Aylardır ciddiyet, maske, mesafe, önlem diye yırtındı herkes ama ne yazık ki kontrol dışına çıkmaya başlıyoruz. Bu arada devlet yöneticileri de, sadece siyasi çıkar ve menfaat peşinde.
Allah aşkına! bu nedir arkadaş?
Göz göre göre geliyorum diyen (Covid 19) sonunda yerel bulaşa, hızlı şekilde başladı.
Bulaşa mı yanarsın, Bakanlık ve hangi daireleri kaparım derdinde olan sözde yöneticilere mi yanarsın?
Allah aşkına! daha ne olacak bu memlekette?
Sahte kurultaylar, dokunulmazlık kaldırma ve meclisten kaçmalar, geldi gelecek ile geçen günler, dönme dolap gibi hükümet kurma savaşları, yerel patlama, pandemi hastanesi bilmecesi, seçim kavgaları, çalışanlara yatmayan destek paraları gibi, olmasın dediğimiz ne varsa oldu.
Hayvancılar bitti, taksiciler kan ağlıyor, otobüsçüler perişan, özel işletmeler battı, çalışanlar ümitsiz, Rum tarafı çalışanları ne yapacaklarını bilmiyor, devlette 13. Maaş ve yarı ödenecek denen maaş kavgaları, yayılan hastalık, okulların çaresizliği ve sayılacak binlerce sorun.
Ben, tutacak tek bir dal bulamıyorum.
Panik yapmaya gerek yok! elbette bu memleketin bilinçli insanları, bununun da üstesinden gelecektir. Ama devlet ciddiyeti konusunda, kafamız bulanık durumda.
Sağlık üst komitesi bu konuda tek yetkili ise, Allah aşkına bırakın, gerekli tüm önlemleri alsın ve bizler de uygulayalım.
Bunun yanında, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Üst Komitesi kesinlikle yerel yönetimler ile istişare ederek hareket etmelidir.
Özellikle köylerde yerel bulaş olması halinde, yerel yönetimler yalnız bırakılmaktadır.
Kendi imkanları ile ayakta kalmaya çalışan bir yapı, yerel bulaşın artması halinde fazla dayanamaz.
Tüm bu süreçte, sağlık çalışanları ayakta alkışlıyor, Allah yardımcıları olsun diyorum.
Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.