• BIST 8718.11
  • Altın 2241.916
  • Dolar 32.3322
  • Euro 35.1537
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 3 °C

Serdar Denktaş'a mesaj var

24.07.2017 tarihli mesajlar şöyle;
Serdar Denktaş'a mesaj var

Sn. Serdar Denktaş“Kıbrıs Türk tarafının 2003 yılında sınır kapılarının açılmasında olduğu gibi Kıbrıslı Rumları ve uluslararası toplumu şaşırtacak girişimlerde bulunabileceğinizi” Kıbrıs Türk tarafı 2003 Yılında Sınır Kapıları Açıldığında Olduğu Gibi Kıbrıs Rum Tarafını ve Uluslararası Toplumu Şaşırtacak Şekilde Hareket Edecek” açıklamasında bulundunuz. Vallahi ne yalan söyleyeyim toplum olarak sizin birçok girişimleriniz sonrasında da hep şaşırdık. Emekliler kesilen maaş ödeneklerini alacak dediniz alınan hava sonrasında şaşırdık. Arazi konusunda, peyak ambarlarında hep şaşıran biz olduk. En büyük şaşkınlığı Crans Montana da çözüm ile ilgili yaptığınız açıklama sonrasında Saray’da ne federasyon nede çözüm açıklamanızda yaşadık. Lütfen bukez bizi hayırlı bir iş için şaşırtın.

**

Sn. Fikri Ataoğlu, Turizm ve Çevre Bakanı olarak elinden geleni yapmaya çalışıyorsun. Evliya Çelebi gibi diyar diyar dolaşıp,  memleketi tanıtmaya ve turist getirmeye özen gösteriyorsun. Bu takdir edilecek bir durum. Tamam, ama doğa boşluk tanımaz. Ve senin yokluğunda senin bakanlığının uhdesinde olan işlere siyasi rant için birileri el atmış durumda. Karavan yasası çevreyi de ilgilendirdiği için senin bakanlığını da bağlar. Birileri o konuda atıp tutarken, sanki Fikri Ataoğlu yokmuş gibi davranıyor.  Sn. Bakan, kar taneleri bir birine zarar vermeden yol alınabildiğini bize gösteriyor. Ancak bizler kar taneleri kadar bile olamıyoruz. Kar Taneleri bir birine zarar vermeden yol alırken bizler tangur tungur bir birimizi yaralayarak yol almayı marifet sayıyoruz.

**

Sn. Kutlu Evren, karavan yasası hazır mecliste yasallaşacağı günü bekliyor yollu açıklamalarınızı birkaç gündür medyadan takip ediyoruz. Karavan yasasına mal bulmuş mağrubi gibi sarılmanız ne kadar yanlışsa Karavan alanlarının belirlenmesi bir düzene sokulması açısından da doğru bir yaklaşımdır. Belediyelerin sizin bakanlığınıza bağlı olması nedeni ile yasa ile ilgilenmeniz de ne kadar doğru bir yaklaşım ise bu durum çevreyi de ilgilendirdiği için Çevre Bakanlığını bu işin dışında tutmanız da o derece yanlış. Karavanı ile günü birlik bir yere gidip doğa ile baş başa kalacak olan insanlara getireceğiniz kısıtlamalar ile ilgili kararı herhalde Acapulco’da özel bir odada Başbakan ve bir iş adamı ile yediğiniz yemekte almış olacaksınız. Herkes 5 yıldızlı otellere gidemeyeceğine ve doğada karavanı ile vakit geçirmek isteyeceğini de o yemekte düşünmeniz gerekirdi kanaatindeyim. Sn. Bakan, seçim adım adım yaklaşıyor. Halkını düşünmeyen siyasilere hazırlattığımız ‘Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz’ kitabını hediye edeceğiz. Seçim günü gelsin bakarız. Allah Kerim demeyin. Çünkü Kerimin kuyusu derindir ve inilince bir türlü çıkılamıyor.

