Gürcistan'da ''bir devrin sonu''

TİFLİS - Halit Gülşen 2003’de “kadife devrim”den sonra iktidara gelen ve son iki dönemdir cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren Mihail Saakaşvili anayasa gereği üçüncü kez aday olamazken, desteklediği aday David Bakradze'nin de seçimleri kazanma ihtimali çok düşük. Seçimleri iktidardaki "Gürcistan Rüyası"nın adayı Georgi Margvelaşvili'nin ilk turda kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Saakaşvili'nin muhalefet saflarından siyasete devam edip etmeyeceği ise merak konusu.  Halk siyaset konuşmaktan kaçınıyor Gürcistan'da 27 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine sadece iki gün kalmış olmasına rağmen, Tiflis sokakları seçim atmosferinden oldukça uzak. Caddelerde yürürken duvarlara asılmış aday posterleri dışında, ülkede iki gün sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri olacağını gösteren en ufak bir ibare yok. Bu durumun önemli nedenlerinden biri olarak Margvelaşvili'nin seçileceğine kesin gözüyle bakılması gösteriliyor. Bir diğer neden ise halkın seçimlere çok fazla ilgi göstermemesi.  Tiflis sokaklarında mikrofon uzattığımız 20'yi aşkın kişiden sadece dördü seçimler hakkında konuşmayı kabul ederken, bazıları isimlerinin yazılmaması kaydıyla görüşlerini belirteceklerini ifade ediyor. İşadamı olduğunu belirten Giorgi Kikadze, seçimlerde Margvelaşvili'yi desteklediğini söylerken, ülkenin en önemli sorununun ekonomi olduğunu belirtiyor. İşsizlik sorununa dikkati çeken Kikadze, "Gençler iş bulmak için mecburen başka ülkelere gidiyor. Bu soruna bir çözüm bulunmalı" değerlendirmesinde bulunuyor.  Bir kilisenin önünden geçerken heyecanlı bir şekilde yanımıza gelen bir kadın ise "Margvelaşvili kazanacak, o bizim yeni cumhurbaşkanımız, her şey çok daha güzel olacak" diyerek ismini vermek istemediğini belirterek hızla yanımızdan uzaklaşıyor. Bir ağacın altındaki bankta oturan 60 yaşındaki emekli Vaşe Karmakitze ise seçimlerin sakin geçeceğini kaydederken, Margvelaşvili'nin kazanacağından emin olduğunu ifade ediyor. Saakaşvili-İvanişvili mücadelesi Gürcistan'da halk aslında bu seçimlerde adaylardan çok, Saakaşvili ve Başbakan Bidzina İvanişvili'ye oy verecek. Nitekim mikrofon uzattığımız kişilere, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimi destekliyorsunuz" diye sorduğumuzda, önce Başbakan İvanişvili'nin adını söylüyorlar. Kendilerine İvanişvili'nin aday olmadığını hatırlattığımızda ise "Margvelaşvili onun adayı değil mi? Biz oyumuzu İvanişvili adına veriyoruz" cevabını alıyoruz.  2003'deki "kadife devrimle" iktidara gelen Saakaşvili, göreve geldiği andan itibaren Rusya karşıtı bir politika izledi. Saakaşvili'nin özellikle Gürcistan'ı NATO üyesi yapma yönündeki çabaları, Rusya tarafından ulusal güvenlik sorunu olarak değerlendirildi. Ancak 2008'de Güney Osetya ve Abhazya nedeniyle bir hafta süren Rusya-Gürcistan savaşı, belki de Saakaşvili için sonun başlangıcı oldu. Savaş sonunda iki bölgenin kaybedilmesi ve bağımsızlıklarını ilan ederek Rusya tarafından resmen tanınmaları, Saakaşvili'nin imajına önemli bir darbe vurdu.  Yeni başbakan İvanişvili ise göreve geldiği andan itibaren Rusya ile ilişkileri yeniden normalleştireceğine dair önemli mesajlar verdi. Batı'yı da tamamen terk etmeyen İvanişvili, şimdilik iki kutup arasında bir denge kurmaya çalışıyor izlenimi veriyor. Ancak İvanişvili'nin uzun süre siyasete devam edip etmeyeceği tartışma konusu. Çünkü birçok defa "tek hedefinin Saakaşvili'yi yönetimden uzaklaştırmak" olduğunu belirten İvanişvili'nin, seçimlerin ardından nasıl bir tutum sergileyeceği merak ediliyor.  23 aday, 3.5 milyon seçmen Gürcistan Merkezi Seçim Komitesi'nin verilerine göre, seçimler için çeşitli parti ve sivil toplum kuruluşlarının aday gösterdiği 54 kişiden 23'nün adaylığı kabul edilerek onaylandı. Yaklaşık 3,5 milyon seçmenin oy kullanacağı seçimlerde esas yarışın Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin liderliğindeki Ulusal Birlik Partisi'nin adayı David Bakradze ve Başbakan Bidzina İvanişvili liderliğindeki Gürcü Rüyası Partisi'nin aday gösterdiği eski Eğitim Bakanı Georgi Margvelaşvili arasında geçeceği ifade ediliyor.