Eski Tarım Bakanı ve CTP Milletvekili Erkut Şahali, Tarım Bakanı Dursun Oğuz'un yaptığı "Su sıkıntısı yaşanmayacak" açıklamasını değerlendirerek, "Geçtiğimiz yıla göre, üç ay için 9 milyon metreküp su ihtiyacımız varsa ve bizim de tam da bu kadar suyumuz kalmışsa, buharlaşmanın en yoğun olduğu döneme girerken "susuzluk tehlikesi" kapıda değil mi?" sorusunu yöneltti.
İşte o açıklama;
Bu sabah Tarım Bakanı'nı bir televizyon kanalında dinledim.
Geçitköy Barajı'nda 9 milyon metreküp suyumuz kalmış diyor.
Geçtiğimiz yıl Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında aylık ortalama 3 milyon metreküp, üç ayda toplam 9 milyon metreküp su tüketmişiz.
Türkiye'den su getiren boruların tamiratında Ağustos sonu hedefleniyormuş ve yerel kaynaklardan da takviye yaptıklarından, su sıkıntısı yaşanmayacakmış ve "alarm zili" çalmaya gerek yokmuş!
Bazı sorular sormak lazım :
1- Geçtiğimiz yıla göre, üç ay için 9 milyon metreküp su ihtiyacımız varsa ve bizim de tam da bu kadar suyumuz kalmışsa, buharlaşmanın en yoğun olduğu döneme girerken "susuzluk tehlikesi" kapıda değil mi?
2- "Yerel kaynaklardan da takviye" yapılıyorsa ve bu nedenle susuz kalmayacaksak, bu yerel su da 2.3₺ olarak mı fatura ediliyor?
3- Belediyelerin depo girişlerindeki sayaçlardan alınan bilgilere göre tüketilen su hesaplanıp fatura ediliyorsa, yerel su hesabı nasıl tutuluyor?
4- Yerel su belediyelerin depolarına girmeden dağıtılıyorsa, sağlık denetiminden geçiyor mu?
5-Yerel su belediyelerin depolarına sayaçtan geçip düşüyorsa, bu su için de Türkiye Cumhuriyeti'ne ton başına 2.3₺ ödeme mi yapılıyor?
6- Aylar önce uyardığımız halde, suyun tasarruflu kullanılması çağrısı yapmaktan kaçınmanın sebebi nedir?
Yukarıdaki görselleri aynı yerden, 70 gün arayla bizzat çektim. Barajdaki su seviyesindeki düşüş çok net olarak görülüyor.
Hal buyken, bakan ateşle oynuyor ama farkında değil.
Ne olur, siz farkedin ve SUYU TASARRUFLU KULLANIN❗
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.