beklentilerinin ne olduğu sorusuna Anastasiades, şu yanıtı verdi:
"Türkiye bir süredir Doğu Akdeniz'deki yasadışı iddialarını Yunan deniz sahasını ve Güney Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesini (MEB) ihlal ederek dayatmaya çalışıyor.
Türkiye'nin Suriye ve Libya'ya kadar tüm bölgede yayılmacı bir politikasına tanık oluyoruz. Özellikle son haftalarda, Yunan ve Türk gemileri arasında bir olay son dakikada kaçınılabildi. Bir aylık bir baskıdan sonra, Yunan ve Kıbrıs egemenliğini çiğneyen Türk araştırma gemisi Oruç Reis yerini diyaloğa bırakmak için geri çekildi.
Türkiye’nin tahrikleri aslında Kıbrıs MEB’ine karşı bir istiladır. Bu nedenle Berlin’deki gayrı resmi Dış İşleri Bakanları Konseyinde Türkiye’ye karşı mevcut bazı yaptırımların genişletilmesi konusunda anlaşmaya vardık, çünkü ona net bir mesaj göndermek istiyoruz: Yani, hareketleri sonuçları olmadan cevapsız kalamaz. Buna lafla değil, eylemlerle cevap vereceğiz.
AB’nin yaz döneminde bu konuda varlığının yeterli olup olmadığıyla ilgili başka bir soruya Anastasiadis, "Türkiye bölgede, barış ve güvenliği tehlikeye sokarak gerginlik yaratıcı oldu. Aynı zamanda AB’yi de tehlikeye sokuyor. Üzülerek söylüyorum ki AB bu durumu göğüslemek için birlik ve kararlılıkla hareket etmiyor.
Fransa ve Cumhurbaşkanı Macron’un pozisyonu daha kararlı idi ve Türkiye’nin yasa dışı metotlarına karşı daha net ve güçlü bir kararlılık gösterdi. Ona minnettarız ve uluslararası hukukun savunulması yönünde Avrupa Birliği’nin ilke ve değerlerinin kurtulacağı yönünde bir umut ışığıdır.”
Türkiye’nin kışkırtmalarını sonlandırmasının Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi diyaloğu için fırsat olup olmayacağı sorusuna Anastasiadis, "hiç kuşkusuz. Eğer AB’nin kararları Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki ve Maraş ile ilgili yasa dışı eylemlerini sonlandırmasına yardım edecek şekilde olursa o zaman üretici bir diyalog için tüm koşullar masada bulunacaktır” diye yanıt verdi.
Anastasiadis, Rum tarafının BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs’la ilgili bir konferans çağrısına olumlu yanıt verdiğini belirterek “ne yazık ki Türkiye bunu reddetti” dedi.
Yunanistan – Türkiye diyaloğu ve bunun Kıbrıs ile de geçerli olup olmadığıyla ilgili bir soruya Anastasiadis, "Türkiye ile Yunanistan arasında olası bir diyaloğu selamlıyoruz. Bu olasılığı inceleyebiliriz. Ankara ile diyalog istediğimizi, aksi takdirde konuyu Lahey Uluslararası Adalet Divanına götüreceğimizi söylediğimizi size hatırlatıyorum. Ne yazık ki, Türkiye buna cevap vermedi ve Kıbrıs MEB’ini ihlal etmeyi tercih etti.
Fransız Total şirketinin de bulunduğu Kıbrıs MEB’indeki sondaj çalışmalarının hangi aşamada bulunduğu sorusuna Anastasiades, enerji programı değişmedi. Kıbrıs MEB’inde ruhsatlandırılan şirketler ne yazık ki salgın nedeniyle sondaj faaliyetlerini 2021’e kadar erteleme zorunda kaldı. Yeniden programlama sürecinde bulunuyoruz, bu şirketlerin bize olan güveninin bir göstergesidir” yanıtını verdi.
Maraş’ın yerleşime açılması yönündeki Türk açıklamaları konusunda Anastasiades, "bunu hem BM’e hem de AB’ye şikayet ettik. Şahsen ben, BM Genel Sekreteri ile çok defa konuştum. Genel Sekreterin bana cevabi mektubunda da teyit ettiği gibi, BM Güvenlik Konseyi’nin durumu izleyerek Varoşa ile ilgili uluslararası kararların çiğnenmesini engellemesini umuyorum. Bir sonraki Avrupa Zirvesinde bu konuyu masaya yatırmayı amaçlıyorum” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.