AB Zirvesi'nde gündem dinleme skandalı

BRÜKSEL Resmi gündem maddesi istihdamı artırma ve dijital ekonomiyi güçlendirme olan Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'nde, Avrupa'ya ulaşmaya çalışan 364 göçmenin İtalya'nın Lampedusa adası açıklarında hayatını kaybetmesi, bu konuda önlem alınması yönündeki çağrıların yoğunlaşmasına neden oldu.AB liderleri, Akdeniz'in, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'un tanımladığı gibi "açık hava mezarlığı" halini almaması için devreye sokulabilecek önlemleri masaya yatıracaklar. ABD'nin Avrupa'yı "dinlemesinden" kaynaklanan rahatsızlık da zirvenin gayriresmi olmakla birlikte önemli gündem maddesi haline geldi. Hafta içinde Fransa'da milyonlarca telefon görüşmesinin ABD tarafından dinlendiğinin ortaya çıkmasının ardından, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in cep telefonu görüşmelerinin izlemeye alındığına yönelik iddialar AB içindeki sıkıntıyı artırdı.Ekonomiyle ilgili resmi gündem maddeleri çerçevesinde zirveden, "son dönemde görülen ekonomik toparlanmaya rağmen büyüme potansiyelinin yükseltilmesi, istihdam yaratılması ve rekabet edebilirlik düzeyinin artırılması amaçlı reformlara devam edilmesi" mesajının çıkması bekleniyor.AB liderleri, büyüme ve istihdam açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu düşündükleri dijital ekonomi, inovasyon ve hizmetler konularına yoğunlaşacaklar. Avrupa Birliği'nde ABD'ye öfke giderek büyüyor Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA), bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerini ve liderlerini dinlediğine yönelik iddialar ABD'ye yönelik öfkenin giderek büyümesine neden oluyor. AB'nin veri koruma düzenlemesi üzerine yoğunlaştığı bir dönemde gündeme gelen iddialara tepki gösteren AB Komisyonu'nun temel haklar ve vatandaşlıktan sorumlu üyesi Viviane Reding, ABD'ye güçlü tepki verilmesinden yana tavır koydu. Reding, "Veri koruması, AB vatandaşlarının elektronik postaları için de Almanya Başbakanı Angela Merkel'in cep telefonu için de tam olarak uygulanmalı" dedi.  İki günlük zirve için Brüksel'e gelen AB liderlerine çağrıda bulunan Reding, "Artık sadece açıklamalarla yetinme değil eyleme geçme zamanı" diye konuştu. AB liderlerinin, veri koruma düzenlemesini 2014 ilkbaharında devreye sokma şansı olduğunu belirten Reding, "Bu AB'nin bağımsızlık ilanı olacaktır" dedi. Reding, AB'nin bu konuda ABD'ye karşı güçlü ve ortak sesle hareket etmesinin önemine dikkat çekti. Avrupa Parlamentosu (AP) da yapılan oylamada, Amerikan yetkililerine terör bağlantılı soruşturmalarda özellikle mali içerikli özel verilere ulaşma olanağı veren anlaşmanın (TFTP) askıya alınması çağrısında bulundu. Merkel ve Hollande "dinlemeyi" görüşecek NSA'nın "dinlediği" iddia edilen Fransa'nın Cumhurbaşkanı François Hollande ile cep telefonunun izlemeye alındığı öne sürülen Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Zirvesi öncesinde görüşecek. Diplomatik kaynaklar, iki liderin görüşmesi sırasında ele alınacak tek gündem maddesinin "dinleme krizi" olmayacağını ancak bu konunun da ele alınacağını belirtiyorlar. ABD'nin bazı AB ülkelerini ve liderlerini dinlemesi Brüksel’de gündemin ilk maddesi haline gelmiş durumda. Zirve öncesi açıklama yapan Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen, "Konuyu netleştirmeye ihtiyacımız var. Eğer bu yönde bir gelişme olduysa bunun tekrarlanmaması için de garantiye ihtiyaç duyuyoruz" dedi. İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt de dinlemelerin terörizmi, suçları ve savaş riskini engellemek için yapıldığını belirterek, "Bunu özgürlüğü ve toplumlarımızın açıklığını korumak için yapıyoruz. Seçilmiş liderler açısından bakarsak bu uygulama birbirimizi dinlemek amacıyla kullanılmamalı" diye konuştu.Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger ise ABD'ye karşı tavır takınılması konusunda Avrupa’nın kendine güvenmesi gerektiğinin altını çizerek, "ABD’yle şu an zedelenmiş olan güvene dayalı bir ilişki kurmamız gerekiyor" dedi.Avusturya'dan bir başka tepki de Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Hannes Swoboda'dan geldi. Swoboda, "ABD Büyükelçisi'ni çağırmak yetmez. Almanya, AP'nin talebi olan banka veri değişiminin askıya alınmasına destek vermeli" ifadelerini kullandı.Son gelişmeleri, "Bu kadarı da fazla" sözleriyle değerlendiren AB Komisyonu'nun iç pazardan sorumlu üyesi Michel Barnier ise arkadaşlar arasındaki ilişkide güven olması gerektiğinin altını çizerek ABD'den çabuk şekilde cevap beklediklerini belirtti.