Barça-Real Madrid: Kürtlerin El Clasico rekabeti

Sokaklar sessiz, kahvehaneler ağzına kadar dolu, televizyonlarda maça özel yayınlar.

Tipik bir el Clasico akşamı. Barcelona ile Real Madrid karşı karşıya.

Maç sonunda da kazanan tarafın zafer turu; yüzlerce aracın katıldığı, zaman zaman tatsız olayların yaşandığı konvoy geçişleri.

Tarif ettiğimiz bir İspanyol kenti mi?

Hayır, değil, hatta bir Avrupa kenti dahi değil.

Bunlar, Orta Doğu coğrafyasının göbeğinde, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin başta başkent Erbil olmak üzere belli başlı kentlerinde yaşanıyor.

Irak'ın 2003'te işgaliyle Saddam Hüseyin yönetiminin devrilmesinin ardından yeni federal Irak'ın bir parçası olarak kurulan ve son dönemde Irak'la ilişkileri iktidar paylaşımı ve petrol gelirleri üzerinden hayli gergin olan Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde halk arasında politik ayrılıklar hayli karmaşık.

Ancak konu futbol olunca temel olarak sadece iki cephe söz konusu: Bir tarafta Real Madrid'in taraftarları diğer tarafta da Barcelonanınki...

Erbil sokaklarında kısa bir tur bu 'çılgınlığı' farketmek için yeterli.

Sokaklarda her köşe başında bu iki takımın posterlerini, afişlerini; adlarını taşıyan dükkânları; tişörtlerini ve atkılarını giyen gençleri görmek mümkün.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi veya Irak'ın merkezi takımlarını çok fazla önemsemiyor gözüken futbolseverler Barcelona ve Real Madrid konusunda son derece tutkulular.

Erbil'in Hristiyan Mahallesi Ankawa'da, Barcelona taraftarı ortaklar tarafından kurulmuş olan Barcelona Lahmacuncusu'nun çalışanı Reba Bakır bu tutkunun çok derin olduğunu, takım taraftarları arasında kavgaların, bıçaklamaların dahi olduğunu söylüyor.

Ankawa'daki bir başka kafede konuştuğumuz Mustafa Erguşi bir yandan nargilesini içerken bir yandan bu esrime halini şöyle yorumluyor: "Burada yıllarca baskı vardı, insanlar hiçbir şey görmedi. Şimdi içlerindeki enerjiyi bir şekilde dışarı çıkarmak istiyorlar."

Barcelona taraftarı Erguşi, Barça'nın hayatlarının bir parçası olduğunu söylüyor: "Maç olunca evlerde ve kafelerde topluca izliyoruz. Kazanınca arabalarla dışarı çıkıyoruz. Hiç abartmıyorum. Gece saat birde bitiyor, biz çıkıp bir iki saat bayraklarla kornalara basıp geziyoruz."

Real Madrid ve Barcelona rekabeti öyle yoğun ki bazı maçlarda 'polisiye' olaylar da meydana geliyor.

Özellikle Erbil'in kafeleriyle ünlü ana caddelerinden İskan'da sık sık olaylar yaşanıyor.

Real Madrid ve Barcelona'nın karşı karşıya geldiğinde polis caddede 'önlemler' alıyor.

Real'lilerin yeri: Barçalılar giremez

İskan'da Naight adlı kafede konuştuğumuz gençler, her köşesini nargile dumanı kaplamış mekanda görüşlerini bildiriyor: "Burası Reallilerin mekanı, buraya Barcelonalılar giremez!"

İskan caddesinin sandalyeleri sokaklara taşan çay ocaklarından birinde Barcelona tişörtüyle servis yapan Goban Askeri'yse benzeri bir tepkiyi Barcelona yakasından gösteriyor: "Real Madrid'lilerle aram çok kötü. Barcelona için kavga da ettim. Real Maçı olunca sırf onlara gıcıklık olsun diye yine Barcelona forması giyiyorum."

İskan'daki bazı esnaflarsa bu ayrışmanın işlerine yansımamasını özen gösteriyor.

Tıpkı Real Madrid'i tutan İskanlı bakkal sahibi Ali Ahmed gibi: "Cristiano'yu sevdiğim için Real Madrid'i tutuyorum. Ama dükkâna Real Madrid'le ilgili bir şey asmam. Bizim müşteriler o bayrağı gördükten sonra içeri girip alışveriş yapmazlar."

Tıpkı İspanya'da tarihsel olarak Real Madrid'in kralcıların, Barcelona'nınsa Katalanlar'ın simgesi olduğu gibi bazı Orta Doğu ülkelerinde de bu iki takıma yönelik sempati ve antipatide siyasi tutum belirleyici olabiliyor.

'Barça ezilenlerin takımı mı?'

Örneğin Filistinliler'in Barcelona'yı 'ezilenlerin takımı' olarak gördükleri için destekledikleri biliniyor.

Selahaddin Üniversitesi Spor Bölümü Başkanı Silvan Kerim Abdullah, Irak'taki izleyicilerin yerel takımları izlemekten fazla keyif almadığını, bu yüzden sıkı bir rekabete sahip ve yıldızlarla dolu bu iki takımı tercih ettiğini söylüyor.

Abdullah, dolayısıyla siyasi tercihlerin takım tutmada belirleyici olmadığını bunun sadece oyuncularla ilgili olduğunu da iddia ediyor.

Gazeteci ve blogcu Abdulla Hawez'se gözlemlerinin farklı olduğunu söylüyor: "Real Madrid'i daha çok zenginler, Barça'yıysa daha fakir insanlar tutuyor."

Peki hangi takım Irak Kürdistanı'ndan daha fazla desteğe sahip?

Gözlemler ve açıklamalar ibrenin Barcelona'dan yana olduğunu gösteriyor.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin de Barcelona'yı tuttuğu biliniyor.

Hatta Barcelona Başkanı Sandro Rossell'in, Türkiye doğumlu bir Kürt olan FIFA menajeri Bayram Tutumlu eliyle Barzani'ye hediye olarak üzerinde ismi yazan kulüp forması göndermişliği var.

Geçen yıl 24 Ağustos'ta Real Madrid ve Barcelona arasında Nou Camp'ta oynanan Süper Kupa maçında Barça tribünlerinde açılan 'Kürdistan Irak / Katalunya İspanya değildir' pankartı da bu anlamda sürpriz değil.

Ama diğer yandan Real Madrid'in de Kürdistan Yönetimi'nde sempati toplayan bir yanı var.

Erbil hükümeti ile geçen yıl imzalanan anlaşma kapsamında Madrid takımı, Kürdistan Yönetimi'nde dört spor akademisi kuracak.

Akademilerden biri kuruldu, diğerleriyse yolda.

Dolayısıyla ileriki yıllarda bölgede, Real Madrid'in akademilerinde yetişmiş yıldız Kürt oyuncular sahneye çıkarsa şaşırtıcı olmayacak.