Kandil'den Mısır için 3 aşamalı çözüm önerisi

KAHİRE Mısır'da 30 Haziran'da başlayan ve 3 Temmuz'da ordunun yönetime el koymasıyla derinleşen siyasi kriz sürerken, askeri darbenin ardından azledilen hükümetin Başbakanı Hişam Kandil,  ülkesinin sıkıntılı süreci atlatması için 3 aşamalı öneride bulundu.  Sessizliğini internet üzerinden yayımladığı görüntüyle bozan Kandil, 3 aşamalı önerisini, ''Taraflar arasındaki gergin ortam giderilerek sakinleşilmesi, üzerinde müzakere edilebilecek genel ilkelerin belirlenmesi ve krizden çıkış için yol haritasının tartışmaya açılması'' diye özetledi.  Kandil, ülkesinin krizden çıkması için şu önerilerde bulundu: ''30 Haziran'dan sonra tutuklananların serbest bırakılması, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) üyeleri ile ilgili siyasi yargılamanın durdurulması, kurulacak bağımsız komisyonla Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde meydana gelen katliamın araştırılması, Mursi'nin sağlık durumunun anlaşılması için oluşturulacak bir heyetin ziyaretine gitmesi, taraflar arasında basında yer alan karalama kampanyalarına son verilmesi ve gösterilerin belirli yerlerde yapılması.'' Genel ilkelerin belirleneceği 2. aşamayla ilgili Kandil, "Burada üzerinde anlaşılacak genel ilkeler, Mısır halkının menfaatinin öncelenmesi ve meşruiyete sahip çıkılması, halkın sesine kulak verilmesi, demokratik sürecin işleyişinin sağlanması ve devlet kurumlarının çökmesine engel olunmasıdır'' dedi. Tarafların yatışması ve Mursi'nin ziyaret edilip, sağlık durumuyla ilgili bilgi alınmasından sonra 3. aşama olan yol haritasının tartışmaya açılmasına geçilebileceğini belirten Kandil, ''Yol haritası tartışılırken, atılacak her adımda halkın sesine kulak verilmelidir. Meşruiyeti halk belirler'' ifadesini kullandı.  Mursi devrimi ve demokrasiyi koruyordu Askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Mursi'nin, bütün kararlarında Mısır ve halkını öncelediğini vurgulayan Kandil, "Mursi umarım döner ve kendisi  gerçekleri açıklar. Tarih önünde bir şahit olmanın zorunluluğuyla konuşuyorum; Mursi her zaman 25 Ocak devriminin kazanımlarını ve sonrasında oluşan demokratik devletin kurumlarını korumaya özen göstermiştir. Mursi hakkında yapılan diktatörlük suçlamaları gerçeklerle asla bağdaşmamaktadır, aksine o görevi başındayken herkesin karar alma sürecine katılımını istemiş, demokrasiyi korumuş ancak bazı taraflar bu konuda ona destek olmamıştır" değerlendirmesinde bulundu. Kandil, Mursi'nin 2 Temmuz'da yaptığı halka sesleniş konuşmasında sunduğu önerilerin, cumhurbaşkanının görevden uzaklaştırılması ve anayasanın askıya alınması maddeleri hariç, Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi'nin 3 Temmuz'da açıkladığı yol haritasındaki maddelerle aynı olduğunu hatırlatarak, bunun da bir ironi teşkil ettiğini belirtti.  Mursi'nin  referandum konusunda da esnek davrandığını dile getiren Kandil, "Mursi, referandumun eylül ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinden sonra gerçekleşmesini istiyordu. Ancak bazı taraflar referandumun 2 hafta içinde yapılması konusunda ısrar ederek üzerine görevleri olmayan bir baskı ve dayatma kurmak istedi'' dedi.  Mursi'nin, siyasetini, ''Mısır'ın kendi gıdasını, ilacını ve silahını sağlayabilmesi, bağımsız ve güçlü olabilmesi'' üzerine kurduğuna dikkati çeken Kandil, yaşananların da sebebinin de bu olduğunu kaydetti.