Doğurganlık azalıyor

ANKARA - Ayşenur Sağlam AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) derlediği bilgilere göre, toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade ediyor. Toplam doğurganlık hızının 2,1'in altına düşmesi, nüfusun kendini "yenileyememesi" anlamına geliyor. Türkiye'de kadın istihdamı ve doğum paketi tartışmaları sürerken, TÜİK istatistikleri önümüzdeki yıllarda genç nüfusun azalacağını öngörüyor. Artış hızını kaybeden nüfusun, ülkenin ekonomik büyüme potansiyeli açısından da risk oluşturduğunu belirten uzmanlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "3 çocuk" tavsiyesinin stratejik önem taşıdığının altını çiziyor. AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ali Eryurt, Avrupa'da yaşanan sıkıntının dinamiklerinin yapısal nedenlere dayandığını söyledi. Fransa ve Kuzey Avrupa ülkelerinde 1960'lı ve 1970'li yıllarda doğurganlık hızının önemli ölçüde azaldığını anlatan Eryurt, 1980'li yıllardan sonra bu ülkelerin doğurganlığı artırmak için politikalar uygulamaya başladığını belirtti. Türkiye'nin demografik yapısını güçlendirmek ve doğurganlık hızını artırmak için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Eryurt, bunların hem kadın istihdamını teşvik eden hem de doğurganlığı artıran tedbirler olması gerektiğine dikkati çekti. Eryurt, bu konuda Fransa ve Kuzey Avrupa ülkelerinin Türkiye için referans olduğunu ifade etti.-Hedef 2018'de doğurganlık hızını 2,1'e yükseltmek Bu arada, Türkiye'de doğurganlık hızının artmasına yönelik politikalar Onuncu Kalkınma Planı'nda da yer aldı. Onuncu Kalkınma Planı'na göre, 2006 yılında  2,12 olan toplam doğurganlık hızı, 2012'de 2,08 çocuğa gerileyerek, nüfusun kendini yenileme seviyesi olan 2,1'in altında gerçekleşti. Eğitim ve gelir seviyesinin yüksek olduğu toplum kesimlerinde ise bu hız 1,02’ye düştü. Onuncu Kalkınma Planı'nda, nüfus alanında uygulanacak politikalarla toplam doğurganlık hızının 2018 yılında 2,1'e yükseltilmesi hedefleniyor. 2014-2018 döneminde, genç ve dinamik nüfus yapısının korunması ve doğurganlıktaki hızlı düşüşün önüne geçilebilmesi için kadınlara yönelik iş ve aile yaşamını uyumlaştırıcı uygulamalar ile çalışanlar için doğuma bağlı izin ve hakların geliştirilmesi, kreşlerin teşvik edilerek esnek çalışma imkanları sağlanması planlanıyor.