Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, “Anıtlar Yüksek Kurulu’nun (AYK) yurt içinde bulunan taşınmaz eski eserler ve doğa varlıkları ile ilgili hizmetlerin bilimsel esaslara göre yürütülmesini sağlamak amacıyla oluşturulduğunu, fakat kurulun son zamanlarda Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Fuat Azimli’nin keyfi davranışları ile gün geçtikçe inandırıcılığını ve saygınlığını yitirdiğini” öne sürdü.
Refikoğlu, yazılı açıklamasında, 18 Ekim Salı günü için toplantı kararı alındığını ve bir üye dışında tüm üyelerin haberdar edildiğini belirterek, tüm üyelerin toplantıya eksiksiz katılmış olmasına rağmen Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü ve aynı zamanda Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanının bir temsilcinin üyeliğini bahane göstererek toplantıyı terk ettiğini savundu.
Müdürün aynı zamanda kendi memuru olan sözleşmeli başkan yardımcısının da toplantıdan ayrılmasını sağlayıp toplantıyı yaptırmadığını iddia eden Refikoğlu, yasaya göre bir toplantının yapılabilmesi için toplantıda başkan ya da başkan yardımcısından birinin bulunması gerektiğini de açıkladı.
Refikoğlu açıklamasında “Toplantıya katılan tüm üyeler kendi zamanlarından ödün vererek ve maddi hiçbir karşılık beklemeden ülkenin çeşitli yerlerinden bu toplantıya katılmaktadırlar. Ayrıca üç aydır dosyalarının görüşülmesini bekleyen vatandaşlar da hiçbir sonuç elde edemeden evlerinin yolunu tutmak zorunda kalmışlardır” ifadelerini kullandı.
Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, son iki yılda kurulda çok sayıda usulsüz iş yapıldığı görüşünü belirterek, kurul üyelerinin usulsüz görevden alınıp keyfi üyelikler yapıldığını; toplantılarda yasaya aykırı kararlar alındığını savundu.
Salamis Sit Alanı’nda yapılan kaçak binanın AYK’nın yıkım kararına rağmen müdürün inisiyatifi ile yıkılmadığını belirten Refikoğlu, kaçak yapılan Gazimağusa’daki Venedik Evi’nin AYK’nın mühürleme istemine karşın müdürün engellemesiyle mühürlenmediğini, Gazimağusa’daki tarihi sarı taş ocağından çıkarılan sarı taşın sadece Mağusa sularınının tamirinde kullanılması kararına rağmen tüm ülkeye satıldığını savundu.
Refikoğlu, Gazimağusa’da bulunan ortaçağdan kalma yapının AYK gündemine getirilmeden Eski Eserler Dairesi Müdürü’nün inisiyatifiyle yıktırıldığını öne sürerek, İskele’de bazı bölgelerin sit alanı ilan edilmesi için yapılan çalışmaların da yok sayıldığı görüşünü belirtti.
Refikoğlu açıklamasında “Bu usulsüz keyfi uygulamaların son bulması için yetkilileri bir an önce göreve davet ediyoruz. Çünkü tarihi eserlerimize ve dokularımıza verilen zararların bir daha geri dönüşümü olmayabilir” ifadelerine de yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.