Çinli Müslümanlar iki ülke arasında gönül köprüsü oluşturuyor

YİNÇUAN Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Çin ziyareti kapsamında geldiği Ningşia Hui Özerk Bölgesi'nin başkenti Yinçuan'da düzenlenen basın toplantısında, ülkedeki temaslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Görmez, Çin ziyaretinin barış ve dostluğa hizmet etme gayesi taşıdığına vurgu yaparak, ziyaretlerin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'deki ayağında özellikle bölge valisi Nur Bekri ile görüşmelerinin çok önemli olduğuna işaret etti. Urumçi'deki temasları kapsamında İslam Akademisi'ne yapılan ziyarette dini eğitim metod ve müfredatının çağdaş dünyaya entegre edilmesi yönünde görüşme ve fikir alışverişi yaptıklarını söyleyen Görmez, "Erkeklere dini eğitim verilmesi ne kadar önemliyse kadınlara da aynı oranda verilmesi gerektiği görüşümüz bölgede büyük yankı buldu" diye konuştu. Görmez, temaslarının Pekin ayağında da Din İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Liu Yendong, Din İşleri İdaresi Başkan Yardımcısı Cang Lıbing ve Çin İslam Akademisi Başkanı Hilaluddin Çın Guangyüen ile görüşmelerinin gayet olumlu geçtiğini söyledi. Çin'deki Müslümanların 13 asırdır İslamiyet'i kendi topraklarında yürekten yaşadıkları ve bugüne kadar mabetlerinde ve hanelerinde dinlerini yürekten yaşadıklarının altını çizen Görmez, bu durumu yerinde gördüklerini ve büyük sevinç duyduklarını ifade etti. Görmez, "Yinçuan'daki Merkez Camisi'nde Cuma Namazını bölgedeki Müslümanlarla beraber eda ettim ve bu hatırayı kalbimde hafızamda önemli bir yere koyuyorum" ifadelerini kullandı. Avrupa'nın birçok yerinde Müslümanların var olma mücadelesi vermesine rağmen Çin'de Hui, Uygur, Han ve diğer etnik unsurların bir arada barış içinde yaşadığını görmekten mutluluk duyduğunu dile getiren Görmez, "Çin'de çok dinli etnik yapıyı koruyabilmek için özgürlükleri arttırmak ve dinin çağdaş dünyaya entegre edilme sürecinde gösterdiği kararlığı görmekten sevinç duydum" diye konuştu. Görmez, "Çin ile Türkiye ortak akrabaları olan dindaşlarımızın, iki ülke arasında sorun ve ayrılığa değil bilakis dostluğa ve kardeşliğe vesile olmasını temenni ediyorum" diyerek, ülkeler arasında siyasi ve ekonomik alanlar kadar dini alanlarda da işbirliğinin önemli olduğuna vurgu yaptı. Türkçe'den Çince'ye ve Çince'den Türkçe'ye çevrilmiş ve çevrilmesi planlanan dini eserler ile iki ülke Müslümanlarının giderek birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulmasına imkan sağlayacağını belirten Görmez, açılışı dün Yinçaun kentinde yapılan Türkiye-Çin İslam Sanat ve Kültür Eserleri Sergisi'nin dostlukların pekişmesine katkı sağlayacağına inandığını kaydetti. Görmez, halklar arasında ilişkilerin kalıcı ve sağlam olmasında din unsurunun önemine vurgu yaparak şöyle konuştu; "Tüm dünya farklı kültürleri, medeniyetleri, dinleri yan yana birlikte yaşatma konusunda bir sorunla, krizle karşı karşıya, o yüzden dini kurumların, müesseselerin bunu gerçekleştirmesi için farklı kültürleri, dinleri yan yana yaşatma noktasında ilişkiler geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum." Ortak akraba ve dindaşların ülkeler arasında kalıcı köprüler kurduğunu ifade eden Görmez, "Ortak akraba ve dindaş toplulukların ülkeler arasında asla sorun değil her birinin gönül köprüsü oluşturduğunu düşünüyorum" dedi. Görmez ayrıca, Türkiye'deki Pekin Büyükelçiliği'nde görev yapmak üzere en kısa zamanda bir dini müşavirin atanması konusunda girişimlere başlanacağını sözlerine ekledi. Öğleden sonra Ninşia İslam Akademisi'ni ziyaret edecek Görmez, Çin'deki temaslarını tamamlayarak gece yarısı bu ülkeden ayrılacak.