**

Sn. Cemal Özyiğit,  ekonomik göstergeler toplumun günden güne fakirleştiğini ortaya koymasına rağmen Hükümet, pek çoğu zaten sendikasız ve güvencesiz çalıştırılan asgari ücretliye, "sefalet ücretini" reva gördü. Asgari ücrete net 144 TL artış. Emekten, alınterinden, çalışandan, üretenden yana olmayan bu düzen mutlaka değişmeli diyorsun. Da, o süründüğünü söylediğin halk bu düzeni değiştirmek için sandıkta gıccaccık ve oğlancığını işe alacağız yalanlarına bir daha kanıp bir daha deneyeyim mi diyecek? Denedikten sonra da bir dahaki sefere bunlara bir daha oy verecekbu eli keser köpeklere atarım mı diyecek. Yalnız artık bu halk Allah Kerim derken, Kerim’in kuyusunun derin olduğunu ve indikleri takdirde o kuyudan bir daha çıkamayacağını bilmeli ve ona göre hareket etmeli. Değil mi?

**

Sn. Ali Kismir yapmış olduğun açıklamada "Evimizin içini düzelteceğiz" diyenlerin kaçı şu ana kadar "Ben artık maaşımın yarısını alacağım" diye açıklama yaptı? Ki bunların maaşlarının yarısı da asgari ücretin 3 katıdır. Varsa böyle bir açıklama yapan söyleyin de benim gözümden kaçtı... Not alacağım diyorsun. Sanırım sen bu açıklamayı yaparken aklını peynir ekmek ile beynini de dondurmalı kadayıf niyetine yemekten sonra yedin. Ali, bugüne kadar her artışta halka 35 TL’yi kendine de 250 TL’yi münasip gören, halkın vekillerinden böyle birşeyi beklemek anasından öpücük istemek ile eş değerdir sanırım. Aliciğim hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Bizler ay sonunu getirmek için bir yerini yırtıp başına takke olarak geçirirken ve o asgari ücret ile bir yerimiz üç buçuk atarken, adamlar dört dörtlük yaşam sürüyor.  Böyle ballı böreği hiç sana yedirirler mi?

**

Sn. Ali Riza AltayAsgari Üçret'e 155 TL.Gibi komik ve çalışanla alay edercesine bir artış geldi.Acı olan bu komik artışın hayata geçmesi bir işçi sendikasının oyu ile gerçekleşti.Bu sendika HÜR-İŞ işçi sendikasıdır.Ben bu sermaye yanlısı sendikanın üyesi olsam anında istifa ederim.Bu tür sarı sendikaların varlığı ülke çalışanlarını sermayenin kölesi yaptığı gibi kendilerini de sermayenin uşağı konumuna getirmiştir.Ama maalesef uşaklık kimilerine göre görev olarak düşünülmektedir diyorsun. Sevgili Ali Riza, gülü seven dikenine katlanır. Ne yazık ki, bizler Kaktüsü sevdik. Abdalın dostluğu köy görününceye kadar, bizim emir erlerinin dostluğu da sandıktan çıkana kadardır.

**

Sn. Kadri Fellahoğlu, Sosyal Medyadaki paylaşımınızda Yeni İskele’den Günaydın.Güzel ülkemiz betonlaşıyor, çirkinleştiriliyor. Rantçılar para kazanıyor. Ülkemiz ve biz kaybediyoruz. Buna dur demek gerekiyor. Bu sorun benim fazlasıyla umurumda. Gerçekten dert ediyorum. Ya siz ?Bir tek Lefkoşa 'nın imar planı var diğer hiçbir bölgemizin planları yok.Derhal tüm İMAR PLANLARI hazırlanmalı. Yarın çok geç olacak diyorsun. Sn. Fellahoğlu, şimdi ne federasyon nede anlaşma ve çözüm diyenler bu betonlaşmayı durdurursa, bir başka deyişle musluğu kapatırsa, biz seçime patates torbası ile mi gireceğiz? Arsacıkları, arazicikleri oya tahvil edip, Pandoranın kutusundan çıktıktan sonra cukkaları nasıl dolduracağız dersin? Kurt puslu havayı nasıl severse bizler de böyle dört tambura beş okka havaları seviyoruz. Çam ağacından ağıl, el çocuğundan oğul olmadığı gibi bunlardan da bir mok olmaz.

