Gözler Arabölgeye Çevrildi, İşte Müzakerelrin Detayları

Kıbrıs Türk ve Rum tarafının müzakerelerin devamı için hazırlanan ‘ortak açıklama’ metninde uzlaşmaya varmasıyla Kıbrıs sorununun çözümü için görüşme süreci bugün başlıyor.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs müzakereleri kapsamında bugün bir araya gelmesiyle liderler düzeyinde 29 Mart 2012’den beri duran müzakereler, yaklaşık 2 yıl aradan sonra yeniden başlamış olacak.

Görüşme, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim’ın gözetiminde Lefkoşa Uluslararası Havaalanı yakınındaki ara bölgede bulunan Birleşmiş Milletler Konferans Merkezi’nde saat 11.30’da başlayacak.

Görüşme sonrasında ortak açıklama yapılması planlanıyor.

Cumhurbaşkanlığı, geçmişte, Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi olarak görev yapan Kudret Özersay’ın 8 Şubat’tan itibaren “müzakereci” olarak görev üstlendiğini açıklamıştı. Özersay bugün, yeni sıfatıyla müzakerelerde yer alacak.

Rum Yönetimi’nin müzakereciliğini ise Andreas Mavroyannis yürütüyor.

MÜZAKERE SÜRECİ

2004’te Annan Planı referandumunun ardından uzun süre kesintiye uğrayan ve 2008'de tekrar başlayan kapsamlı müzakereler, son dönemde Rum tarafındaki seçimler ve ekonomik kriz gibi gerekçelerle sekteye uğramıştı.

Güney Kıbrıs’ta Şubat 2013’te yapılan başkanlık seçimini kazanan Nikos Anastasiadis’le yeni bir dönem başlarken, Kıbrıs Türk tarafının “masaya gel” çağrılarını, önceleri ekonomik zorlukları mazeret göstererek süre isteyen Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile ilk kez 30 Mayıs 2013’te bir yemekte bir araya geldi. Eroğlu ve Anastasiadis müzakerelere geçtiğimiz ekim ayında başlama kararı aldı. İki lider 25 Kasım 2013’te de ara bölgedeki Chateau Status Restoran’da BM’den herhangi bir yetkili olmadan buluştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu buluşmanın ardından hiçbir ön koşul olmadan Anastasiadis ile masaya oturmaya hazır olduğunu yinelemişti.

MÜZAKERELERİN BAŞLAMASI İÇİN ORTAK METİN ÖN ŞART OLDU

Anastasiadis ilk olarak Maraş’ın kendilerine verilmemesi halinde masaya gelmeyeceğini; daha sonra Türkiye ile doğrudan müzakere etmek istediğini söyledi. Ardından liderler görüşmesi yapılabilmesi için bir ortak açıklama üzerinde anlaşılması gerektiğini, bunun ön şartları olduğunu ileri sürdü.

Eylül ayından beri, liderler görüşmesini mümkün kılabilmek için üzerinde çalışılan bu ortak açıklama konusunda çözüm üretilemedi.

NEW YORK’TA EROĞLU-BAN GÖRÜŞMESİ...

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eylül ayında BM Genel Kurulu çalışmalarına katılmak için gittiği New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile de görüşmüştü.

Görüşmede, Kıbrıs sorunuyla ilgili yoğunluklu müzakerelere Ekim ayında başlanması ve kısa sürede sonuç alınması önerisini götürerek, en kısa zamanda çözüm beklentisini dile getiren Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakerelerin yılsonuna kadar tamamlanarak, bir anlaşmaya varılabileceğini, bunu çok taraflı konferansın izleyebileceğini, bulunacak anlaşmanın Mart ayında eşzamanlı referanduma sunulabileceğini Ban’a aktarmıştı.

ANKARA VE ATİNA ZİYARETİ GÜNDEME GELDİ ANCAK...

Kıbrıs müzakere sürecinde Rum tarafının önerisiyle ilk kez iki tarafın Özel Temsilcilerinin eş zamanlı olarak Atina ve Ankara’yı ziyareti gündeme geldi ancak bu da liderler görüşmesi ön koşuluna bağlanmıştı.

14 ARALIK’TA SON ÖNERİ YAPILDI

Kıbrıs Rum tarafının ön şart olarak koyduğu ortak metin konusunda uzlaşı arayışları, tarafların karşılıklı önerileri ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın Aralık başlarında Ada’ya gerçekleştirdiği son ziyaretinde ortaya koyduğu çabalara rağmen sonuçsuz kaldı.

Kıbrıs Türk tarafı, ilgili tüm çevrelerin de dahil olduğu bir diplomasi trafiğiyle 14 Aralık 2013’de son bir öneri yaptı.

Bu belgede önerilen egemenlik anlayışı, dış dünyaya karşı bir olgu olarak, BM şartındaki üye ülkelerin egemen eşitliği çerçevesinde ele alınırken; egemenliğin Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halklarından kaynaklandığı, bir tarafın diğer üzerinde egemenlik, otorite ve yetki iddia edemeyeceği net şekilde ifade edildi.

Ayrıca kurucu devletlerin tüm yetkilerini federal hükümetin müdahalesi olmadan kullanabilecekleri yer alırken, birleşik Kıbrıs vatandaşlığı alan kişilerin ait oldukları kurucu devletin vatandaşlığını da alacağı; iç vatandaşlığın herhangi bir şekilde birleşik Kıbrıs vatandaşlığının yerini alamayacağı da metne yazıldı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bu önerilerinin hem içte hem de dışta ilgili tüm taraflarla paylaşıldığı ve tümünün olumlu tepkilerine sahip olduğu; ilgili tarafların bu öneriyle tam teşekküllü görüşmelerin başlamasını öngördüklerini kendilerine ilettiklerini belirtmiş; bu öneriye olumlu bir yanıt beklerken Rum lider Anastasiadis’in yanıt yerine yeni bir kağıt göndererek, sağlanan tüm ilerlemeleri hiçe sayıp en baştaki kabul edilemez pozisyonuna döndüğünü ifade etmişti.

ORTAK AÇIKLAMA METNİ... BURNS’LA TELEFON GÖRÜŞMESİ

Cumhurbaşkanlığı, 6 Şubat 2014 Perşembe günü BM kanalıyla ortak açıklamaya dair bir taslak geldiğini açıklamış, ardından aynı gün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William J. Burns ile telefonda görüştüğü duyurulmuştu.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, 7 Şubat Cuma günü Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin başkan ve temsilcilerinden oluşan Meclis Platformu ile görüşmüş ve akşam saatlerinde de Cumhurbaşkanlığı’nca Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının müzakerelerin devamı için hazırlanan “ortak açıklama” metninde uzlaşmaya vardığı açıklanmıştı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland da geçe hafta adayı ziyaret etmiş ve liderlerle görüşmüştü.

2008’DEN BERİ MÜZAKERE SÜRECİ...

Kıbrıs’ta 2008’de başlayan müzakere sürecinde 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile dönemin Rum lideri Dimitris Hristofyas, 3 Eylül 2008-30 Mart 2010 tarihleri arasında 73 kez; Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Hristofyas 26 Mayıs 2010-29 Mart 2012 tarihleri arasında 76 kez bir araya gelmişti.

Özel Temsilciler ise  12 Mart 2008-11 Mart 2010 tarihleri arasında 74; 31 Mayıs 2010 tarihinden 20 Kasım 2013 tarihine kadar ise 92 kez görüşmüştü.