Davutoğlu'ndan Müzakere Açıklaması Geldi

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kıbrıs Müzakere süreci ve gelinen son nokta ile ilgili açıklamalarda bulundu. Davutoğlu bir kez daha tıkanıklığın Güney Kıbrıs’tan kaynaklandığını, Anavatanlar olarak Rum temsilcinin Ankara’da, Kıbrıslı Türk Temsilci’nin ise Ankara’da müzakere yapmasının da önünü açtıklarını kaydetti.

Ahmet Davutoğlu, Kıbrıs sorununun onlarca, yüzlerce yıl süremeyeceğini belirterek, “Bu sefer öyle veya böyle Kıbrıs’ta kalıcı ve nihai bir çözümün olması lazım” dedi.

Ahmet Davutoğlu, Kıbrıs müzakereleri konusunda, 2004 Annan Planı referandumundan sonra uzun süre müzakerelerin kesildiğini, 2008'de tekrar başladığını anımsatarak, yakın zamana kadar da sürdüğünü söyledi. Davutoğlu, geçen sene Rum tarafındaki seçimler nedeniyle müzakerelere ara verildiğini Nikos Anastasiadis'in seçilmesinin ardından sonuç odaklı beklenti ve irade oluştuğunu aktardı.

Daha sonrasında yaşanan ekonomik kriz gerekçesiyle müzakerelerin uzun süre ertelendiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Ekim ayında başlaması ihtimali vardı. Ekim ayında gelen teklif müzakerelerin çerçevesini belirleyecek bir metin üzerinde çalışma teklifiydi. Bu çalışma yürütüldü. Bu metin ortak bir açıklamanın ötesine geçen bir metin, müzakereler çerçevesini ortaya koyan bir metin" diye konuştu.

Davutoğlu, ilerleyen süreçte Yunan mevkidaşı Evangelos Venizelos ile BM Genel Kurulu marjında tarihi karar aldıklarını da hatırlattı.

Davutoğlu, Müzakereler başlamasıyla Türkiye'nin Kıbrıs Rum Yönetimi'nden bir temsilciyi kabul etmesi ve onları dinlemesi, Yunanistan'ın da KKTC temsilcisini dinlemesi yönünde bir karar alındığını yineledi. Bunun  bir ilk olacağını kaydeden Davutoğlu, görüşmelerin Atina ve Ankara'da da olacağını fakat müzakerelerin metni üzerinde itilaflar çıktığını kaydetti.

Türk tarafının, 2004'te Türkiye ve KKTC olarak siyasi iradeyi ortaya koyduğunu anlatan Davutoğlu, "2004 referandumu karşılıklı evetlerle sonuçlanmış olsaydı, adada yerleşik bir barış olurdu, Türk-Yunan ilişkileri başka şekilde seyrederdi, Türkiye-AB ilişkileri bugün çok farklı noktada olurdu. Bu siyasi iradenin karşılığı ortaya konulmadı. Bu sefer ucu açık bir referandum değil bir kez daha ret çıkacak olursa sonuçsuzluk anlamına gelmez. Bu problem onlarca yıl, yüzlerce yıl sürecek değil. Bu sefer bir tarafın hayır demesi üzerinden bir şey olmaması lazım. Bu sefer öyle veya böyle Kıbrıs'ta kalıcı ve nihai bir çözümün olması lazım" değerlendirmesinde bulundu.