Haravgi gazetesine göre konuyla ilgili dün açıklamada bulunan Papadopulos, görüşmelerin kaldığı yerden başlayacağını söyledi.
İki müzakerecinin 9 Ocak tarihine kadar askıdaki konuları kapatmaya çalışacağını, 9 ve 10 Ocak tarihinde iki liderin bunları kesin olarak kapatacağını anlatan Papadopulos, 11 Ocak’ta da toprak konusunun görüşüleceğini ve haritaların konacağını belirtti.
Papadopulos, 12 Ocak’ta ise “Kıbrıs için konferansın başlayacağını” söyledi.
Çapraz müzakere yapılacağını belirten Papadopulos, gerektiği yerde iki liderin de müdahalede bulunacağını bildirdi.
Açıklamasının bir başka kısmında, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığı olmadan uluslararası anlaşmaların değiştirilemeyeceğini” savunan Papadopulos, Garanti Anlaşmasının uluslararası bir anlaşma olduğuna işaret ederek, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığı olmazsa olmazdır” dedi.
Konferansta AB ve BM’nin de hazır bulunacağını savunan Papadopulos, BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin de hazır bulunup bulunmayacağı sorusu karşısında “Çaba bu olacak” şeklinde yanıt verdi.
Türk tarafının taleplerinin kabul edildiği yönünde eleştirilere de yanıt veren Papadopulos, “aralık ayında olan ve Mont Pelerin’de başlayanın Ocak ayı içine aktarıldığını” belirtti.
Ayrıca bu çabanın şimdi değil, 18 ay önce başladığına dikkat çekerek, “çoklu konferansa” ulaşılmasında başarılırsa bir noktaya varılması gerektiğinden söz eden Papadopulos, çözümün olup olmayacağının çoklu konferansta belli olacağını iddia etti.
PARTİLERDEN AÇIKLAMALAR
Öte yandan gazete bir başka haberinde Rum siyasi partilerin Kıbrıs sorunundaki yeni gelişmeleri yorumladıkları açıklamalarını aktardı.
Habere göre DİSİ, gelişmenin olumlu olduğunu belirtti. Kıbrıs Türk tarafının çoklu konferans ve paralel masalarda müzakere tezinin yerine getirilmediğine işaret eden Neofitu, DİSİ’nin Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e desteğini tekrarladı.
AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu, görüşmelerin yeniden başlamasını “olumlu” ve “ani bir gelişme” olarak niteledi. Açıklama yapmadan önce Anastasiadis’in kendilerine bilgi vermesini beklediklerini söyleyen Stefanu, AKEL’in sürece desteğini vurguladı.
DİKO, Anastasiadis’i her türlü siyesi güvenirlik kanunlarını ihlal etmekle ve Kıbrıslı Rumları yanlış yönlendirmekle suçladı. DİKO, Anastasiadis’in, Kıbrıs sorununda konferans belirlenmesi için boğucu zaman takvimlerini kabul ettiği eleştirisinde de bulundu.
EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, süreci belirleyenin Akıncı olduğunun ve toprağın, garantiler konusuyla ilişkilendirildiğinin teyit edilmiş olduğunu savundu.
Çevreciler, görüşmelerin yeniden başlamasının olumsuz bir gelişme olduğunu iddia ederek, Anastasiadis’in Ulusal Konsey’deki tüm taahhütlerini çiğnediğini söyledi.
Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise Anastasiadis’in “kılık değiştirmiş beşliyi” kabul ettiğini savunurken, Kasulidis’in, kendisinin de orada olacağı ve devleti temsil edeceğine dair açıklamasının komik bulduğunu belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.