**

Sn. Atınç Yağızsoy, paylaştığın Yıldıray Karamez’in gazete gönderisinde, polis 87 yasasından kaynaklanan sıkıntı konusunda arayışlar sürüyor ve Polisin mağduriyeti giderilecek mi diye soruluyor. Da, nöbetten çıkan polisin, eylem var diyerek tekrar göreve çağrılması, sonrasında da Türkiye’den Odacılar Derneğinin Başkanının şoförü gelecek hadde yol kesmeye denilerek polisin üzerine yükü yükledikçe, yükleyen bu zihniyetten mi bu sıkıntıların giderilmesini bekleyeceğiz. Sn. Yağızsoy, Anayasanın amir hükmünde belirtilen eşitlik ilkesini bile es geçip, Polise emeklilik hakkını vermeyen zihniyetten fazla bir şey beklenmez. Kendi çıkardığı yasaya uymayan, vekillerin oluşturduğu Diyanellos sigara Fabrikasından bozma Meclisi Mebusan içerisine çöreklenmiş bazı vekillerden de size hakkınızı vermeyi beklemek sanırım safdillik olur. Bu nedenle emeklilik hakkımızdır söke söke alırız sözüne uyarak şu Anayasa Mahkemesine başvurarak Babayasanın hakkından gelmeniz gerekir.

**

Sn. Ömer Meraklı,  hop, Vadili, Paşaköy bölgesi, köyleri susuzmuş. Anadoludan gelen su kesilmiş. Kim duyar diye soruyorsun. Muhtarım gelen su barajda birikip, baraj duvarını yıkacak güce ulaşınca tekrar geldiği yere gönderilmeye çalışılmış. Haaa bu arada sıcak hava nedeniyle denizde buharlaşma fazlalaşınca tuz oranı yükselmiş. Zavallı balıklar tuz yutmaktan çok susamışlar. Eeee bizi idare ettiğini sanan bazı bakanlar bu durumda balıklara acımış. Verin suyu denize de bu zavallıcıkları kurtaralım köyler biraz daha beklesin demiş. Durum Kemal Sunal’ın dediği gibi bu ahvalde cereyan etmiştir. Muhtarım, Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır. Başka ne diyebilirim ki.

**

Sn. Ahmet Sennaroğlu, Mesai bitiminden sonra gerek belediye, belde veya bölgemizde olan sorunlar için kendi evimin yanında açmış olduğum OFİSTE tüm halkımızın sorunlarına daha fazla yardımcı olma adına ofiste özel kurmuş olduğum ekibimle yardımcı olacağım diyorsun. Tamam, dur durak bilmiyor bölge için çalışıyorsun. Vücut Motorunu sıkıntıya sokma pahasına ahalinin derdine çare üretmeye çalışıyorsun.  İşleyen demir ışıldar ama çok ısıtırsan da kopabileceğini unutma. Biraz stopa bas. Dinlen ki, motor biraz nefes alsın. Ekmeden ürün biçilmez tamam da sen seçildikten sonra sürekli ekiyor ve kaliteli ürün de alıyorsun.  Başkan, en iyi nasihat, iyi örnek olmaktır der atalarımız. Eee vallahi çalışmaların ile en iyi örnekleri de sunmaya devam ediyorsun. Ne diyebiliriz ki?

**

Sn. Bertan Zaroğlu öncelikle hayırlı yaşlar dilerim. Sosyal medyada yaptığın açıklamada, geçmişi hayal meyal hatırlayıp, gelecekten umutlanarak akıp giden ömrüme şahadet eden ve doğum günümü kutlama nezaketini gösterip, beni hatırlayan tüm dostlarıma teşekkür ederim diyorsun. Sevgili Bertan, yaşamının kırılma noktasında attığın zar düşeş geldi. Hep yek gelmiş olsaydı, sevilme sürünme, tanınma ve saygı da cırmalama modunda olacaktı. Allah’ın sevgili kulu olduğun için gelen düşeş sonrasında sevgi 1500 feet yükseklikten sana merhaba dedi. Sn. Zaroğlu, Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar. Demekki sen çanağına sevgi, saygı ve hürmet doğramışsın ki, kaşığında onları buluyorsun. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler