• BIST 9645.02
  • Altın 2429.254
  • Dolar 32.552
  • Euro 34.8813
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 22 °C
  • Girne 24 °C
  • Güzelyurt 26 °C
  • İskele 22 °C
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 23 °C

Sahibine Mesajlar 21 05 2019

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar
Sahibine Mesajlar 21 05 2019

Sn. Teberrüken Uluçay,  Hala Sultan Camii’de verilen, adına iftar yemeği denilen ancak siyaset yemeğinden öte bir anlam taşımayan ‘Siyasi Yemek ‘ ile ilgili olarak, bazı vatandaşlar sizin yaşananlar sonrasında neden orayı terk etmediğinizi soruyor. Elçiye zeval olmasın diyerek, sosyal medyada Metin İrfan, içeride oturan Meclis Başkanına, neden protesto edip hemen orayı terk etmediğini sorun diyor. Hüseyin Sevay ise orasını terk etmesini bende beklemem. Keşke böyle bir davranış sergileyebilecek cesaret ve anlayışta olsaydı ifadesinde bulundu. Sn. Uluçay, bizlere reva görülenleri ne dilim yeter anlatmaya ne de kalbim. Aşk iki kişilik bir oyun ise ve ne olursa olsun, iyi oynayan da kaybederse, sanırım prematüre bebek konumundan çıkartılıp, kardeş pozisyonuna getirilmeyen ‘Yavru’nun anasına karşı duyduğu büyük aşkı da bu yaşananlar sonunda kaybetmeye mahkumdur.

**

Sn. Turgay Hilmi, yağ ile su çalkalanınca, birleşmiş gibi görünür. Sonuçta yağ üstte, kalır siyasetimiz de öyle değilmi diye soruyorsunuz.  Turgay hocam, bu ülkeye gerek kültürel  gerekse yardımsal bazda herşelerini ortaya koyarak destek veren senin gibiler herhalde dik duruş ve ağırlığınızdan dolayı, hep alta kalarak batıyorsunuz. Ama işi gücü, birilerine yaranmak olan yağ ve grasocularda sizlerden ayrıştığı için sırf dikkat çeksinler diye suyun üzerinde kalıyorlar. Dünya iş yapanlar ile iş yaptı gibi görünen goygoycular diye ikiye ayrılır. Sırf ülkesine faydalı iş yapmak için birilerinin bir yerleri üç buçuk atarken, diğerleri yağ ve graso satışlarından elde ettikleri sayesinde dört dörtlük yaşam sürüyor. Yağ ve grasocular, Ye yememin partisinin kapsama alanından çıkmazken, ülkesinin kültürünü ön plana çıkartıp, halkına destek verenler de nedense bir türlü siyasetçinin kapsama alanına giremiyor.  

**

Sn. Nezihi Beyaz paylaşımında, iki maç, iki dikkat çeken olay. Bursa-Göztepe maçında yardımcı hakem bir metre ötesindeki ofsaytı vermiyor. ‘Var’ olmasa Göztepe golü geçerli olacak ve Bursa kesin küme düşecek. Galatasaray maça 11 yabancı ile çıkıyor ve bunlara Istiklâl Marşı okunuyor diyorsun. Sevgili Nezihi, İstiklal Marşı okunurken, bir Beşiktaş, Fener, Antalya takımlarında kısmen de olsa dudaklar kımıldanıyor.  GS takımına bakıyorsun tek bir dudak bile oynamıyor.  Haaa Hacı amca merak edip Türkiye Milli Takımına futbolcu alıncak olunsa, GS’den kaç futbolcu milli takıma alınır diye soruyor. Ben susma hakkımı kullanmak istiyorum. Peki sen ne dersin?

**

Sn. Erdal Süreç, LTB Başkanına yapılan uygulama tam bir rezalettir. BU kepazeleliğe sessiz kalan Kıbrıslı yalaka ve teslim olmuş yavşaktır nokta diyorsun. Ayrıca esas sorun bugün yaşadıklarımızdadır. Geçmişte yaşanan hataları mazaret göstererek bugünkü mücadele gerekliliğimiz bizi kurtarmaz hele çocuklarımızın torunlarımızın geleceğine ışık olmaz. Bu gerici faşist uygulamalara ne olur artık çağdaş Kıbrıslıların birlikte mücadeleyi öncelikli görev kabul etsin ifadesinde bulundun.  Sn. Süreç, öncelikle bir iftar yemeğinde sevgi, saygı ve hoşgörü olmalı. Allah’ın verdiği rızkı, nimetlerin paylaşıldığı sevgi ve saygının tavan yaptığı bir yer yapılmalı. Hala Sultan Camii’nde verilen iftar yemeği, dinin ön gördüğü, sevgi ve saygının tavan yaptığı bir iftar yemeği yerine  ‘Siyasal’ bir yemek olmaktan öte bir ifade yansıtmadı. Hatçe Teyze koltuk aşkı ve sevdası, şifa bulmaz bir hastalıktır. Bu hastalık gönül yarası gibi dikiş tutmayacağı için tedavisi de imkansızdır dedi. Bilmem anlatabildik mi?

**

Sn. Ayşemden Akın, Afrika'ya saldıran, Meclis'in tepesine bayrak diken. Cumhurbaşkanının üzerine hurra edenler ve tahliye kurulu kararı ile salıverilenler iftar yemeğinde  ön plandaydı imasında bulundunuz. Ön plandan öte siyasi erk ile de boy boy güle eğlene fotoğraf çektirdi diyorsun. Ve işte Türkiye'nin karşısında muhatap görmek istediği kadro bu. Çünkü 1974'ten sonra yaratılan ve ebediyen sürmesi istenen ilişki ancak bu şekilde yürütülebilir. Yüzsüz ve onursuz ve bağımlı olmalı aşk. Statüko denilen hiç bu kadar yakıcı olmamıştı. Ve gidişat hiç hayrın değil. 'Bunlar daha iyi günleriniz' diyor Türkiyeli gazeteci bir arkadaşım. Bundan daha kötüsü ne olabilir ki? Manzara ortada diyorsun. Sevgili Ayşemden, halk olarak bir gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemediğiniz sürece, diğer düğmeler yanlış iliklenmiş olacaktır. Hayatta kararlarınızı verirken, doğru bir tercihle başlamamız gerekirken, yanlış iliklenen bir düğme gibi o yanlış tercih bizi şimdiki gibi yanlışlarla dolu bir hayata sürükler.

**

Sn. Hakkı Celal Önen bir vesile ile Ercan havaalanındayım. Tuvaletler hem yetersiz hem de kullanılmayacak kadar pis. Utanç verici. ülkemiz için çok kötü bir imaj. İnternet de hikâye diyorsunuz. Sn. Önen, turistin ilk gördüğü yer havaalanıdır. Burada edineceği intiba ilk intiba olacağı için çok önemlidir. İkinci önemli şey taksicilerdir. Havalanına indiği zaman, tuvaletler pis. Satış yerlerindeki fiyatlar el yakıyorsa. Taksicinin yüzünde bir karış sakal görüyorsa. Taksici, turisti, üstündeki kırışıklıkta ‘Guiness Rekorlar Kitabına’ giren bir fanilla ve ayağında lastik parmak arası pabuç ile karşılıyorsa, orada o film sanırım NOS olur. Fark, farkı yaratandır. Eh maşallah bu konuda bizim de fark yaratmada üstümüze yoktur diyelim.    

**

S n. Ömer Meraklı, muhtarım misafirin şaşkını, ev sahibini yemeğe davet edermiş. Bizde misafir kim, ev sahibi kim? Galiba hepsi galiba karıştı diyorsun. Ömer Meraklı muhtarım, misafir misafirliğini bilmez. Misafir olduğu evde ev sahibini yemeğe davet eder ve sonrada ev sahibini evinden bile kovmaya kalkarsa, sanırım onun misafirliği bir noktada bitmesi gerekir nokta. Muhtarım, yaşanan durumları sadece izler kaldığında, başına odun bile vursalar sadece izlemekten öte birşey yapamazsın. Böyle bir durumda bizler şifresiz WİFİ olsak bile bize bağlanmaları mümkün değil. 

**

Sn. Bayram Karaman Hükümet konağı belli. Bakan yerine görev yapan hükümran "müşavir"lerin hükümetten daha yetkili oldukları zaten bilinen birşey. Eh yani hükmeden başka adres olunca bize de "Elbistatlık" yapmak kaldı. Yukarıdaki soruları sormalıyız ama "var olan resmî gizlemeğe çalıştığımız için" soramayız. Sözüm ona "egemen bir ülkede özgür ve mutlu yaşadığımız" aldatmacasını kendimize ve dünyaya itiraf edemediğimiz için soramayız diyorsunuz. Sn. Karaman, dünyaya gelmeden önce yazılıp, çizilen senaryoyu okuyabilseydik, egemen bir ülkede hükümran müşavirlerin ne mal olduğunu öğrenebileceğimiz için herşye daha mükemmel olacaktı.  Vallahi inanın, halk olarak dört tambura, beş okkalıkları, insan yerine koyduğumuza hala daha inanamıyoruz.

**

Sn. Hasan Ulaş Altıok, skandallarla başlayan iftar yemeğine Harmancı alınsaydı, her şey normal mi olacaktı yani? Sorunumuz bu mu? Yemeğin yapıldığı yer, harcanan para, katılımcılar, havaalanındaki protokol, verilmeye çalışılan mesaj, vs. tamam mı? Tek sorun Harmancı’nın iftara alınmaması mı? Peki diyerek Harmancı dışında diğer konuların da normal olmadığını dile getirmeye çalıştın. Hasan hocam, tereciye tere satma, hele işin uzmanlarına, bilgelik taslama gibi bir niyetim olmaz, olamaz. Ancak büyük bir yangının, küçük bir kıvılcımdan çıktığını, Mesela 1908'de Bosna-Hersek'in Saraybosna kentinde, 28 Haziran 1914'te Gavrilo Princip isimli bir Sırp milliyetçisinin Arşidük Franz Ferdinand'ı öldürmesi I. Dünya Savaşı'nı başlatan kıvılcım olmuştu. Şimdi ufak kıvılcımlar birşey olmaz derseniz, o ufak kıvılcımın, ormanı değil dünyayı yaktığını hatırlatmak istedim. Hocam, Harmancı kıvılcımının da sosyal medyada yangına dönüştüğünü hatırlatmak isterim. Ve inşallah büyümeden söndürülür.    

**

Sn. Fatma Kara paylaşımınızda, 41 kere maşallah hükümetinin mangal partisi iptal oldu diyorsunuz. Ayşaba  yok Fatma hanım mangal partisi henüz iptal olmadı. Mangalda şiş ve pirzola yokmuş. Sadece tavuk şiş ile bu iş olmazmış. Ara verdiler. Tedarik edip kömürü yeniden yakacaklar. Hatta masaya antirikot, soselenmiş biftek, kalamar ve speliyalist mantarlı biftek dö bakanlık yemeğini de ilave edecekler diyor.  Sn. Kara  yeni kurulacak olan hükümet ile ilgili umutlar, bir kelebeğin ömründen bile daha kısa olacak düşüncesindeyim. İnşallah o umutta, Kalahari çölünde aniden beliren bir ‘Serap’ gibi hayal mahsülü olmaz.

