Eski bir Beyaz Saray yardımcısı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 2019'da Osaka'daki G20 Zirvesi'nde Donald Trump ile yaptığı görüşmeye Amerikalı meslektaşının dikkatini dağıtmak için çekici bir kadın tercüman getirdiğini iddia etti.
Stephanie Grisham, henüz yayımlanmamış anılarında, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Avrupa ve Rusya'dan sorumlu eski Kıdemli Direktörü Fiona Hill'in Putin'in Trump'ı hazırlıksız yakalamaya yönelik kurnaz girişimini gözlemlediğini iddia ediyor.
Grisham, "Toplantı başlarken Fiona Hill eğildi ve Putin'in çok çekici esmer bir kadın olan uzun saçlı, güzel bir yüzü ve harika bir figürü olan tercümanını fark edip etmediğimi sordu." New York Times. "Bana kadının Putin tarafından özellikle başkanımızın dikkatini dağıtmak için seçildiğinden şüphelendiğini söylemeye devam etti."
Rus medyası daha sonra bu toplantıda tercümanı Dışişleri Bakanlığı'ndan Daria Boyarskaya olarak tanımladı. Fotoğrafları, tuhaf teorinin yayınlanmasından sonra dünya çapında birçok satış noktasında yayınlandı.
Trump'ın Putin ile ilişkisi, özellikle Amerikan istihbarat teşkilatlarının Moskova'nın Trump'ın 2016 seçimlerini kazanmasına yardımcı olmak için bir kampanya başlattığı sonucuna vardığı için, eski ABD başkanının lider olarak görev yaptığı dönem boyunca histeri konusu oldu.
Osaka, iki lider arasındaki birkaç toplantıdan birine ev sahipliği yaptı. Zirvede, iki lider seçimlere müdahale ve sahte haberler hakkında şaka yaptı ve Trump gazetecilerden “kurtulmaları” gerektiğini önerdi.
Grisham kitabında ayrıca Trump'ın Putin'e kameralar önünde "biraz daha sert davranması" gerektiğini söylediğini ve sahne arkasında daha samimi olduğunu iddia etti.
2016 ABD başkanlık seçimlerinde 'Rus müdahalesi' hayaleti, ABD'deki pek çok kişi için, özellikle de kaybeden aday Hillary Clinton'ı destekleyen aktivistler ve gazeteciler için bir inanç maddesi haline geldi.
Her şey Demokratik Ulusal Komite (DNC) çalışanlarının, partinin ön seçimlerinde hile yaptığını ortaya koyan belgeler yayınlandıktan sonra, Haziran 2016'da Rusya'nın bilgisayarlarını hacklediğini iddia etmesiyle başladı. Bunu, Clinton'ın Trump'ı, Moskova'dan e-postalarını isteyerek Rusya ile "danışmak" ile suçlaması izledi - bunlar, Dışişleri Bakanlığı işlerini yürütmek için kullandığı özel bir sunucudan sildi.
Clinton'u ezici bir çoğunlukla destekleyen ve onun zaferini öngören ana akım medyanın biraz yardımıyla, e-posta skandalını örtbas etme çabaları, Rusya'nın “demokrasimizi hackleme”ye dönüştü ve sonunda Özel Danışman Robert Mueller tarafından yürütülen 'Russiagate' soruşturmasını doğurdu. Trump'ın seçilmesini raydan çıkarmak ve onu Beyaz Saray'dan atmak için bir dizi başarısız girişim.
Rapor, sonuçta, Trump kampanyasının "seçime müdahale faaliyetlerinde Rus hükümetiyle koordineli veya komplo kurduğuna" dair yeterli kanıt bulamadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.