Basın-Sen 49 Yaşında!

​​​​​​​Mesleğimize olan aşkımız, mücadeleye olan inancımız, ifade özgürlüğü ile demokrasiye olan bağlılığımız ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine olan sevdamızla geçen 49 yıllık süreçte elbette doğrularımızın yanında yanlışlarımız da olmuştur.

Şu anki yönetim olarak kendimizi ne bizden önceki yönetimlerden ne de bizden sonra göreve gelecek olan arkadaşlarımızdan ayırmıyoruz. Doğrusu ve yanlışıyla 49 yıldır verilen mücadelenin içerisindeki başarılar da başarısızlıklar da hepimizindir. Bizlerin hedefi bayrağı aldığımız yerden daha ileriye taşımak ve bizden sonra gelecek olan genç arkadaşlarımıza bu bayrağı en iyi noktada devretmektir.

 

Dünya Gazeteciler Federasyonu ile Avrupa Gazeteciler Federasyonuna üye olan Basın-Sen’in toplumumuzu temsil etme ve toplumuz ile meslektaşlarımızın yaşadıkları antidemokratik durumları uluslararası camiaya taşımak gibi çok önemli bir görevi de vardır. Güneydeki Kıbrıs Gazeteciler Sendikası ve Türkiye’deki, Türkiye Gazeteciler Sendikası ile yoldaşlık bağı bulunan Basın-Sen’in, dünya ve Avrupa’da Kıbrıs’ın tamamı adına oy kullanma hakkı bulunmaktadır. Tıpkı Kıbrıs Gazeteciler Sendikası gibi!

 

Tüm dünya ülkelerindeki IFJ ve EFJ’ye bağlı olan sendikaların üyelerine verdikleri uluslararası basın kartı, Basın-Sen’in üyelerine verdiği uluslararası basın kartıyla aynıdır. Yani şu anda dünyada geçerli olan uluslarası basın kartını verme yetkisi adanın kuzeyinde sadece sendikamızda bulunmaktadır. Hem oy hakkımız hem de uluslararası basın kartı verme yetkimizle sendikamızın gücü tüm dünyadaki aynı federasyon çatısı altında bulunduğumuz kardeş örgütlerimizle birleşmiş durumdadır. Bu gücümüzü daha özgürlükçü yarınlar için kullanmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

 

Bu bağlamda, 49 yıldır görev alan tüm başkan ve yöneticilerimizin yanısıra, bu sendikaya üye olarak destek veren, dışarıdan her daim dayanışma gösteren herkese teşekkürü bir borç biliriz. Aynı zamanda bu süreçte hayatını kaybeden tüm meslektaşlarımızı da saygıyla anarız. Gönül isterdi ki pandemi olmasa ve bugün hep birlikte yeni yaşımızı dayanışma içerisinde kutlayabilseydik. Ne yazık ki bilim haklı olarak bunun doğru olmadığını söylüyor. Bizler de bu süreçte bilime bağlı kalarak, üstlendiğimiz riskli ve zor işi yerine getirirken kendimizi koruyarak hareket etmeliyiz. Çünkü bizim toplumumuza haber aktarma gibi bir görevimiz olduğu gibi kendimizi, ailemizi ve çevrimizi de koruma görevimiz de vardır. Lütfen hep birlikte bu kuralları ciddiye alıp korunalım.

 

Boyun eğmeden geçen 49 yıl ve boyun eğmeden geçecek daha nice 49 yıllara!