“Bilimsel” komedi!!!

Ediz TUNCEL

CTP’den Başkan Erhürman ve milletvekili Özdenefe Meclis’de soruyorlar, hükümetin yaz-kış saatinde değişikliğe gitmemesinin “bilimsel” izahatı neymiş!!!

Vatandaş Ediz Tuncel de onlara soruyor, “Vay efendim, memleketin derdi bu muymuş yani?”

Bilimsel açıklamaymış!

Ve, yetmedi, Başkan Erhürman sokaklara dökülen gençlerle gurur duyuyormuş!

Daha neler!

Eh, bu açıklamalardan birer utanç abidesi olarak tarihe geçmelidir.

Neden mi?

Adama sorarlar, gençler sokakta hakkını ararken siz Meclis’de onların arkasına saklanarak hamaset nutukları atmaktan başka ne işe yararsınız diye!

Siz işinizi yapmadığınız için o gençler sokaklardadır, bu kadarcık bir değerlendirmeyi yapamayıp da onlarla gurur duymanız, onlar için ancak utanç kaynağı olur!

Siz sanıyor musunuz ki yaptığınız modası geçmiş, hamasi açıklamalarla prim elde edeceksiniz, halkın ya da gençlerin sempatisini kazanacaksınız!!!

Peki, soralım bakalım, neymiş bu sokaklara dökülen gençlerle gurur duymanın bilimsel dayanağı?

Hade bir de burdan yakın!

Yıldızlı aferin size!

Devam edelim, “bilimsel izahat” isteyelim!

Siz yıllar yılı o Meclis’de oturun, gele gide iktidar olur, iktidar ortağı olun, ama memleketin ne sağlık, ne eğitim, ne ulaşım, ne asayiş sorunlarına zırnık katkı koymayın, ama hamaset dolu nutuklar atmaya devam edin...Nedir bu tavrınızın “bilimsel izahatı”???

Anayasa referandumunda savunduğunuz argümanlar  (ki zaman zaman bu argümanların arasına anayasa değişikliğini eleştirenlere karşı çok ağır laflar da karıştırıldı)  halk tarafından tersyüz edildi, ama siyasi etik gereği istifa etmeyi düşünmediniz, neydi bu tavrınızın “bilimsel izahatı”???

Ezeli düşmanınız UBP’den parça kopardınız, bir gecede hülle partisi kurdunuz, sözde koalisyon kurdunuz,  iktidar oldunuz, tüm süreci kafanıza giydiniz, denk bütçe yaratacaksınız diye zam fırtınası yarattınız, sonra iktidardan süpürüldünüz...Nedir bunun “bilimsel izahatı”???

Geçici hükümet dönemindeki performansı ile CTP’yi sandıktan birinci parti çıkartan Sibel Siber’i Cumhurbaşkanlığı seçiminde “bu birleşik güçlerin adamıdır, has CTPli değildir” diyerekten kösteklediniz, “isteksizce desteklediniz”, yıldızının daha fazla parlamasını engellediniz, ama ikinci turda Mustafa Akıncı’ya tam kadro destek verdiniz, ki çıkan oy oranından da bu desteğin ne olduğu açık ve seçik belli oldu...Nedir bunun bilimsel izahatı???

Demokrasi havarisi geçinen CTP’de, parti içindeki rakip güçler anlaştılar, bir usta bir memleket anlayışıyla kurultaya tek aday gidildi, kimseye aday olma hakkı tanınmadı...İsteyen başkası da parti içinde siyaseten linç edilmeyi göze alarak aday olabilirdi ama kimse cesaret edip de olmadı...Nedir bunun bilimsel izahatı???

CTP bugüne kadar imza attığı siyasi fiyaskolardan hiçbiri için hesap vermedi, rakiplerinin yaptığı rezaletlerden de hesap soracağını sayısız kez açıkladı, seçim manifestolarına koydu, ama günün sonunda hesap soracağım dediği rakipleriyle iktidar koltuğuna oturdu, gündüz kavga etti, gece hırsızlığa beraber çıktı, günün sonunda da kapının önüne kondu, en büyük parti olarak muhalefette pineklemeyi marifet bildi...Nedir bunun bilimsel izahatı???

Bu listeye yığınla soru eklenebilir...

Anlayan anlamıştır.

Sormazlar mı adama, bu kadar fiyaskodan sonra bilimsel açıklamanın ne demek olduğu size mi kaldı diye!

Çocuklar sokaklarda harcansın, kullanılsın,  ön saflarda sürüklensin, anasının kucağında olacağı yerde polis nezaretine götürülme korkusu yaşasın,  siz gurur duyun!

Yaşanan rezaletlerden, vahşetten ve dehşetten en az diğer insanlar kadar üzüntü duyan polislerin kafaları gözleri yarılsın, hamile bayan polisler yerlerde sürüklensin, tekmelensin, “toplum yaşanan vahşete, kemiğe dayanan bıçağa tepki gösterdi” diyerekten siz gurur duyun!

Kısacası, sağcısıyla solcusuyla siyaseten topunuzun takındığı acizane tavırlar sayesinde, yaşanan bir felakette kaybedilen masum çocukların acısına, başka masumların kanı dökülerekten yeni acılar katıldı...

Çok yakıştı, doğrusu!

Siyaseten Bilimselliği mükemmel bir iş oldu!!!

Ha, aklıma gelmişken, kırk senedir Karpaz’daki eşeklerin sorununa şu Meclis bir çare bulamadı, Allahınızın severseniz önce o garibanların sorununa bilimsel bir çözüm bulun, sonra diğer meselelere bakarsınız!

Bu arada, sakın ama sakın, sizler gibi siyasetçilerin neslinin tükenmemesi için de yeni “bilimsel yöntemler” icat etmeyi unutmayın...

Yazık olur, sonra!