**

Sn. Hürrem Tulga, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Kordinatörü olarak yapmış olduğunuz açıklamada, siyaset, sanayi bölgelerini yönetemiyor dediniz. Ve sanayi bölgelerinin temizliği ve bakımı ile ilgili yeni bir yasa çıkmasına karşın, Lefkoşa Sanayi bölgesindeki keşmekeşin devam ettiğini vurguladınız. Sevgili Hürrem, a canım kardeşim gelmiş geçmiş hükümetlerin neyi layıkı ile yönettiğini lütfen söylermisin? Damda gezer takyanoz vur beline kazmayı misali, havassu garayanni modunda memleket akıntıya kapılmış gidiyor. Tehlikeli akıntılar ile dolu bir nehirde iki defa yıkanılmaz deniyor. Bizlerin cesaretine şapka çıkartılması gerek. Mavro yerimo nehirde birkaç defa boğulma tehlikesi geçirmemize karşın, bırak kurtarmaya teşebbüs etmeyi, elini bile uzatmayan ayni siyasiler ile yıkanmaya çalışıyoruz. Ne diyelim?

**

Sn. Mecbure Elekçi, elektriği ve suyu bulunmayan bir evde 2 yıldır yaşamınızı sürdürmeye çalıştığınızı öğrendik. Komşularınızın karınca kararınca yaptığı yardımlar sayesinde  yıkık, dökük, elektriksiz ve suyu olmayan bir evde yaşamınızı sürdürürken, karanlık çökünce mecburen yatağa girmek zorunda kaldığınızı ifade ettiniz. Ayrıca  akşamları karanlık çöktüğünde suyunuzu, komşulardan utandığınız için camiden gece doldurduğunuzu ve ayağınız giydiğiniz terliği de çöpten aldığınızı belirttiniz. Mecbure hanım, utanması gereken siz değil, halkını böyle durumlarda bırakmaması gereken devlet yetkilileridir. ‘Garson devlet’ olması gereken devletin ‘Ceberrut devlet’ görüntüsü vermesidir. Seçim zamanı 7 takla, 20 mekik çekerek kapı önünde nöbet tutan siyasilerin arazi olması çok bilinmeyenli bir denklem olmaktan çıktı. Yaşam kalitesini artırmanın yanısıra, mangalları yalnız piknik alanlarında değil, dalgaların sesini de dinlediğimiz deniz kenarında yakılmasını sağlayacak olan. Girne’deki denizi Lefkoşa’ya getirecek sözünü geçtik. Yaşam kalitesini yeryüzünden Stratosfere çıkarak sözü verenlerin yaptıkları ile ‘Ozon Tabakası’nı delerek, 1500 feet yükseklikten burun üstü yere çakılmamızı sağlamalarına da no coment. Yani sadece yorum yok diyeceğim. Çünkü, sonuç ortada. Sonuç Mecbure hanım. Ört ki ölem.

**

Sn. Erhan Tünay, Ralli sporundaki kadirşinaslığın yok olduğundan bahserek, ailesi ile bu spora gönül veren ve her daim desteğini esirgemeyen Hasan Macila’ya yapılan vefasızlığı dile getirdin. Hasan Macila’nın bu spor ile ilgili yaptıklarını dile getirirken, Otomobil Kurumunun yayınladığı bir dergide Hasan Macila’ya yer ayırmadığından dem vurdun. Sevgili Erhan,  kadirşinaslık duygusundan yoksun kişilerin, yaşadıkları hayatları çok renkli olsa bile yaptıkları siyah beyaz fotodan öte bir görüntü yansıtmaz. Bunlara boş vereceksin ki, tırıs gitsinler. 

Günün Sözü

gns.png

Günün Resmi

fnss.png

 

Fıkra

Para nerede?

Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:

"Para nerede?"

Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:

"Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."

Tercüman tercüme etti:

"Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."

Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:

"Şimdi sor bakalım, para nerede."

Tercüman işaretle sordu:

"Para nerede?"

Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:

"Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."

"Ne söyledi?" dedi baba.

Tercüman yanıtladı:

"Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş."

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler